Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
bir gün geleceğim ve bir haber getireceğim damarlara ışık saçacağım ve sesleneceğim içerden: ey sepetleri uykuyla dolu olanlar! elma getirdim, elma ...kızıl güneş.
Geyikli Baba Orhan Gazi devri Osmanlı evliyasındandır. Bağdatlı Şeyh Ebü'l-Vefa Hazretlerinin yolundan feyzaldı. Aynı yoldaki Baba İlyas Horasani'den ilim öğrendi. Zahirî, bâtıni ilimlerde ve tasavvuf yolunda kemal derecesine ulaştıktan sonra Rum ülkesine geldi. Derhâl Anadolu'nun en uç bölgesinde İslamiyeti yaymak için çarpışan ve
Reklam
BEYAZ LÂLE Hudutta bozulan ordu iki günden beri Serez’den geçiyordu. Hava serin ve güzeldi. Ilık bir sonbahar güneşi, boş, çimensiz tarlaları, üzerinde henüz taze ve korkak izler duran geniş yolları parlatıyordu. Bu gelenler, gidenlere hiç benzemiyorlardı. Bunlar adeta ürkütülmüş bir hayvan sürüsüydü. Hepsinin tıraşları uzamış, yüzleri pis ve
Ve Bir Haber, Yoldaki - Sohrab Sepehri
"Geleceğim.. Ve her duvarın başına bir karanfil dikeceğim. her pencerenin altında bir şiir okuyacağım. her kargaya bir çam vereceğim. yılana diyeceğim ki: kurbağa nasıl da fiyakalı ama! barıştıracağım. tanıştıracağım. yol alacağım. ışık içeceğim. seveceğim.."
Sohrab Sepehri
Sohrab Sepehri
Dünyanın çeşitli bölgelerindeki cahili toplumların gazeteci, romancı, öykücüleri genç kızlara ve evli hanımlara açıkça şunu öğütlemektedirler: özgür seks ahlaksal bir skandal değildir. Asıl ahlaksal skandal bir genç kızın erkek flörtünü delikanlının genç kız flörtünü aldatması flörtlerin birbirlerine yürekten gelen sevgi ile bağlanmamaları birbirlerine gereği gibi açıklamalarıdır. Skandal, evli bir kadının eşine karşı cinsel soğukluk duymasına karşın hâlâ namusunu korumada diretmesidir. Erdem ise söz konusu kadının güvenle, sevgi ile bedenini sunacağı erkek bir dost aramasıdır! Yüzlerce öykü ve romanın işlediği ana tema budur. Sayısız haber, resim, karikatür fıkra ve mizah sayısı yazısı okuyucuya bu tür temaları telkin etmektedir. Böylesi toplumlar, insanilik bağlamında ve insani gelişme ölçülerine göre gayrı medeni toplumlardır.
Sayfa 142Kitabı okudu
Hepimizin bu davanın bir yerinden tutması icap ediyor. Yazı yazabilen yazsın, gazeteci olan haber paylaşsın, hiçbir imkanı olmayan en azından dua etsin ve yaptığı işi en güzel şekilde yapsın. Ama herkes bir sey yapsın. Yazılarımızla kağıtları diriltmek ve kalemleri tüketmek için bunu yapmamız gerekiyor.
