Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yeryüzünde parmak izi birbirinin aynı olan iki kişi bulunmuyor. Halbuki kedi, köpek, inek, koyun, bizon ve goril gibi hayvanların burun izlleri farklı. Kedi ve köpeklerinin çalınacağından korkanlar, ayrıca dünyanın pek çok hayvanat bahçesi ve yaban hayatı koruma alanı yöneticisi uzunca bir süredir, kimlik belgelerinde burun izine de yer veriyor. Ancak alınma ve karşılaştırma güçlüğü nedeniyle yavaş yavaş terk edilen burun izi, yerini iris görüntüsü ya da DNA profili gibi daha güvenilir biyometrik özelliklere bırakıyor.
Zifiri Karanlıkta Uyanmak
Zifiri karanlıkta uyanmaktan beter bir şey yoktur. Geri dönüp, hayatı sil baştan yaşamak gibi bir şeydir bu. Gözlerimi ilk açtığımda, bir başkasının yaşamını sürüyormuş gibiydim. Çok, çok uzun bir süre sonra, yaşam, benim kendi yaşamımla uyum sağlamaya başladı. Garip bir birbirinin üzerine bindirme bu, benim kendi yaşamım bir başkasınınki gibi... Benim gibi bir insanın yaşıyor olması bile akla yakın bir şey değildi.
Sayfa 326
Reklam
248 syf.
8/10 puan verdi
Ah McCandless! Bu cesaret ve aptallığına dair yaşıyor olmanı çok isterdim. O botanik kitabı biraz daha ayrıntı içerseydi belki yaşıyor olabilirdin, bilemem. Sinema filmini seyrettiğimde McCandless’in ne istediğini bilen, ruhun derinliklerindeki duyguları hissetmek için yabana doğru atılan her adımlarını, cesaretine hayran kalmıştım. Kitabı okuduktan sonra bende McCandless hakkında yazılan mektuplar, tespitler bende hayal kırıklığına benzer bir his belirdi. Alaska’nın o verimsiz topraklarında Eskimolar ve Kızılderelilerin bile açlıktan öldüğü tarih sahnesinde var. Hatta yaban hayatında büyük deneyimleri olan doğa bilimciler yaban hayatında uzun bir süre yaşamanın imkansız olduğu söylemişler. Yaban hayatı, dağcılık için bu kişilerde içlerinde büyük bir kontrolsüz bir güç var. Dağcının biri: ‘Tanrı bizi bu güçten korusun’ der. McCandless hiçbir doğa tecrübesi olmadan, araziyi bilmeden, sınırlarına zorlayarak o yola koyulması bir intihardı. Doğanın içinde yaşarsan ruhun derinliklerinde seslere kulak verirsin bundan haz alırsın. Ama bir yerden sonra çevrene kulak vermezsen trajedik bir son yakındır. Yine de McCandless’e çok saygı duyuyorum. Hem kitapta hem de sinema filminde şu detay dikkatimi çekti. Paylaşmayı fark etmişti : Mutluluk paylaşınca güzel. Başarabilseydi modern hayata dönüp toplumun bir parçası olacak mıydı?
Yabana Doğru
Yabana DoğruJon Krakauer · Siren Yayınları · 20131,079 okunma
Anadolu da kırsal kesimde köylüler erken yatarlar çünkü sabah kalkıp çalışacaklar.Bir karı koca yatıyor kadın kocasının uyumasını bekliyor çünkü kadının gönlü başka bir adam da gönül bu, kaçacaklar köyden. Kocası uyuyunca sessizce pencereden kaçıyor kadın, aşığı onu bekliyor ağaç da ağacın altın da karanlık da, koşuyorlar. Köy, düşünsenize arkadan neler kovalıyor. Namus belası, töre cinayetleri hepsi kovalıyor onları. O nasıl bir kaçıştır öyle nefes nefese iki aşık. Bir ara duruyorlar soluklanmak için kadın bunu fırsat biliyor diyo ki; ya evden çıktığımdan beri ayakkabımın içinde bir şey beni rahatsız ediyor şunu çıkarayım bari. Ayakkabısını çıkarıyor kadın elini içine atıyor bakıyor bir tomar para geride bıraktığı kocası herşeyin farkında adam diyor ki; ya bu kadının bende emeği var çamaşırlarımı yıkadı yıllarca, bana çorba pişirdi, yıkanırken sırtımı sabunladı bende emeği var yaban elde muhtaç olmasın. Bütün birikimini kendinden giderek uzaklaşan o kadının ayakkabısının içine koyuyor. Bende emeği var... Hani hep derler ya kitap okuyun kitap okuyun adam olmak insan olmak kitap okumaktır. Aslında en büyük kitap nedir biliyor musunuz insanın gönlü gönlünüzü okuyabiliyorsanız siz her şeyi oldunuz demektir. İşte bu öykü de geri de bırakılan adam hayatı boyunca bir kitap bile okuyamadı çünkü gözleri görmüyordu. O AŞIK VEYSEL'di...
