Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.27
Peyami Safa eserleri arasında içime en çok işleyen eserdir. O tahliller ve betimlemeler uzunca düşünmenize sebep olur.
"Vücutlarımız ve ruhlarımız arasında büyük farklar vardı ki ayrı cinsten mahluka benziyorduk. Son ayrılık gününe kadar devam eden büyük arkadaşlığımıza herkes hayret ediyordu. İnsanlar vardır ki, mesela hayatları bir arada geçtiği için, yahut fikirleri, hisleri birbirine uyduğu için sevişirler. Fakat öyleleri de vardır ki, menfaatleri, hayatları, fikirleri hisleri birbirine tamamıyla yabancıdır. Fakat buna rağmen yine birbirine karşı bir ruh incizabı duyarlar. Bence sevginin asıl makbul nevi budur Necdet ve bizim arkadaşlığımız biraz bu neviden bir şey oldu."
Romanlarında olduğu kadar öykülerinde de usta bir kalem... Okumaktan keyif aldığım, bir sayfasında dahi sıkılmadığım, cümlelerini çizip sayfalar dolusu notlar alarak okuduğum biricik HAT Edebiyatı...
Kıymetli olup da bütün eserlerini okumak için canla başla uğraştığım kimi yazarlar vardır. İşte Hasan Ali Toptaş da bu yazarlardan biri.
Bir kelimeden bin anlam çıkardığım, cümlelerinde durup düşündüğüm, ard sayfalarda aklımın kaldığı kitaplar... Her birinde bir okuma deneyimi edindim. Kimisi zihnimin dimağında... Kimisi duygularımın haznesinde... Öyleleri vardı ki dokunarak hissettiğim yaşantıların dünyasında...
Şu yazdıklarıma dönüp bakıyorum da kitap hakkında tek bir söz dahi etmemişim. Hasanım Ali hakkında yazacaklarım sonraya kalsın. O halde buyrun efendim.
Gecenin Gecesi, Hasan Ali Toptaş'ın öykülerinden oluşan bir kitap. Ümit Ünal'ın desenleriyle de birleşince masal gibi olmuş. Romanlarında olduğu kadar öykülerinde de hissettirdiği varoluş sancılarını kelimeleriyle ruha akıtıyor.
Kitapta beş adet öykü var. Her biri o kadar güzel ve manidar ki Hasan Ali Toptaş ne yazsa okurum dediğim yerde noktayı koyuyorum.
Ahmet Ümit’in okuduğum bu ikinci eserine, aslında inceleme yazma niyetinde değildim. Ahmet Ümit sevenler bana kızmasınlar ama beğendim diyemeyeceğim bu eseri. Öncelikle dilinde edebi bir zevk bulamadım maalesef. Kolay okunan ve sonu kolayca tahmin edilebilir olaylar zinciri... Basit ve kısa betimlemeler. Her şeyden öte, Elif Şafak’ın “Aşk”ı
Insan deli olmasa bile biraz duyarli bir kalbe sahip olabilir pekala. Oyleleri vardir ki ufak tefek seyler onlari yasatir da sert bir söz onları öldürür.ben oyleyim iste sorun şu yoksulluk bendeki bazi ozellikleri o derece keskinlestirmistir ki bunlar benim basima adeta dert acar. Evet ne care boyledir bu ama faydalari da vardir bunun bazi hallerde bunlarin bana yardimi dokunur. Yoksul aydın,zengin aydından çok daha kuvvetli görür.yoksul her sözcüğü kuşkuyla dinler. Attığı her adım onun düşünce ve duygularına böyle bir görev bir iş yüklemiş olur. Onun kulağı deliktir. Duygusu ince o tecrubelidir. Ruhu yanık yaralarıyla doludur.....
Asırları aşan adam: ATATÜRK
Türk milletinin bağrından çıkardığı Ulu Türk...
Sadece Türk milletine değil tüm dünyaya yön vermiş bir yolbaşçı...
Türk medeniyetinin yüzyıllarca unutulmuş vasfını birkaç yıl içerisinde ortaya çıkaran adam...
''Türk'' kelimesinin kaba ve yobazca algılandığı bir dönemden, Cumhuriyetimizin kuruluşunun 10. yılında göğüsü bir zırh
Öyle şiirler var ki, okur geçersiniz. Öyleleri de vardır ki, yudum yudum içerek şairin ruhundan fışkıran duygu çağlayanını gönlünüze akıtırsınız. Siir okumayı sevenler için güzel derlenmiş, okumanızı tavsiye ederim.
Peygamberin (sav) bir günü kitabı normal siyer kotaplarından farklı olarak onun bir gün içindeki bilhassa dikkat çeken temel hususları ele almış. Okyanusu bir testiye sığdırmak değil de, okyanusdan bir parça anlatmak :)
Bana verdiği en büyük ders ise düşünmeden, ibret almadan, bu akıp giden hayatta "bir dur da düşün ve ibret al" oldu.
Allah bizi peygamberimize en çok benzeyenlerden eylesin.
"Benden birşey işitip onu işittiği şekilde başkasına ulaştıran kimsenin Allah yüzünü ağartsın. Kendisine ulaştırılan öyleleri vardır ki, bizzat işitenden daha iyi kavrar"
HZ. MUHAMMED MUSTAFA (aleyhissalâtu vesselam)
Kurnaz din adamları
Türkiye de iki tip din adamı vardır. Birinci tipler Kuran içeriğini olduğu gibi kabul ederek ahlak ve vicdandan yoksun olarak, öz benliğini kaybederek Araplaşanlar. Bir diğer grup ise Kuran içeriğini modern dönemlerin algı ve gelişmelerine uydurma çabası içinde olanlar. Bu grup Arap dilinin melodik yapısı ile Arap harflerini eğip bükerek Kuran'ı günümüz gelişmelerine uydurma çabasındadır. Bu grup içinde öyleleri var ki; ömrü ganimet elde etmek için soygunlarla geçmiş, Muhammed ile ömrünü halkına adamış ve soygunculara karşı olmuş Atatürk'ü bir tutma soytarılığına kadar soyunuyorlar. Her iki tiplerden de bolca bulunmaktadır, ülkemizde. Bu iki grubun bilmediği ise modern dönemler insanlık tarihinin öylesine farklı bir dönemini temsil ediyor ki, Yeni Çağ'ın düşünce ve algıları ile Muhammed'in ve çevresinin ortaya koyduğu İslami algıların birleştirilmesi veya ortak bir noktanın tespiti mümkün olmuyor. Bu tipleri kitap içerisinde İlhan Arsel'in anlatımıyla bolca bulacaksınız.
Eğer insan çok fazla şeye gereksinim duyuyorsa, bu büyük bir yoksulluğun göstergesidir.
Tanrılarını kendi elleri ile yok edip yerine ölü tabular koyan Avrupalıların Samoa'da bir adaya ışık götürme hikayesidir Göğü Delen Adam. "Bize, ışığı getireceğini inandırmıştınız oysa sizin niyetiniz bizi de kendi karanlığınıza çekmekti." diyecek
En fazla ne kadar süre aç kaldınız??
Nazınız geçtiği bir yakınıza kapris yapıp birkaç saat mi?
Yoksa akşam ziyafete davetli olduğunuz için öğle yemeğini mi atladınız?
Ya da inancınız gereği oruç tutup en fazla 15 saat mi??
Hiç zorunluluk yüzünden aç kaldınız mı? Kasaptan köpeğiniz için kemik isteyip, karanlık köşelerde kemirdiniz mi?
Hiç