Reklam
Çiyci geldi, çiyci geldi, çiyci!…
Çiyci geldi, çiyci geldi, çiyci!… bir gün geleceğim ve bir haber getireceğim damarlara ışık saçacağım ve sesleneceğim içerden: ey sepetleri uykuyla dolu olanlar! elma getirdim, elma ...kızıl güneş. geleceğim. dilenciye bir yasemin vereceğim, cüzzamlı güzel kadına da yeni bir küpe... köre diyeceğim ki: bak, nasıl da güzel bahçe! çerçi olup dolaşacağım sokakları ve sesleneceğim: çiyci geldi, çiyci geldi, çiyci! yoldan geçen diyecek: sahiden de karanlıktır gece. ve samanyolunu vereceğim ona. köprüdeki kötürüm kızın büyük ayıyı asacağım boynuna. bütün küfürleri süpüreceğim dudaklardan. bütün duvarları yıkacağım yere. haramilere diyeceğim ki: gülümseyiş yüklü bir kervan geldi! bulutu parçalayacağım. gözleri güneşe bağlayacağım gönülleri aşka gölgeleri suya dalları rüzgara sonra bütün bunları birbirine ve çocuğun uykusunu da cırcırböceklerinin mırıltılarına bağlayacağım. uçurtmaları uçuracağım gökyüzünde, saksılara su vereceğim. geleceğim. atların, sığırların önüne okşayışın yeşil otunu serpeceğim. susuz kısrağa çiy kovasını sunacağım. yoldaki yaşlı eşeğin sineklerini kovacağım. geleceğim. ve her duvarın başına bir karanfil dikeceğim. her pencerenin altında bir şiir okuyacağım. her kargaya bir çam vereceğim. yılana diyeceğim ki: kurbağa nasıl da fiyakalı ama! barıştıracağım. tanıştıracağım. yol alacağım. ışık içeceğim. seveceğim.
Sohrab Sepehri
Sohrab Sepehri
Tsinandali'de esir alınan Prensesler ve Madam Drancy, acı ve korku dolu bir diyara doğru yol alıyordu. Başlarındaki dağlılar, esirleri kendi malı gibi görüyorlardı. Onları İmam'a teslim ettik­lerinde büyük bir mükafat alacaklardı. Fakat dağlılar, esirlerinin önemi ve konumunun farkındaydı. Son derece gaddar tavırlar sergileseler de kimse
Tsinandali'de esir alınan Prensesler ve Madam Drancy, acı ve korku dolu bir diyara doğru yol alıyordu. Başlarındaki dağlılar, esirleri kendi malı gibi görüyorlardı. Onları İmam'a teslim ettik­lerinde büyük bir mükafat alacaklardı. Fakat dağlılar, esirlerinin önemi ve konumunun farkındaydı. Son derece gaddar tavırlar sergileseler de kimse
Artık Büyük İmam olarak tanınan Şamil, 1846 yılında uzun za­mandır hayalini kurduğu Kabardey'in fethi için kolları sıvadı. Fevkalade cüretkar bir plan yapmıştı. Kabardey, Kafkasya'nın kalbinde yer alıyordu. Doğuda Vladikafkas'tan Hazar'a kadar uzanan hat, Şamil'in hakimiyeti altındaydı. Batıda Kuban'dan
Reklam
Şamil, saldırmayı bildiği gibi geri çekilmeyi de biliyor ve kendine güvenini kaybetmiyordu. Geri çekilme emri vermesi, aşiretlerin gözündeki itibarına gölge düşürmüyordu. Savaşta böyle iniş­li çıkışlı durumlar olurdu. Rusların safına geçip sonra yeniden Şamil'e katılan aşiret mensuplarına, dönek gözüyle bakılmazdı. Böyle birçok durumda
Mücahitlerin önderi, siyasî liderlerin imamı, rehberimiz Abdullah'ın oğlu Muhammed (s.); emirlik ve yönetim hakkında meâlen şöyle dedi: "Benden sonra yönetim halifelerin ellerinde olacak, onlardan sonra zalim krallık dönemi başlayacak, bu dönemden sonra da zorba krallık dönemi başlayacak." İşte bütün tarih, peygamberimizin haber verdiği gibi gelişiyor. Önce hilafet dönemi vardı. Zalim krallık, İslâm hilafetini yıktı. Daha sonra öyle bir dönem geldi ki zorba krallık, zalim krallık dönemini bitirdi.
Sayfa 194Kitabı okudu
Kuran'ın Resmi Şeklini Alması
Kuran ilk kez Hazreti Ebu Bekir tarafından mushaf haline getirilmiştir, diye bilinmektedir. Ama şüphe edilmemeli ki, daha Hazreti Peygamber zamanında, belki bugün elimizde olduğu gibi tam değilse de, onun bazı bölümleri mushaf halinde uzak bölgelerde elden ele dolaşmaktaydı. Bunun bir kanıtını bize, ana kaynaklardan biri olan Taberi vermektedir
Sayfa 28 - Kırmızı Kedi Yayınları, 2. Baskı: 2018Kitabı okudu
238 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.