Size bir sır vereyim mi?
Yaşamak çok güzel...
Sabahları uyanmak,
Nefes almak çok güzel.
Tam kıvamında demlenmiş çay, sevdiklerinle
Sıcak poğaça
Bir de
Yeni uyanmış bir çocuğun yanında olmak
Çok güzel.
Size bir sır vereyim?
Evren çok güzel,
Görünenin önü, ardı
Renkler, sesler
Çok güzel.
Ateş ve toprak,
Su ve hava,
Ağaçlar ve hayvanlar
İnsan olmak çok güzel.
Sarılmak
Darılmamak
Sevmek ve yermemek
El ele tutuşmak, dans etmek
Aşka düşmek çok güzel.
Bu akşam ölebilirim, rüzgâr, güneş, sağanak
Kalbimi, kemiklerimi etti mi tarumar,
Her şey bitti demektir; ne rüya, ne uyanmak!
Aralarında olamayacağım yıldızlar!
Sen de mi çeşmeyi kurutup gittin
Yılkı atlarını yürütüp gittin
Rüya mıydı yoksa yağmurda yanmak
Toprağa düşerken gökte uyanmak
Gözlerim buzlara saplandı yine
Demek ki kar yağdı kirpiklerine
Şimdi bir ıssızda yar başındayım
Ölümü sevmenin telaşındayım
Biraz cezbe katıp kalbin âhına
Varmalı Mansur’un kıblegâhına
Şimdi sultanları sevdiren masal
Mihrican yurdunda mahrem ve kutsal
Yok artık hayalin sarmaşığında
Belki de bulunur ayışığında
Bu akşam ölebilirim, rüzgâr, güneş, sağanak
Kalbimi, kemiklerimi etti mi tarumar,
Her şey bitti demektir; ne rüya, ne uyanmak!
Aralarında olamayacağım yıldızlar!
Bütün istediğim güvenli ve huzurlu uyumak, kendimi iyi hissederek uyanmak, iyi zaman geçirmek. Yedi kat göğü yaratan Allah için o kadar mı zor bunu sağlamak?
Uyansa, ah bir uyansa bu karabasandan tamamen kurtulacağını biliyordu ama Allah kahretsin, bir türlü uyanamıyoruz işte. Uyanmak bu kadar zor muydu gerçekten? Uyanmak hep zor ve acılı mı yaşanır sahi?
İnsan
eşref-i mahlûkattır derdi babam
bu sözün sözler içinde bir yeri vardı
ama bir eylül günü bilek damarlarımı kestiğim zaman
bu söz asıl anlamını kavradı
geçti çıvgınların, çıbanların, reklamların arasından
geçti tarih denilen tamahkâr tüccarı
kararmış rakamların yarıklarından sızarak
bu söz yüreğime kadar alçaldı
damar kesildi, kandır
Ne bekliyorsunuz, İsrail’in işgaldenvazgeçmesini mi? Ey Müslümanlar! Kudüs ve Mescid-i aksa aslında Sizin, Filin Toprakları da sizin, biz bunca yıldır size zülm ettik, toprak elinizden aldık, olanınızı çiğnedik, sizleri öldürdük; Ama artık bundan vazgeçtik. Alın topraklarınızı. Demesini mi bekliyorsunuz yoksa yoksa dünya dengeleri mi sizin kalınızı kıpırdatmıyor?
"Yazmanın amacı para kazanmak, ünlü olmak, sevgili bulmak, sevilmek ya da arkadaş edinmek değildir. Sonucta amaç, eserinizi okuyacak insanların hayatlarını ve kendi hayatınızı zenginleştirmektir. Amaç; uyanmak, iyileşmek ve başa çıkmaktır.
Mutlu olmaktır, tamam mı?
Mutlu olmak.
Stephen King