Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Onu böyle uzaktan, üstelik yüzünü bile görmeden izlemek artık acı veriyordu."
Sen benim yanımda durmak istesen ben senin yanında kalmaya hazırdım. Senin özgürlüğünü kısıtlamaktı sana göre benimle olmak. Ve ben buna saygı duyup uzaktan seni izlemekle yetinmek mecburiyetindeyim. Sen istemediğin için yanında kimse yok. Sen kimsesiz değilsin.
Reklam
Ben çocukluğumu anımsıyorum, ama çocukluğumun dünyasında her şey unuttu beni.
Sayfa 29
Methiye yolunda şiir yazacak olsaydım bilir misiniz kimi metheder idim ve şu methiye için hiç bir mükâfat almaz idim: Anadolu Türklerini metheder idim ve yaza yaza koca bir divan cem’eder idim (toplardım); ama... şair değilim, elimden gelmiyor. Bu Türkler ki her biri bir arslandır, sabırları zaman gibi tükenmez bitmez, sadakatleri güneşin ziyası gibi leke kabul etmez ve ahlâkları elmas taşı gibi temiz ve sadedir. Bunları yılda bir methetmeyen şairin nidası (seslenmesi), ihlaslı nida olamaz! Yunan kalkıştı; gel Anadolu, Karadağ içeri daldı; aman Anadolu, Belgrat çevrildi; yetiş Anadolu, Arabistan bulandı; gel yatıştır Anadol[u], para lâzım; para topla getir Anadolu. Rumelinde yol yapılır; kefil ol sen Anadolu ve keza ve keza. Gel baba Anadolu, gel kahraman Anadolu denilir de mukabil[ind]e şairler yılda beş satır teşekkür yazmazlar; ayıp değil mi? Uzaktan mı böyle görünür bilmem. Bize göre Osmanlı devleti demek, Anadolu Türkleri demektir. Devlet hazinesine akça verirler, geri almazlar. Devletin kuvve-i askeriyesi (askerî gücü) bu Türklerdir. Beş yüz seneden beri bin bir belâya ve düşmana karşı durmuş gene bunlardır. Devlet-i Osmaniye'yi Arap ve Tatar devletlerinden kıdemli ve zorlu (daha eski ve güçlü) eden Anadolu Türkleridir ki her biri arslandır. Hem şu hâlde bir melektir. Kocaları, çocukları hizmet-i askeriyede bulundukları esnada ve harp ve şecaat (yiğitlik) meydanında talaşdıkta (döğüştüğünde), Türk kadınları saban, ekin, orman, mal bakmak ile meşgul olup hem yurtlarını idare ediyorlar hem öşürden, Vergiden hazine-i devleti taşlamıyorlar (devlet hazinesini vergisiz bırakmıyorlar) !
Gerçekten yapman gerektiğinde, her şey uzaktan göründüğünden çok daha zordur. O zaman tıkanıp kalırsın. Gerçekten yapman gerektiğinde.
Sayfa 49 - Altın KitaplarKitabı okudu
Bilirim. Yanlış yerlerde, yanlış insanlarla, yanlış hayatları kabullenen çok insan vardır o uzaktan baktığımız ya da baktığımızı sandığımız yerlerde.
Reklam
Zaman donmuş, her şey donmuş, dün yok, yarın yok, sadece şimdi vardı. Sonsuz, kopkoyu bir şimdi, bütün ağırlığıyla üzerimize çökmüş, çiçek açmaya teşne genç kız kalbimizi kurutmuş, bizi kapısız, penceresiz bir ağrının içine gömmüştü. Bugün uzaktan baktığımda kapkara bir dumanın içinde bir görünüp bir kaybolan, eski bir ameliyat izi gibi ara sıra sızlayan bir andan başka bir şey yoktu
Sayfa 83 - İletişim
“Gel, birlikte gidelim, bir deniz kenarı olalım” diyordum. O, yaşamı boyunca hiç denize girmediğini, güneşte gövdesini yakmadığını yazıyordu. “Gel” diyordum. “Bizi bir deniz bilir. Bir deniz bizi olduğumuz gibiliğimizle sarar, bağrına basar.” Gelmedi..." diyordu Cavit Kürnek. Çünkü Arkadaş: "BEN yüzmeyi bilmem. denizi sevmem, çünkü yüzmeyi bilmem. bacaklarımı hiç mayo giyip güneşte yakmadım. ben mayo giymedim hiç." diyordu. Sonrasında, tartışmalar, suçlamalar, kırgınlıklar ve kesilen arkadaşlık. Kürnek, 5 yıl önce bir Şubat gününde ayrıldı aramızdan. Tüm