Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
154 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Okuduğum, en mükemmel kitaplardan biri. Agamben, Nesir Fikri'nde, dil fikri, hakikat fikri, aşk fikri, gibi pek çok konuyu içeren bu küçük hacimli ancak kompleks eser, okurken zihnin sınırlarını zorlayı, mümkün olan açıların tümünü tanımlamaya zorluyor kişiyi. On binlerce kez okusam bakmam herhalde dediğim eserde Agamben'in en yalın hâline rastlayabiliyoruz. Eserin ardından ise kişi; Kafka, Benjamin, Dante gibi isimleri yeniden, bambaşka gözlerle okuma istenci duyuyor insan.
Nesir Fikri
Nesir FikriGiorgio Agamben · Metis Yayınları · 200944 okunma
GURBETÇİ ŞÂİR SERVET YÜKSEL'İN DUYGU SÜZGECİNDEN SÜZÜLEN ŞİİRLER M. NİHAT MALKOÇ “Aman ha, gönül kırıp; kırılmaya değer mi? Boş şeylerin peşinde yorulmaya değer mi? Ne kaldı elimizde baharından, yazından?... Bu dünya çiçek olsa derilmeye değer mi?” (“Değer mi?”- Servet YÜKSEL) Gönül telimizi
Reklam
Klasik ile romantik İnsan anlayışını, klasik anlayış ve romantik anlayış olarak ikiye ayırmak istiyorum. Bu ikiye ayırma, nihai hakikat açısından çok anlamlı değilse de, saklı biçimler dünyasını bulmak ya da yaratmak için kullanılan klasik tarzda çalışırken gayet meşrudur. Phaedrus’un kullandığı “klasik” ve “romantik” terimlerinin anlamı
152 syf.
7/10 puan verdi
·
14 saatte okudu
Sema Kaygusuz'u pırıl pırıl hikâyeleriyle tanıyalı herhalde 7-8 sene olmuştur. Sandık Lekesi'ni sahilde, etraf çocuk sesleriyle dolu, bir yandan da bir şeyler içerek okuduğumu hatırlıyorum. Beni ilk çarpan elbette üslûbuydu; dil kullanımı, şiirsel anlatımı hemen etkilemişti beni. Yazarın romanlarını okumadım, 'Yere Düşen Dualar' ilk romanıydı,
Barbarın Kahkahası
Barbarın KahkahasıSema Kaygusuz · Metis Yayınları · 20201,844 okunma
Sözünü yalın söylüyor, herkesi ağzına baktırtıyor. “Dört kapı, dört inanç için açılır,” diyor. Dört kapıdan kastı, şeriat, yani İslam dini, sonra tarikat yani şeyhe bağlanmak, sonra marifet yani Tanrı bilgisi ve nihayet hakikat yani Tanrı’yı tanımak, O’nunla olmak. Dört inançtan kastı ise ibadet, niyaz, adak ve vuslat. .. İnsaniyet vasfında olgunluk, insan sevgisi, müsamaha, adalet, özgürlük düsturlarına önem veriyor; görünüşe değil öze, dıştan ziyade içe yönelmeyi tavsiye ediyor. “İnsan kendini bilmeli,” diyor ve “kendini bilen Rabbini bilir,” diye de ilave ediyor. “Kendini bilen insan elbette kendini sever, kendini seven ise Tanrı’yı sever, Tanrı sevgisinin kapısı Ali’yi sevmektir,” diyor. Sonra devam ediyor, “Kapı alidir, bu yüzden kapı eşiğine basılmaz. Dervişlerimiz arasında huzura girerken eşiğe basanını gören var mı hiç?” diye soruyor, “Evren-Tanrı-insan” birliğinden bahsediyor, insanın Tanrısal niteliklerle donatıldığını söylüyor. Herkesin kardeş olduğunu, barış içinde yaşamak gerektiğini sık sık vurguluyor.
Dücane Cündioğlu
Zamanı gözetmekten/gözetlemekten vazgeçmeli, asıl ânı seyretmeli! Hep ânı. Çünkü hakikatte varolan andır sadece. Bir tek an. An, bütün yaşamın kendisi. Yaşam an’dadır demiyorum; dediğim, yaşam ân’ın kendisi. Tüm varlığı birde, tüm mekânı noktada, tüm zamanı anda görebilmektir hikmetin ölçütü. Hikmet, kesret’ten vazgeçmektir. Çokluk’tan. Yol
Reklam
Yalin hakikat
Düşünmek yerine yaşamayı tercih edenlere yalın hakikati anlatamazsın
Sayfa 435 - ötüken neşriyat, Kaldırım Kargası
Yves Bonnefoy
"Bu fotoğrafın* bende ayrı bir yeri var. Beni şahsi hatıralarıma geri götürüyor ve ayrıca Henri Cartier-Bresson'un fotoğrafla olan ilişkisini anlamama yardımcı oluyor. Bu fotoğraf, benim yıllardır büyüyüp yetiştiğim bir kasabada 1970 yılında çekilmişti. Henri fotoğrafı bir kaç arkadaşımızla beraber her zamanki yolumuzda gezinmek üzere evimden
868 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.