Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

isimyokkullanıcıyok

Bismillah her hayrın başıdır. Biz dahi başta ona başlarız. Bil ey nefsim, şu mübarek kelime İslâm nişanı olduğu gibi, bütün mevcudatın lisan-ı haliyle vird-i zebanıdır.
Reklam
Çünki ben nefsimi herkesten ziyade nasihata muhtaç görüyorum..
Murada ermek sabır iledir Yunus. Ve uyuyan kişinin gördüğü de, yaptığı da işe yaramaz.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Amelsiz Alimler; Onlar, kendisi hasta olup, hastalığını tedaviye gücü yettiği halde bunu yapmayarak başkasının tedavisiyle uğraşan doktora benzerler. İlacı anlatmakla hiç şifa hasıl olur mu?
Çünkü aşk bakmakla güzelleşir, konuşmakla zenginleşir ama dokunmakla bozulur.
Reklam
Hazret-i Ali -kerremallâhu vecheh- de Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem- ile Hazret-i Hatîce’nin namaz kıldıklarını görmüş ve: “–Nedir bu?” diye sormuştu. Allâh Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem-: “−Bu, Allâh’ın kendisi için seçtiği dînidir. Ben seni tek olan Allâh’a îman ve ibâdet etmeye, hiçbir fayda ve zararı olmayan Lât ile Uzzâ’yı da inkâra dâvet ediyorum!” buyurdu. Hazret-i Ali -radıyallâhu anh-: “–Ben bu dîni şimdiye kadar hiç işitmedim! Babam Ebû Tâlib’e sormadan bir iş yapamam!” dedi. Fahr-i Kâinât Efendimiz, o sıralar teblîğ faâliyetlerini gizliden gizliye devâm ettirdiği için: “−Ey Ali! Şâyet müslüman olmayacaksan sana bahsettiğim bu husûsu gizli tut, açığa vurma!” buyurdu. Hazret-i Ali, o gece bekledi. Allâh Teâlâ onun kalbine İslâm muhabbetini bahşetti. Sabahleyin Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in yanına gitti ve İslâm dîni hakkında suâller sordu. Aldığı cevaplar üzerine, Allâh Rasûlü’nün buyruğunu hemen yerine getirip müslüman oldu. Babasından çekinerek, müslümanlığını bir müddet gizli tuttu. Hazret-i Ali, bu sıralarda on yaşında idi. (İbn-i İshâk, s. 118; İbn-i Sa’d, III, 21) Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- namaz kılmak istediğinde, Hazret-i Ali -radıyallâhu anh- ile birlikte Mekke vâdilerine doğru çıkıp giderler ve insanlardan gizli olarak, namazlarını oralarda kılarlar, akşamleyin de dönerlerdi. Allâh’ın dilediği zamâna kadar bu böyle devâm etti.
Fahr-i Kâinât Efendimiz’den sonra ilk müslüman, muhterem zevcesi Hazret-i Hatîce-radıyallâhu anhâ- idi. Âlemlerin Efendisi, kavminin hakâret, alay ve eziyet gibi kötü tavır ve davranışlarına mâruz kalarak mahzûn ve mükedder bir hâlde evine döndükçe, Allâh Teâlâ O’nun hüznünü Hazret-i Hatîce vâlidemizin tesellî ve teşvîk edici sözleriyle hafifletmiş, ilâhî nusretiyle vazîfesini kolaylaştırmıştır. Hazret-i Hatîce-radıyallâhu anhâ- îmân edince Efendimiz’in kızları Hazret-i Rukıyye, Ümmü Gülsüm ve Fâtıma da müslüman olmuşlardı.
Hz. Ebû Bekir: .. O (s.a.v) bizleri Allah-u Teâlâ'nın dinine, din kardeşliğine davet ediyor. -Senle ben kardeş olacağız öyle mi? - Evet - İyi ama sen itibarlı bir tüccarsın. Ben ise hazırken sayılmayan, olmayınca aranmayan, hesaba katılmayan bir köleyim.. Hem efendilerle köleler nasıl kardeş olur? Nasıl birlikte oturur, birlikte gezer? Hz. Ebû Bekir: - Öyle de hepimiz Allah'ın kulları değil miyiz? O (c.c.) bizleri eşit birer insan olarak yaratmadı mı? Kaldı ki üstünlük insanların ırkı, derisi, zenginliği değil, üstünlük insanın Allah'a olan bağlılığıdır.
O uzun boylu, siyah tenli, gür saçlı, çökük yanaklı, zayıf ve biraz kamburcaydı. Künyesi Ebû Abdu'l Kerim veya Ebû Abdullah'tı. Lakin herkes onu Bilâl-i Habeşi olarak biliyordu. Babası Rebâh, annesinin adı Hamâme'ydi. Mekke' de Cumâh Oğulları ailesi içinde doğup büyümüştü ve Umeyye bin Halef'in kölesiydi. Babası Habeşistan ülkesinden gelip Mekke'nin Serat bölgesine yerleşmişti. Hamâme'yle evliliğinden Bilâl, Halit ve Hûfeyre adında çocukları olmuştu. Ne var ki fazla yaşamadan vefat etmişti. Bilâl babasının vefatından sonra evin bütün yükünü sırtlamış, annesi ve kardeşleriyle hayata tutunmak için köleliğe mahkum olmuştu.
Hz. Peygamber (s.a.v.) metanetini korudu ve şöyle buyurdu: Hayır! hayır! Ammâr tepesinden tırnağına kadar imanla doludur. İman onun etine ve kanına karışmış, işlemiştir.''
Reklam
Kim babasının takvasıyla kurtulacağını zannediyorsa, o kişi babasının yeme ve içmesiyle kendi açlık ve susuzluğunun gideceğini düşünen birisiyle aynı mantığa sahiptir.
Öyle ki, sevgili gizli bir hazinedir de bilinmesi aşığı kıskandırır.
Uzun bekleyişlerin kalbe yansıyan ihtilalleri olur Molla Kasım..
''Kaşların Bismillah, yüzün Beytullah" Fazlasını söylemek istedim, olmadı.
138 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.