Dinsel benzerlikler 43 (Hz. İbrahim - Tevrat)
❝ Tekvin, bap: 12 "... Ve memlekette kıtlık oldu ve Abram[59] orada misafir olmak üzere Mısır'a gitti; çünkü memlekette kıtlık ağırdı. Ve vaki oldu ki, Mısır'a girmesi yaklaştığı zaman, karısı Sara'ya dedi: 'İşte, biliyorum ki sen görünüşü güzel bir kadınsın. Ve olur ki, Mısırlılar seni görünce: Bu onun karısıdır derler ve beni öldürürler, fakat seni sağ bırakırlar. Senin yüzünden bana karşı iyi davranılsın ve senin sebebinle canım yaşasın diye, onun kız kardeşiyim, de.' Ve vaki oldu ki, Abram Mısır'a girdiği zaman, Mısırlılar kadının çok güzel olduğunu gördüler. Ve Firavun'un emirleri onu gördüler ve onu Firavun'a methettiler ve kadın Firavun'un sarayına alındı. Ve onun yüzünden Abram'a karşı iyi davrandı ve onun koyunları, sığırları ve eşekleri ve köleleri ve cariyeleri ve dişi eşekleri ve develeri oldu. Ve Rab Abram'ın karısı Saray'dan dolayı, Firavun'u ve onun sarayını büyük vuruşlarla vurdu. Ve Firavun Abram'ı çağırıp dedi: 'Bana bu yaptığın nedir? Bu senin karın olduğunu niçin bana bildirmedin? Niçin, bu benim kız kardeşimdir, dedin, ben de onu karı olarak aldım? Ve şimdi, işte karın, al ve git.' Ve onların hakkında Firavun adamlara emretti: Ve onu ve karısını ve kendisine ait olan her şeyi gönderdiler." ❞
Abdulhamid Han
Abdulhamid Han, acil bir iş zuhur edince, gecenin hangi vakti olursa olsun uyandırılmasını ister, ertesi güne bırakılmasına rıza göstermedi. Bu hususta mabeyn başkatibi Esat Bey hatıratında şöyle demektedir: "Bir gece yarısı, çok mühim bir haberin imzası için Sultan'ın kapısını çaldım. Fakat açılmadı. Bir müddet bekledikten sonra tekrar çaldım, yine açılmadı." Acaba Sultan'a emr-i Hakk mı vakı oldu?" diye endişelendim. Biraz sonra tekrar çaldım; bu sefer kapı açılarak Sultan elinde havlu ile kapıda göründü. Yüzünü kuruluyordu. Tebessüm etti: "Evlad! Bu vakitte çok mühim bir iş için geldiğinizi anladım. Kapıyı daha ilk vuruşunuzda uyanmıştım, fakat abdest aldığım için geciktim; kusura bakma! Ben bu zamana kadar milletimin hiç bir evrakına abdestsiz imza atmadım.. Getir imzalayalım.." dedi. Ve besmele çekerek evrakı imzaladı. Hatta zevcesi, Abdülhamid Han'ın bu hususiyetiyle alakalı şöyle bir nakilde bulunmuştur: " O, yatağının başında daima bir tuğla bulundururdu. Yataktan kalktığında çeşme mahalline kadar abdestsiz yere basmamak için bununla teyemmüm alırdı. Sebebini sorduğumda: " Bunca Müslümanların halifesi olarak, biz sünnet ölçülerine dikkat etmezsek, Ümmet-i Muhammed bundan zarar görür." dedi
Reklam
Şehirleri yıkıp geçen fırtınaların, bir çiçeği kopardığı vaki midir? Mevlana Hazretlerinin dediği gibi; "Kasırga, ağaçları yerinden söker. Ama başı yerdeki otlara şifadır. Gönül, sen de Allah'a karşı ot gibi mütevazı ol da rahmete eresin” (Mesnevi, Cilt 1).
Vâkı'a Sûresi
77.78. Şüphesiz o, gizli bir kitapta, değerli bir Kur'ân'dır. 79. Ona tertemiz temizlenmiş olanlardan başkası el süremez.
Sayfa 536
...Bir kısım rivayetler torunu Hasan ve Hüseyin'in Hz. Peygamber(S.a.v) namazda iken, kendi başlarına mescide girip, secdede iken Hz. Peygamber'in(s.a.v) sırtına binip (oturup oynadıklarını) ve bu yüzden secdenin son derece uzadığını bildirmektedir.Keza Cuma hutbesi sırasında da bunların mescide sendeleyerek girdikleri vâki olmuştur. Hz. Peygamber(s.a.v)bunların çıkarılmasını emretmek şöyle dursun, hutbeyi keserek kucaklayıp yanına oturtur ve ondan sonra hutbesine devam eder.
Sayfa 156Kitabı okudu
"Aranızda ölümü takdir eden biziz ve bizim önümüze geçilmez." (Vaki'a/60)
Reklam
335 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.