258 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Hani masalda büyük annesi yerine geçen bir kurt vardı, Kırmızı Başlıklı Kız. Onu yemeye niyetlenmişti. Kurdun ne vahşi bir hayvan, canavar olduğunu zihinlerimize daha küçücük iken kazımıştı ya bu kurt o kurt değil işte. Biz ne kadar bir köpek ile dişi kurdun birleşmesinden meydana gelmiş Beyaz Dişin Serüvenini okuduğumuzu sansak da Jack London müthiş yeteneği ile bir kurdun gözünden vahşi hayatı anlatıyor. Vahşi olanın ormanın yada o andaki yaşam koşullarının olmadığını, vahşetin; yaşama zorunluluğunun kendi belirlediği sisteme göre belirleyen, tanrılaştırılmış efendilerin kuralları olduğu; onlarla kendi öz iradenle yaşamak için mücadele verirsen ortaya, (doğruluğu, yanlışlığı tartışmaya açık şartların) çıkmasına işte o birileri "Vahşi" diyor. Ve bu vahşi yaşam mücadelesinde O tanrılaştırılmış her yapıdaki efendiler, sizi ehlileştirmek, kendi şartlarına, kendi yörüngelerinde sizi yaşamaya zorlayacaklardır. kuralları kendileri koyarlar ve sizden biat ve itaat isterler. İsteseniz de istemeseniz de kurallara uymak mecburiyetiniz vardır. Aksi halde sistemim müeyyideleri çıkacak karşınıza. En azından adınız yaban, adınız, vahşi, adınız bilmem ne olacaktır. Burada da bu kurt 'a efendilerden biri Beyaz Diş demişti, Diğeri Kutsal Kurt.. Hangisi olmak isterdiniz: vahşi ama özgür ya da tutsak kurallara uyan iyi çocuk? İşte bunu soruyor Beyaz Diş bize...
Beyaz Diş
Beyaz DişJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202076,2bin okunma
Taocular, diğer hayvanları iyi yaşamın kılavuzları olarak gördüler. Yaban hayattaki hayvanlar yaşamayı bilir; düşünmeleri ya da seçmeleri gerekmez. Bir tek insanlar tarafından engellendikleri zaman bırakırlar doğal yaşamayı. Chuang-Tzu'nun belirttiği gibi, atlar yaban hayatı sürdüklerinde ot yer, su içerler; memnun olduklarında boyunlarını birbirine dolar ve sürtünürler. Kızdıklarında birbirlerine sırtlarını döner, çifte atarlar. Atlar bunu bilir. Ama yan yana koşum takımına bağlandıklarında ve baskı altında sıraya sokulduklarında artık başlarını çevirmeyi, boyunlarını kıvırmayı, hızla koşmayı, gemini çıkarmaya ve dizginlerden kurtulmaya çalışmayı öğrenmişlerdir.
Sayfa 101
Reklam
Jarvinen, Okunen ve Gulbe Nasıl Kral Oldular? Reçel Kralı Jarvinen anlatıyor... Ben önceleri yoksul bir sokak çocuğuydum. Şimdi ise yurdumuz için büyük ve iyi bir güç olduğumu söyleyebilirim. Ben bu konumumu kime borçluyum? Tesadüfen dinlediğim bir konferansa değil mi? Daha önce de söylemiştim. Küçük dükkânımda kurabiye ve
Be oğul, benim güzel oğlum Sivan (ateş) düşürme ocağıma Be kızım, benim güzel kızım Kor düşürme benim yüreğime... Zorla, zorla, zorla, zor ile Kopardılar toprağımızdan Zorla gönderdiler sürgüne Ta Konya iline Sağır, dilsiz Komşusuz, kimsesiz biçare Güneşe karşı sabahın olmasını Ateşin kutsallığını Yaban hayatı Unutmadık asla İzlerinizi kaybettirmeden Tüm insanlıkla barış içinde Bu kutsal topraklarda Şit'den beri varız youtu.be/aPZApB00ASM GÜNAYDIN...
Geri153
807 öğeden 796 ile 807 arasındakiler gösteriliyor.