Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
GURBET ACILARI...
***** Anılsın mesleğimde çektiğim cevr ü meşakkatler, Ki, ednâ zevki â'lâdır vezâretten, sadâretten. Vatan bir bî-vefâ nâzende-i tannâze dönmüş kim, Ayırmaz sâdıkân-ı aşkını âlâmı gurbetten... *****
Sayfa 75 - 2.Kısım, (Kahire, Ezher'de Okuduğum Yıllar), -Şeyhü'l-İslâm Mustafa Sabri Efendi-, Nâmık Kemâl ve Kaside-i Hamaset'i, Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Hepimiz bir sevgi potansiyeli ile mi doğuyoruz? Haset hissiyatının tam karşısında doğuştan bir sevgi ve şükran kutbumuz var mı dünyaya geldiğimizde? Bu soruları kesin biçimde cevaplamamıza imkân yok ama sevme becerisini ve ortaya çıkıp gelişmesine mâni olan hâlleri daha net biçimde gözlemleyebiliyoruz. Sevme becerisinin oluşup gelişmesinde yaşamın ilk yılı çok önemli Bebeğin çevresine temel güven içinde olabilmesi için öncelikle annesinin kucağında sevginin sıcaklığını, gözlerinde onaylanmanın, takdir edilmenin ışıltısını hissetmesi gerekli. Bir sevgi ve kabul edilme ortamında büyüyen, sevgi sayesinde çevresine güvenen bir bebek, kendini açabilir, karşılık beklemeden sevgi ışınlarını yayabilir. Sadece insanlara değil, tüm doğaya, hayvanlara, çiçeklere de sevgi verebilir; dün- yaya açabilir duyularını. Ama sadece onların istediği gibi olduğu takdirde ihtiyaçları karşılanan, sevgiden yoksun bırakılmakla tehdit edilen bir ortamda büyürse çevresi ne güvenmez, anne babasından korkarsa, kendini açmaya cesaret edemez, kendisini geri çeker, davranışlarında vefa değil hesapçılık egemen olur. Çaresizlikten, çevresinin sevgisini kazanabilmek için her şeyi yapabilecek hale gelir. Başkalarının onu yönlendirmesine ses çıkarmaz.
Reklam
İnsan şu hoyrat çekişme dünyasından,bir köprüyle bir anda bir huzur ve vefa ülkesine geçiverirse fena mı olur?
"İnsanlara dikkat et Zeus. Onlar yeryüzünün en güvenilmez mahluklarıdır. Eğer boş bırakırsan, seni daha önceki tanrılar gibi acımasızca çıkartırlar hayatlarından. En küçük bir vefa duygusuna kapılmadan unuturlar. İnsanlara dikkat et Zeus. "
Kitaba devam edersem hayata bakış açım değişecek
"Sevgili çocuk. Asıl hayatlarında yalnız bir kere seven insanlar yuzeyseldir. Onların sadakat, vefa diye addettikleri şeye ben alışkanlıktan kaynaklanan rehavet ya da hayal gücü eksikliği diyorum. "
Sayfa 58
Biraz samimiyet, biraz vefa, biraz anlamak bütün insanlığı kurtaracaktı aslında ama bir gün batacağını bile bile kendi gemisini yüzdürmeyi seçti insan, kendi derdine düştü.
Reklam
"El emeği-göz nuru-alın terine dayanan, tabiata dost, aza kanaat eden, komşusu aç iken kendisi tok yatmayan, 72 millete bir göz ile bakan, bu sebeple "öteki" kavramını barındırmayan, dünya hayatını "gölgelikte bir lahza dinlenme" kabul eden, ebedi olan öte dünya inancını esas alan, yaradandan ötürü yaradılmış her şeyi seven, dostun evi gönüllerdir gönüller yapmaya geldim diyebilen, insaf, merhanmet, af, bereket, feraset, basiret, mürüvvet, hürmet, hizmet, sadakat, ehliyet, liyakat, fazilet, feragat, hürriyet, sabır, şükür, teşekkür, tefekkür, tevazu, cesaret, şecaat, hamaset, cömertlik, infak, ikram, izzet, iffet, letafet, nezaket, zerafet, ahde vefa, uhuvvet, siükunet, hamiyet, nihayet "adalet"e dayanan bir ahlâk. Bu ahlâka sahip olan insanlar elbette akl-ı selim, zevk-i selim, zihn-i selim sahibidirler. Parayı, bilimi, teknolojiyi, sanayii (onların esiri olmadan) nasıl kullanacaklarını bilirler..."
Ah, vefa! İnsan türünün en önemli özelliklerinden biriydin sen. Acaba türümüzün başka hangi özelliklerini kaybettik, acaba hangi özelliklerini taşıyoruz.
Oh, ey yâr-ı bî- vefa, bilmem, Bu soluk renkli, münkesir, ebkem Bu hayâli tanır mısın acaba?... Dest-i bî-rahm-ı levh ü lû'bunla Kırdığın, sonra attığın, ey mâh, O benim aşkımın hayâlidir âh!...
İslâm uğrunda katlandıklarımdan ne gam... Ben ölursem de bundan sonra o var olsun. Ve var olsun, asrın müslümanlarına rağmen, Elden kaçırdıkları ve hiç bir zaman ahde vefa göstermedikleri din..
Sayfa 104 - Mustafa Sab EfendiKitabı okuyor
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.