o kırgınlıkları, hataları, yanlışlıkları dünyada bırakarak gitti Arkadaşın yanına, elinde bir deste umut çiçeğiyle. Sina Akyol, Arkadaş'la, 1970 yılının Nisan ayında tanışmış. Ankara' da... Kızılay'a doğru giderken, bir şiir gecesi çıkışında... Aralarındaki bazı farklılıklar, farklılaşmalar olsa da, Arkadaş'ın son zamanlarında araları biraz açılsa da, yine de devam eden bir arkadaşlık. "Ankara'da, Zafer Çarşısında gördüm Arkadaş'ı. Arkadaşlarıyla birlikte, oturmuş çay içiyordu. Uzaktan selâmlaştık. Nasıl olsa yarın bilemedin öbür gün... yakından selamlaşırdık (!) Olmadı. Selâmlaşamadık." Yarın, belki öbür gün... Ama sonra ölüm. En az yaşam kadar gerçek ölüm, Akyol'u da, yine bir Şubat günü, aldı bizden. İki dostundan çok daha öncesinde, 1973 yılının bugününde, Arkadaş Zekai Özger hayata gözlerini yumdu. Yaşasa 76 yaşında bir ihtiyar olacaktı. Olamadı. Sonsuzluğunun 51. yılında, sakalsız oğlanı, büyük bir saygı ve derin bir sevgiyle hatırlıyoruz.
Ahmet Ünal

Ahmet Ünal

@Bloodyking
·
21 Ağustos 2021 20:05
Sina Akyol
Ankara'da, Zafer Çarşısında gördüm Arkadaş'ı. Arkadaşlarıyla birlikte, oturmuş çay içiyordu. Uzaktan selâmlaştık. Nasıl olsa yarın bilemedin öbür gün... yakından selamlaşırdık (!) Olmadı. Selâmlaşamadık. En son, morgda gördüm onu. Tabutunun içinde... Alnındaki izleri sorduğumda, yapılan otopsinin izleri olduğunu söylediler. ...................... 73 yılının 9 Mayıs günü uğurladık Arkadaş’ı. Üstüne çiçek ve toprak attık. Ve bir süre, inanamadan yaşadık ölümüne. ......................
Gelmedin. Kayboldun, yok oldun. Bulamadım seni. Yıllar geçti. Fotoğrafın bile yoktu bende, zamanla yüzün silinmeye başladı belleğimde. Zaman, geçtiği her şeyi un ufak ediyor, biliyorsun... Deniz Gülümsüyordu Uzaktan
Türkiye'deki üniversiteler her zaman ki gibi sessiz ama Amerikan üniversitesleri kaynıyor. Filistin için 1000 genç gibi platformları da iktidar olmanın kibriyle putperestleşen siyasal islamcılar ve ülkücüler sosyal medya üzerinden trollemeye çabalıyorlar. Aylardır devam eden soykırım karşıtı eylemlerin kalbi bugünlerde üniversite kampüslerindeki işgal, boykot ve mitingler. Daha önceki yıllarda aynı üniversitelerde Nazi bayraklarıyla yürüyüp faşist sloganlar atan öğrencilere karışmayan okul yönetimleri ve eyalet polisleri, tamamen barışçıl Filistin yanlısı gösterilere askeri teçhizatlarla, atlı birliklerle; öğrenci, öğretmen, gazeteci ayırmadan saldırıyor. Birçok eylemcinin yurt ve yemekhaneye girişlerini sağlayan okul kartları iptal edilirken polisler öğrencileri otobüslerle gözaltına alıyor. Üstelik bu saldırılar hem Demokrat hem de Cumhuriyetçi parti kontrolündeki eyaletlerde aynı şekilde devam ediyor. Saldırılar arttıkça daha çok yayılan gösteriler karşısında üniversiteden çok özel sermaye şirketi gibi hareket eden okul yönetimleri bir yandan eyalet polisini kampüslere davet ederken bir yandan uzaktan eğitime geçiyor, mezuniyet törenlerini iptal ediyor ya da okulu geçici tatil ediyor. Gençlerin en çok kullandığı ve Filistin yanlısı içeriklerin en yaygın şekilde paylaşıldığı sosyal medya platformlarından TikTok yasağının Kongre’den ve Biden’ın onayından geçtiği, İsrail’in Gazze’de yıktığı her yerden toplu mezarların çıktığı, İsrail’e milyarlarca dolar para ve silah yardımının devam ettiği ve yaz tatilinin yaklaştığı bugünlerde eylemlerin kampüslerden taşması an meselesi.
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.