Tek yapması gereken, yıllardır kafasının içinde akıp giden o bitmez, tükenmez, tedirgin monologu kağıda dökmekti. Ne ki, şimdi o monolog bile silinip gitmişti.
Elbette seni inciteceğim.
Elbette beni inciteceksin.
Elbette birbirimizi inciteceğiz.
Ama bu, varoluşun mutlak koşuludur.
Bahar olmak, kışın riskini kabul etmek demektir. Var olmak, var olmama riskini kabul etmektir.
|Exupery
“Alnımı dayayıp camlara
Turuncu bir yangına, ayaklanan anılara
Dayayıp alnımı akşamlara
Günün bitişini seyrediyorum saatlerce
Gözlerimi kırpmadan, başımı çevirmeden
Bir gün - diyorum - kısacık bir gün
Nasıl da benziyor, insanın
Bütün bir ömrüne...”
Zihnimin artık hiçbir şey düşünmek istemediğinden bahsetmiştim, ancak varlığının o daracık sınırları içinde halinden memnun bir kayıtsızlıkla yaşamayı sürdüren, her günü bir şekilde diğerine bağlayıp ağaçların yaprak döktüğünü fark edince kış mevsiminin geldiği dışında bir şey düşünemeyen varlıklara karşılaşmak içinde bulunduğum kargaşayı biraz olsun susturuyor.