Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Üzülmek
Bir şeylere üzülüyorsam, tuvalete gitmem gerekse bile gitmem. Üzülmekten gidemem. Üzülmeyi bırakıp gidemem.
Sayfa 43 - Yapı Kredi Yayınları
Sadece aptalların ciddiye alındığı bir dünyada yaşıyoruz. O halde beni anlamıyorlar diye üzülmek niye
Reklam
Sizce olgunluğa nasıl ulaşılır?
Tolstoy'a göre olgunluğa nasıl ulaşılır? 1. Cahil insanla tartışmaktan kaçınmalı 2. Başkalarının hatalarını daha az yargılamalı 3. Başa gelen talihsizliği çabuk kabullenmeli 4. Kişiler ve olaylar hakkında daha az konuşmalı 5. Sorunlara üzülmek yerine çözüme odaklanmalı 6. Hayatı daha yavaş tonda ve sindirerek yaşamalı 7. Canını sıkan insanları hayatından çıkarabilmeli
İsteseler canımı vereceğim çoğu insanı hayatımdan çıkardım. Çünkü yokluklarına üzülmek , yaptıklarına üzülmekten daha kolay...
Sabahattin Ali
Sabahattin Ali
Ne diyor Sabahattin Ali: "İsteseler canımı vereceğim çoğu insanı hayatımdan çıkardım. Çünkü yokluklarına üzülmek, yaptıklarına üzülmekten daha kolay.”
Üzülmek mesele değil çünkü, üzüntülerle nasıl baş edeceğimi biliyorum. Ama bu kadar öfkeyi ne yapacağım bir türlü bulamıyorum.
Reklam
Milletini sevmek de ancak onun için durmadan üzülmek anlamına geliyor. Artık millet olmanın sevinci değil, millet olmanın üzüntüsü makbul sayılıyor.
Yu Hua
Yu Hua
sen gerçekten ne kadar zor bir kitap yazmışsın, insanı çok yıpratıyor. Okurken üzülmekten bitap düştüm ve henüz ancak üçte ikisini okudum. Elim kitaba varmıyor daha fazla üzülmek istemiyorum. Araya başka bir kitap eklesem iyi olacak. 🙈☕️📚😰sayfa 140
Yaşamak
Yaşamak
ya bir ara verelim. Bir de kitaplar bizi üzmemeli…
Descartes önemli bir adım attı; insanı usta ve doğanın sahibi '(doğanın efendisi ve sahibi) yaptı. Hiç kuşkusuz bu adımla hayvanların ruhu olduğunu kesinkes reddedenin o olması arasında da derin bir bağ var. İnsan efendi ve sahiptir, diyor, Descartes, hayvansa sadece bir otomat, hareket eden bir makine, bir machina animata. Hayvan yakındığında, bu yakınma değildir; sadece kötü çalışan bir makinenin hırıldamasıdır. Bir vagon tekerleği gıcırdadığında, vagon acı çekiyor anlamına gelmez bu; sadece tekerleğin yağlanması gerekmektedir. Demek ki, laboratuvarda canlı canlı kesilen bir köpeğe üzülmek için neden yoktur. Bir de şu sahne geliyor insanın gözünün önüne; Turin'deki otelinden çıkan Nietzsche. Bir arabacının atını kırbaçladığını gören Nietzsche atın yanına gidiyor, kollarını hayvanın boynuna doluyor ve gözyaşlarına boğuluyor. Bu 1899'da oldu; o sırada Nietzsche de insanların dünyasından elini eteğini çekmişti. Başka bir deyişle, tam akıl hastalığının patlak verdiği sıralar. Ama tam da bu nedenle, yaptığı harekette derin anlamlar buluyorum ben; Nietzsche attan Descartes adına özür diliyordu. Deliliği (yani insanlıktan son ve kesin kopuşu) at için gözyaşlarına boğulduğu an başladı. İşte benim sevdiğim Nietzsche bu..
Sayfa 292Kitabı okudu
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.