* evet tabii ki spoiler içerir
_Okurken bazen kendimden geçtiğim hayretler içerisinde gülümsediğim... Maslow'un tabiriyle doruk deneyimler yaşadığım bir kitaptı
Neden mi? Hemen izah etmeye başlıyorum...
Diyor ya hani Bahtiyar Vahapzade: "Kalbin gözü yanmazsa, görünmez göze Allah"
youtu.be/hWEM9KHWlkA?si=...
Bir
Vücud ve iç
Beden formuna ben dediği an.
Kendini yaşamdan ayırdı insan.
Vücudun yerine denilir mekan.
Form yaranmasına söylenir zaman.
Cisime göredir zaman ve mekan.
O,yoksa ne yer var,ne de ki,zaman.
Çayı deminden anlarsın, yâri ise ayrılık vakti boğazında bıraktığı düğümden; bu yüzden beklemek değil bizimkisi demlenmek ve biliriz ki birbirine kavuşanlar değil ancak muhabbetle demlenenler aşka ulaşabilirler çünkü bazı şiirler hatırlamak için değil, unutmamak için yazılır.
Demlenmek yavaşlamaktır biraz; içine kazımak, silinmez bir kalemle
Kitap yazarın kitabın karakterlerinden biri olan Ethem'e ithaf etmesiyle başlıyor aslında, Ethem'in öyküsüyle değil. Aklıma daha bu ithafı okurken Anna Karenina geldi istemsizce. Tolstoy'un rüyalarına girmiş, kendi acısınının hesabını soran Anna Karenina gibi, Ethem de aklına takılmış Şermin Yaşar'ın. Aslında bu iki cümlelik
Birinci Ağıt
Kim duyar, ses etsem, beni melekler katından? Onlardan biri beni ansızın bassa bile bağrına, yiterim onun daha güçlü varlığında ben. Güzellik güç dayandığımız Ürkü'nün başlangıcından özge nedir ki; ona bizim böylesine tapınmamız, sessizce hor görüp bizi yok etmediğinden. Her melek ürkünçtür. Kendimi tutar bu yüzden, yutkunurum.
Parça parça sözlerle bir bütün haline getirilmiş bir düşünce anıtı gibiydi. Her biri farklı alan ve farklı kelimeler ile inşa edilse de benzer yapıtlar ortaya çıkartıyordu. Şimdi, ilginç görüp; kitabın üzerinde bazı tartışmalar yaşadığım bazı aforizmaları paylaşacağım:
6.Aforizma: ‘‘İnsanoğlunun gelişiminin kesin sonuca ulaşacağı an, sürekli
Ölçüsü, matematiği olmayan hiçbir şey yoktur. İnsan enerjisi de belirli bir ölçü tutturmak zorundadır. İnsanların ortak şikayetlerinin en başta geleni şudur: Mutlu bir haber alır ya da olumlu bir haber alır ama sonunda bir şey olur, aldığı o mutlu, olumlu haber gerçekleşmez. İnsanlar bu durumu genelde şansızlığa bağlar. Halbuki bu durumun sebebi
_Hayat, sürprizlerle dolu bir kumardır ve hayatın ne olduğunu sadece kumarbazlar bilir.
_Eğer cesur değilsen samimi olamazsın, sevemezsin, güvenemezsin, gerçeğin peşine düşemezsin. O yüzden önce cesaret gelir. Ve diğer her şey onu izler.
_Risk al. Belirsizlik deme; merak de. Güvencesizlik deme; özgürlük de. Bu güvencesizlik, hayatın
_Rüya, gören olmadan da var olabilir. Rüya gören olmadan rüya mevcut olduğunda ise bu özgün gerçeklik gibi gelir. Siz yoksunuz ama kozmik bir akıl var. Brahma var. Bu yüzden bütün alemin Brahma'nın gördüğü bir rüya olduğunu söylerler. Bütün bu dünya bir rüyadır, bir mayadır. Ama bu her şeyin, tümün bir rüyasıdır. Kişisel bir rüya değildir.
"(...) Yüreğini sevgiye döndürmeye çalıştım, sana yalvardım (...) Ama yüreğine boşu boşuna seslenmişim, şimdiyse birbirimize kavuşmak için artık çok geç..."
Doğu’da kızlar, kadın doğar. Ecellerinden önce ölürler. İlk yemeği anasının memesinden gelen ve yediği çanağa tükürmekte sakınca görmeyen erkek, o kadar çok kadın gömer ki toprak bile artık dişidir. Bu yüzden Toprak Ana diye bilinir. Perilerin şanı buradan gelir. Diri diri gömüle gömüle toprağı bile kadın yapmışlardır. Bu yüzden verimsiz ve çoraktır. Buna da, kadının intikamı denir. Kendi başına doğuran mucizelerin kadını Kibele dönemi biteli çok oluyor. Spermlerinin marifetini anlayan erkeğin çağındayız. Sik çağı! Boyundan büyük siki olan bereket tanrısı Priapos’un kullarının çağı! Bu çağda mal, sahibini zayıflatır. Bu çağda savaşları, kaybedecek kadını olmayan kazanır. Bu yüzden erkek, olabildiğince derine gömer kadını. Gökte, kadına ait ne varsa onu taşıyan, şeytan yerde, erkeğe ait ne varsa onu taşıyan kadın. Aralarında kalmıştır, sıkışmıştır erkek. Kızgındır. Bu yüzden gömer kadını. Eşit olamayacağını bildiği için üstüne çıkar, tepinir. Çünkü sikini doğrultmazsa doğurtamayacağını, ama bir kadının kısır olsa da zevkten delirebileceğini bilir! Erkek, kadından nefret etse de peşinden koşan, yakaladığı yerde de yumruklayan bir doğa kazasıdır. Kendisinin de iddia ettiği gibi, sahip oldukları her şey sikinden küçüktür. Aklı,kalbi,insanlığı her şeyi…