Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
DUYGU KAYNAKLI KÖRLÜK
Duygu ve bilişsel süreçler arasındaki ilişki oldukça geniş çarplıdır. Bu tür çalışmalarda temel yaklaşım değerlik bakımdan farklılık gösteren uyaranların işlenmesi ile duygu yüklü olmayan nötr uyaranlar arasında işlenme farkının farklı bilişsel görevlerde karşılaştırılmasıdır.
Sayfa 79 - Nobel yayınlarıKitabı okudu
" Zayıf bir insana çeşitli uyaranlar, ucuz eğlence ve güzel yemek verin bütün ideallerini pencereden aşağıya atar. "
Reklam
Uyarılma
Cinsel uyarılma, kadınlarda "duyusal-duygusal"uyaranlar, erkeklerde ise "görsel-zihinsel" uyaranlar aracılığıyla olur. Bu nedenle de erkeklerde uyarılma kadınlara göre çok daha kolay ve hızlıdır.
Madde sürekli aynı ortamda alındığında, madde alımıyla eşleşen çevresel uyaranlar koşullu uyaran hizmeti görerek organizmaya madde alımını çağrıştırmakta ve organizma kendini maddenin etkilerine karşı önceden hazırlamaya başlamaktadır. Bir diğer deyişle, maddenin etkilerini telafi edici mekanizmalar geliştirmektedir.
KONTRAST: Birlikte bulunduğu uyarıcılarla kontrast oluşturan bir uyarıcının algılanma olasılığı daha yüksektir. HAREKET: Hareket halindeki nesnelerin algılama olasılığı daha yüksektir. TEKRAR: Yİnelenen uyaranlar sabit veya garip bir uyarıcı daha çabuk algılanır GARİPLİK VE YENİLİK: Alışılmadık veya garip olan bir uyarıcı daha çabuk algılanır.
UYARICI İLE ÖZELLİKLER
Uyarıcının değişkenliği: Değişkenlik gösteren, çevrenin geri kalanından farklı olan uyaranlar daha dikkat çeker. Şiddet ve büyülük: Bir uyarıcının şiddeti ve büyüklüğü arttıkça algılama olasılığı da artar çünkü dikkat çekme ihtimali daha yüksektir.
Reklam
Duyum ve Algı
DUYUM Alıcı organları (duyu organları) iç ve dış uyaranlar sinir sistemine iletmesi ile meydana gelen nörofizyolojik süreçler duyum olarak adlandırılmaktadır.
Yetişkinler çocukların yalnızca gösterişli şeylere, parlak renklere, yüksek seslere vs. karşı duyarlı olduklarına inanır. Bu tip şiddetli uyaranların onların dikkatini çektiği doğru; şarkı söyleyen insanların, zil seslerinin, dalgalanan bayrakların ya da parlak ışıkların çocukların dikkatini çektiğini hepimiz görmüşüzdür. Fakat dışarıdan gelen bu tür şiddetli uyaranlar tesadüfi olmaktan öteye gitmez; dikkat dağıtır, şiddetli bir biçimde dikkat çeker ve duyuları, uyaran neyse ona yöneltir. Biz yetişkinler de, her ne kadar tam bir paralellik olmasa da, eğer bir kitaba kendimizi kaptırmışsak pencerenin önünden geçen gürültülü bir bandonun sesini aniden duyduğumuzda gidip bakmak için yerimizden kalkarız. Sessizce oturup kitap okuyan bir insanın kitaba son derece yoğunlaşmış olduğunu fark etmeyen ve bu insanı sadece kalkıp bandoyu dinlemeye giderken gören biri, insanları en çok cezbeden şeyin ses olduğunu söylerdi. İşte biz çocukları bu şekilde yargıladık. Fakat güçlü bir dış uyaranın çocukların dikkatini çektiği gerçeği tesadüfidir ve şans eseri gerçekleşir. Bunun çocuğun iç dünyasına ait olan, zihninin derin ve oluşumsal kısmıyla hiçbir ilişkisi yoktur. Çocukların zar zor fark edilecek kadar küçük olan şeylere kendilerini kaptırdıklarını fark ettiğimiz zaman bu içsel sürecin belirtilerini de ayırt edebiliriz.
Sayfa 70 - Kaknüs Eğitim KitaplığıKitabı okuyor
Bedensel olsun ruhsal olsun, tüm becerilerimiz dış uyaranlar ile kâh gelişir kâh yok olur. Hangisi olursa olsun uyaranı gitgide güçlendirme gerekliliği muhakkaktır.
Hayatta Kalmanın Anahtarı: Zaman Yönetimi
Zaman yönetimi çoğu insan için doğal olarak gelişmez, çünkü bu aslında zaman yönetimi değildir. Zaman manipüle edilemez veya yönetilemez; o sadece öylesine akıp gidiyor gibi görünür. Zaman yönetimi, kazanılması gereken bir beceridir, zaman geçerken kendi kendinizi yönetmektir. Uygulama ve çaba gerektirir, ancak ödülleri muazzam olabilir -
Sayfa 174 - Palme yayıneviKitabı okuyor
Reklam
Uyarıcı ihtiyacı;
Acı kültürü yoksa barbarlık ortaya çıkar: “Anestezi altındaki bir toplumdaki insanlara canlılık hissi verebilmek için giderek daha güçlü uyaranlar gerekir. Kendini deneyimleyebilmeyi sağlayan uyaranlar olarak sadece kimyasal maddeler, şiddet ve terör kalmıştır.
Anestezi al­tındaki bir toplumdaki insanlara canlılık hissi verebilmek için giderek daha güçlü uyaranlar gerekir.
Etoloji içgüdüler, sabit eylem örüntüleri (köpeğin kuyruk sallaması gibi türün stereotipik davranışları), özgül davranışlara yol açan uyaranlar (bir martının gagasındaki kırmızı noktanın aç yavrularda gagalama hareketini tetiklemesi gibi), çatışan eğilimlerden kaynaklanan görünüşte ilgisiz davranışlar (bir karar vermeden önce kaşınmak gibi) ve daha pek çoğunu açıklamak için kendi özelleşmiş dilini geliştirdi.
Yoğun konsantrasyon becerisi;
Çoğu insan, her arzu ettiğinde dikkatini toplayabilceğini zanneder, lakin hüsnükuruntudan başka bir şey değildir bu: Dikkat çelici uyaranlar beynin nörolojik yapısını zamanla öyle dönüştürür ki insan bir vakit sonra bu uyaranları aşerir gibi aramaya başlar. ... Zihninizi dikkat çelicilerin boyunduruğundan kurtarmadığınız müddetçe, ne kadar uğraşırsanız uğraşın, odaklanmaya yönelik çabalarınız akamete uğramaya mahkûmdur.
Sayfa 141 - Metropolis YayıncılıkKitabı okudu
Ağrıya karşı oluşturulan duyarsız düzeylerinin yükselmesi ile birlikte basit neşeleri ve zevkleri yaşayabilmek kapasitesi azaldı. Anestetik bir toplumda yaşayan insanların yaşadıklarını hissetmeleri için giderek daha güçlü uyaranlar gerekli olmaya başladı. Uyuşturucu, şiddet ve terör kişinin benliğini hissetmesini sağlayan güçlü uyaranlar haline geldi. Yaygın anestezi -ne denli yıkıcı olursa olsun- gürültü, hız ve şiddetle heyecanlanma isteğini arttırdı.
Sayfa 111Kitabı okudu
624 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.