Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.8
Yıllar önce, lise yıllarımda alıp okumaya başlamıştım Beyaz Diş'i. Başlangıcı o kadar akıcı ve dikkat çekiciydi ki soluksuz okumuştum merakla. Ama ne olduysa kitabı bitiremeden yarım bıraktım ve uzun bir süre tekrar okuma gereği duymadım. Şimdi 7 yıl sonra, yeniden başlayıp bu sefer bitirdim. Eski bir dostumla karşılaşır gibi sıcak ve samimiydi kitap. Beyaz Dişin, bir kurdun, bir hayvanın yürek burkan, sonunda hakettiği değeri gören hikâyesiydi. Beni çok etkiledi. Şimdi kızıyorum kendime neden yarım bıraktım, daha erken tanımadım diye. Çok sevdim, çok sıcak ve hoş bir hikâyeydi. Her yaştan insana öneririm. Bence çok zaman kaybetmeden açın ve Beyaz Diş ile tanışın. ♡
Hani kimi kitaplar vardır, okurken sizi sarar ve öyle bir içine çeker ki bitsin istemezsiniz, elinizden bırakmak ve zorunlu başka işler için ara vermek zul gelir. Okurken bir masalın içine açılırsınız; yaşadığınızı, insan olduğunuzu duyumsar, sizden önceki kuşakları hatırlar; hayatın tüm acı-tatlı yönlerine rağmen yaşamaya değer olduğunu, küçük
1984 benim zorlanarak okuduğum bir kitap diyebilirim. Çok güzel ve sıradışı bir kurgusu var evet ama bazı anlatımlar fazla uzun geldi bana. Yine de okumaya değer...
423 syf.
9/10 puan verdi
Felsefe daima yolda olmaktır!
“Soruşturulmayan, üzerinde düşünülmeyen bir hayat, yaşanmaya değmez.”
-Sokrates
Eser adı üstünde tam bir felsefeye giriş mahiyetindedir. Birçok felsefe kitabının aksine ne ağdalı, anlaşılması güç, zorlu, keşmekeş bir dile ve anlama sahip ne de okumayı sıkıcılaştıran, gereksiz bilgi yığıntısından oluşan vakit kaybı bir türe mensup.
Gayet
Yazarımızın daha önce yazdığı romanlardan biri olan sessiz evin kahramanı , tarihçi faruğun arşivleri karıştırırken bulduğu ve etkilendiği bir kitabı anlatır. Ama şunu itiraf etmeliyim ki şimdiye kadar okuduğum orhan pamuk kitaplarından en az etkilendiğim kitap oldu . kahramanımızın içinde bulunduğu gemi türk gemilerine esir düşer ve kahramanımız türklere esir düştükten sonra kendisine çok benzeyen bir hocaya köle olarak verilir . Birbirine çok benzeyen bu iki kahramanın başından geçenleri saray ile ilişkilerini , bilim ve astorlojiden çokça söz eden bu kitap aynı zamanda doğu batı ilişkisi farklılıkları kültürleri ile ilgili de bilgi veren bu kitabı okumaya değer buluyorum . Ayrıca kitap okuyucuya kitapta çokça geçen şu soruyu kendine sormayı başarıyor "niye benim ben?" Kitabı okurken bu soruyu ben de kendime sordum tıpkı kahramanın yaptığı gibi ben de beni ben yapan şeyleri aradım :) . Ayrıca Orhan Pamuk Beyaz Kale üzerine diye kitabın sonunda uzun bir yazı yazmış kaynaklarını vs. Okumanızı tavsiye eder şimdiden keyifli okumalar diliyorum.
İtiraf ediyorum izlediğim birkaç komedi oyunundan başka tiyatroya ilgisi olmayan ve belki sanat kaygısıyla oyunları izlenilesi zanneden ve hani çevresinde tiyatro için insanları uyutmak için kullanılan bir araç olduğunu salık veren insanlar olan hatta oyun okumak sıkıcı da olabilir fikrine sahip biri olarak yanılgının ne demek olduğunu beynim
