Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Biz o saçma cehennem masallarına inanmıyoruz: ölüm ondan neyi aldı? Acılardan başka hiçbir şeyi."
Reklam
"Bana göre bizde her şey ters gidiyor.Kimse ne mevkisini ne yükümlülüğünü ne ne yaptığını ne de ne yapması gerektiğini biliyor.Hayli neşeli ve uyumlu geçen şu akşam yemeği hariç geri kalan zamanın tamamı münasebetsiz kavgalarla geçiyor: Jansenistler Molinistlerle, parlamento üyeleri ruhbanlarla, edebiyatçılar edebiyatçılarla, kadınlar kocalarıyla,akrabalar akrabalarıyla.Bitmek bilmeyen bir savaş bu."
Sayfa 110 - canKitabı okudu
30.4.2024 KOKU- PATRİCK SÜSKİND
"İnsanın felaketi, sessizce odasında, ait olduğu yer olan odasında oturmak istememesinden gelir," der Pascal. Ama Pascal büyük bir adamdı. Düşün alanının bir Frangipani'si, aslına bakılırsa bir zanaatçı, zanaatçı olduğu için de bugün modası geçmiş biri. Şimdi millet Hugunenotların yada İngilizlerin yazdığı kışkırtıcı kitapları
can yayınları
170 syf.
·
Puan vermedi
·
5 saatte okudu
Dolanma, bahçeni ek!
Bu kitap, Felsefenin İzinde podcast’ini dinlerken dikkatimi çekti ve okumaya karar verdim. Kitabın dili anlaşılır ve olaylar akıcı olduğu için kolayca bitti. Ben kitabı çok sevdim. Voltaire’in anlatım tarzını da sevdim. Okuduğum ilk Voltaire kitabıydı ve bundan sonra diğer kitaplarını da okuyacağım. Bu kitap bana ne kattı bundan bahsedecek olursam; zaman zaman hayata karşı derin düşüncelere dalarız. Doğru yolda mı ilerliyoruz, diğer insanlar ne yapıyor, acaba farklı bir şekilde mi ilerleseydim, dünya adil bir yer mi, iyilik ve kötülük vs vs. Bu sorgulamalar iyidir, zaten felsefe ve hayat bir cevaba varmak değil yolda olmaktır. Fakat bazen bu soruların üzerimize üzerimize geldiğini ve bunca soruyla ne yapacağımızı bilmediğimizi hissederiz. Bu verimsiz durağanlığı hissettiğim anda ben de bu kitaptan sonra şu cümleyi kuracağım kendime: Dolanma, Bahçeni Ek. Yani ilerle, oku, izle, dinle, öğren.. — Bundan sonrası kitabı okuyacaklar için spoiler olabilir.— Kitabın içeriğinden kısaca bahsedecek olursam “Olabilecek dünyaların en iyisinde yaşıyoruz” bakış açısına bir antitez olarak yazılmış. Kahramanımız Candide maceraları boyunca birçok din adamları, hükümdarlar, zengin tüccarlar ile karşılaşıyor ve sorusunun cevabını arıyor. Birçok ülke gezip birçok macera yaşadıktan sonra son durak olarak kendini İstanbul’da buluyor ve cevabı bir çiftçiden alıyor.
Candide
CandideVoltaire · Alfa Yayıncılık · 20205,1bin okunma
Reklam
248 syf.
10/10 puan verdi
Kurtasîya Pirtûkê
Kurtasî ya pirtûka ÎSLAMÎZM DEWLET Û NETEWEPERWERIYA KURDÎ ya Kamal SOLEIMANI DESTPÊK Di DÎROKNUSÎYÊN FERMÎ DE ÎMAJA KURD • Şêx Ubeydulahê Nehrî, Seîdê Kurdî / Nursî û yên wek wan divê wek islamist neyên kategorizekirin. • Ne Ubeydulah ne Şêx Seîd daxwaza pergala xelifetiyê dikirin. • Gelek ji siyasetên modernîzekirin û navendîkirinê ku ji
Îslam, Îslamîzm, Dewlet û Neteperweriya Kurdî
Îslam, Îslamîzm, Dewlet û Neteperweriya KurdîKamal Soleimani · Peywend Yayınları · 20182 okunma
Kader kabullenenleri yönlendirir, direnenleri sürükler.
Daha ilk adımda durdurulup boşu boşuna kendi içimize kapanınca sürekli kendimizi aramaktan ve asla bulamamaktan korkmaya başlarız.
Doğanın her canlıya kendisine gereken kadarını verdiğini düşündüm ve ulaşamayacağım şeylerin bizi ilgilendirmediğine inandım. Fakat bu ümitsizliğe rağmen öğrenme arzumdan vazgeçemedim ve şaşkın merakım daima tatminsiz kaldı.
Reklam
Sonsuzluğun ortasında tek bir noktaya sıkışmış, etrafımı saran her şeyin kölesi olan ben, işe kendi kendimi aramakla başlıyorum.
Dinin yokluğundan nasıl zarar görüldüğünü, Sovyet toplumu açık biçimde kanıtladı. Ama dinin aşırı varlığından da zarar görülebilir; bu Cicero'nun zamanında, İbn Rüşd'ün zamanında, Spinoza'nın zamanında, Voltaire'in zamanında bile biliniyordu; Fransız Devrimi'nin, Rus Devrimi'nin, Nazizm'in ve bazı birkaç laik zorbalığın aşırılıklarıyla iki yüzyıl boyunca unutulduysa da, bunlardan beri pek çok olay yaşandı bize bunu anımsatacak. Umarım bütün bunlar, dinin yaşamlarımızda işgal etmesi gereken yeri daha doğru biçimde değerlendirebilelim diyedir. "Para" için de aynı şeyi söyleyeceğim. Maddi zenginliği ayıplamak, zenginliklerini arttırmaya çalışanları suçlamak, sürekli olarak en beter demagojilere hizmet eden kısır bir tutumdur. Ama parayı, her türlü saygınlığın ölçütü, her türlü iktidarın ve her türlü hiyerarşinin temeli durumuna getirmek de toplumsal dokunun parçalanmasına yol açar.
Edebiyat
"Yaşamına lanet okumayan, çoğu kez kendi kendine insanların en mutsuzu olduğunu söylemeyen bir tek kişi bulursanız, beni, baş aşağı denize atın."
Can yayınlarıKitabı okudu
Halkın bir sınıfı daha vardır ki, inanmasa bile, en azından inanıyor görünmek zorundadır. Bu sınıf, insanlığın tüm işken cecilerini, tüm paskıcılarını, tüm sömürücülerini kapsamaktadır: Papazlar, monarklar, devlet adamları, askerler, kamu adına ve kendi adına çalışan maliyeciler, her türden resmi yetkililer, po lisler, jandarmalar, zindancılar, idamcılar, tekelciler, kapitalistler, vergi toplayıcıları, müteahhitler, toprak ağalan, hukukçular, eko nomistler, her türden siyasetçiler, en küçük şekerleme satıcısına kadar bunların tümü, hep bir ağızdan Voltaire'in şu sözlerini tek rarlamalıdır: "Eğer Tanrı olmasaydı, onu icat etmek zorunda kalırdı
Tanrı ve Devlet
Tanrı ve Devlet
“Akıl yürütmeden çalışalım, hayatı dayanılır kılmanın tek çaresi bu.”
Sayfa 150 - Can yayınlarıKitabı okudu
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.