Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sapak
ah, acelesi olan yolcuydum ben ardımda bıraktığım tufan iz kalmasın istedim gücüm bir kuytuya bir gölgeye küçük çaresiz toy ne bilirdim sen kendine kurguladın dünyayı ben kendime sandım (abdal) Şimdi uzak, şimdi yakın bir tansık mı, belki hiç gelmeyecek olan zamanı tartarak iyiyim sen nasılsın?
Bir kadının bize her şeyini verdiğini zannettiğimiz anda onun hakikatte bize hiçbir şey vermiş olmadığını görmek, bize en yakın olduğunu sandığımız sırada bizden, bütün mesafelerin ötesindeymiş kadar uzak bulunduğunu kabule mecbur olmak acı bir şey.
Reklam
Haber
Kuruldu bir âlem her günkü dünyamdan uzak, Kaybolduğum düşünceye ve kendime yakın. Kuşlar.. Dizi dizi kuşlar, kuşlar akın akın.. Rüyam benden bu akşam ve ben rüyamdan uzak.
Sayfa 177Kitabı okudu
Ruhum ne ondan önce vardı, ne ondan ayrı bir sırrın kemâlidir, ruhum onun, o dışımdaki âlemin bende akseden hayâlidir. Ve aslından en uzak ve aslına en yakın hayâl bana ışığı vuran yârimin cemâlidir..
Sayfa 731 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
Gölgesi denk geliyor hep aşkın yüreğimize, Hem en uzak hem en yakın.. Ne kaçabiliyor ne tutabiliyoruz..
Gözlerimden yaşlar akarken yanağımı Piraye'nin saçlarına yasladım ve ilerleyen dakikalar boyunca Oğuz'un fotoğrafına bakmaya devam ettim.
Sayfa 218 - BESTEGÜL
Reklam
Dudak Payı
Çay bardağında bırakılan dudak payı kadar bile uzak kalamam gözlerine Yakın olsun isterim ellerime ellerin yanında beton binaya yaslanması gibi köhne bir evin Seni bir çivi gibi çaktım çünkü beynime ve toplayıp bütün kerpetenleri attım denize
İçimdeki buğuya parmağımla ne yazsam o akşamın anısı oydu. Tuhaf bir teslimiyet ile kuş gibi oturdum. Aldatılmanın, kandırılmanın kadınsı içe kapanıklığı üzerime geldi. Hiç yapmadığım şekilde çay demleyip köşeye çekilmek, rahmetli Hüseyin Rahmi gibi dantel örmek istedi canım. Ne huzurluymuş aldatılmak, aldatmanın kasırgalarından hiçbiri yok,
"Gönülsüz nereye doğru atılsa ayak O yer nice yakın olsa da olur uzak."
Bu yüzden bazen bilmemek daha iyidir, hiç başlamamak, karşısında savunmasız kaldığımız, o bir şeyler anlatıp duran sesleri dinlememek daha iyidir, o anlatıcı seslerden hepimizde vardır, o anlatıcı sesler uzak ya da yakın geçmişe dalıp artık önemini yitirmiş yine de insanın hayatını ve gelecek yıllarını, dünyaya ve insanlara bakışını etkileyen bir şeyleri anlatırlar, bunları dinledikten sonra hiçbir şeye güvenemezsiniz, her şey mümkündür artık, kendimiz de dahil iyi tanıdığımız insanlardan bile en büyük alçaklıklar ve en korkunç hareketler beklenebilir. Yine de herkes durmadan bir şeyler anlatır ve anlatmak için durmadan bir şeyler gizlerler; sadece söylenmeyen şeyler ne anlatılır ne gizlenir. Ve bu sessiz kalınan şey bir sırra dönüşür ama bazen, sonunda bu sırrın da anlatıldığı bir gün gelir.
Sayfa 185 - Yapı Kredi Yayınları, 6. Baskı
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.