Rengi, suskunluğu dizelerimin .
Çalan şarkıdan uzattım küsük gözlerine.
İçimde bin ahh, tırnaklarına dolanamayan
Saçlarını okşayamayan ve sığmak bilmeyen
Saklamak isterken kıvılcımını yüreğimde
Üşüyen parmakların siperindeki özlemim
Baş başa kararmış göğün ıslak parıltısında.
Külleri topladım ışığında yansısın ,
Göremeyecek belki düşe aşık zihnim .
Çizdim ,sildim öyle ki yine diriltmeyi ögrettim .
Oturup gözlerine dalıp dudağından yayılan ,
Sessizliğinden kopuk ıslandığım ilk gecenin .
İlk tutuluşta akan nehrin yani başındayım yine ....
Uzağına üşümek bile güzel ,özleme yenik düşmek gibi seyre dalmak çehrene ...
Sonra, fark ettim ki,
Su akıyor, rüzgâr esiyor, yağmur yağıyor,
Her şey yine ve aynı şekilde oluyor…
Öyle bir yere geldim ki,
Sıcak ve soğuk, aşk ve nefret, savaş ve barış,
Üşümek ve sonra ısınmak gibi…
Gitsem ayrılık olur, kalsam çöl…
Gidersem bende hasret olur ve belki beni sevenler de özler ama
Anladım ki özlemden hiç kimse ölmüyor, ama ben ölüyorum…
Nefes alıyorum, önemsiyorum ve gitmek istiyorum…
Anladım ki hasret yeni bir aşk`a kadar sürüyor…
Sevdiklerim ve beni sevenler,
Bağışlayın su akıyor ve ben gidiyorum.
T.A
Yüreğim ellerinde.. Tut ellerimden. Gözlerinle as beni kendinden. Boşlukların Boşluklarımla. Sesin nefesimle. Az değil çok, çoktan ileri yoğun bir tutku. Seni sesinden tanır, varlığım, seni teninle bilir bedenim kanım. İçimde açan güller senle kokar, senden ilerisi yok, senle ısınırım senle üşürüm hayata..
Harun Küsmüş
Üşümek mi? İnsanın içinde güneş yanarken üşümek mi? Bu akşam gökyüzü bana batıdan doğuya kadar dallarını uzatmış bir ağaç gibi göründü; yavaş yavaş sallandıkça, üstümüze beyaz çiçeklerini döken kocaman bir yasemin ağacı!
O an anladım ki hayat sihrini yalnızca kaybolanlara gösterirdi. Biz kaybolanlardık, enkaz altında kalanlardık ve hayatin sihri ile tanışanlardık. Kirlenmek, üşümek, düşe kalka ilerlemek de güzeldi.
kaç savaştan korudum seni?
kaç hüzünden ve kaç istiladan,
seni göremediğim her andan, yüzyıllardan.
ben seni kaç zamanda korudum? öfkeden, nefretten hardan ve gürden. ben seni kaç kez senden korudum? dünyaya sırtını döndüğünde dünyadan, Allah'la aran bozuk olduğunda Allah'tan; ben seni kaç duayla korudum?
ağzımı bıçak açmazdı,
Turgut Uyar
Çok Üşümek
Bir kalır uzun resimlerde anısı sakallarımızın
Urban içinde üşüyüp üşüyüp kaldığımızın
Bir Kalır yanık yağlar kokusu şehirlerde
Uzun nehirlere binip uzaklaşmadıkça
Bir Kalır yabancı yataklarda o oteller
Meydanlar heykeller sizin olmadığınız o her yer
O çok yalınç gerçekli gelip gitmeler
Bir kalır uzun duvarlar ve onların dipleri
Bir kalır yılgın adamların hep "Evet" dedikleri
Çok üşürdük hep üşürdük üşümekti bütün yaşadığımız
Üşürdü ellerimiz aşkımız sonsuz uzun sakallarımız
Tükenir dağınık diriliği kaşıntımızın bir gün
Bir kalır uzun kitaplarda anısı çok üşüdüğümüzün