Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Kelimenin kendisindeki yalınlık kadar yalın, doğasındaki karmaşıklık kadar karmaşık: Seni Seviyorum."
Sayfa 44 - Can
138 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Amerikada yazılan Anadolu Hikayeleri
William Saroyan’ı bana tanıtan Selçuk Altun oldu. Selçuk Altun romanları insanın eğer potansiyeli varsa kitapçokseverlikten nitelikli okur olma yolunda ciddi derecede yardımcı olur. Saroyan’ın Güncesini Beril Eyüboğlu çevirisinden okudum. Çeviri muhteşem. Yazarın iki öykü kitabını ( Ödlekler cesurdur, Aram derler adıma) ve İnsanlık Komedisi adlı romanını okuduktan sonra güncesini okumuş olmam yazarla zaten kurmuş olduğum bir bağı pekiştirmemi sağladı. Günce yazarın kendi mutfağını size açtığı yazı çeşididir. Yazarın romanlarında, öykülerindeki sırrı ifşa ettiği yerdir. Ve bir şekilde bir samimiyet kurulur aranızda. Saroyan’ın hikayelerini okuduğumda “Amerika’da yazılmış Anadolu hikayeleri” dedim kendi kendime. Ve arkadaşlarıma da yazarı tavsiye ederken hep bu ifadeyi kullanırım. Saroyan insanı ve hayatı çok iyi tanıyor ve çok güzel ifade ediyor. İfadesi de o kadar anlaşılır o kadar yalın ki kendini özel kılan şey de bu bence. İçtenlik, samimiyet, yalınlık ve tevazu. Saroyan nitelikli okur olma yolunda ıskalanmaması gereken bir yazardır.
Paris-Fresno Güncesi 1967-68 Ölüm Dirim ve Aya Kaçış
Paris-Fresno Güncesi 1967-68 Ölüm Dirim ve Aya KaçışWilliam Saroyan · Aras Yayıncılık · 200124 okunma
Reklam
Yalınlık göster, sadeliği benimse, Bencilliği azalt, arzularını frenle.
Musil Üzerine
Elias Canetti, onun kesinlik tutkusunu şu cümlelerle açıklar: “Kesin bir noktadan yola çıkmasını ve yine kesin olan bir şeye doğru yol almasını yol almasını koşul kılardı. Dolambaçlı yollardan tiksinir ve nefret ederdi. Ancak hedefi asla yalınlık değildi, yalın olanın yetersizliği konusunda aldanmaz bir sezgisi vardı ve yalın olanı ayrıntılı bir portre aracılığıyla yıkma yetisine sahipti. Ruhu, yalınlıkla yetinemeyecek kadar zengin, donanımlı, etkin ve ataktı.”
Sayfa 14 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
384 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Spoiler içerir
Kesinlikle okunması gereken kitaplarlar biri olduğunu düşünüyorum.. İnsana yeni bi düşünme aralığı açıyor.. Bir bilim insanı olarak keşke benimde beynim böyle hızlı çalışsa diye epey iç geçirdim.. içsesini sürekli bilim düşünmeyle eğitmesi beni oldukça etkiledi.. Dilindeki yalınlık ve özen akıcılık sağlamış.. yer yer yapılan bilimsel açıklamalar sayesinde kitap sadelikten kurtulmuş. Ancak yazarında bir yahudi olması, yazarın acaba israile sempatinin artırma amacının da olabileceğini düşündürmedi değil.. açıkcası Prof. Şaron isminin Lübnan İç Savaşı sırasında İsrail'in Savunma bakanı olarak görev yapmakta olan Ariel Şarondan esinlenerek özenle seçildiği düşündüm .. Şaronun Ahmet Hamit'in gittiği üniversite de Prof. olmasıyla başlayan olumlu olumsuz olaylar silsilesi neticesinde birlikte nobel almaları esnasındaki konuşmaları Şarona sempati oldukça artıyor. ancak gerçek hayatta bu böyle değil bazı şeylerin özrü olmaz.. Birde süreç esnasında başkahramanımızın babasınında etkisiyle olayları sürekli alttan alması zaman zaman rahatsız edip Abbasın öfkesini haklı olduğunu gösterdi.. Annesinin yahudilere olan tutumununun eğitimsizlikle değerlendirerek küçümsemesi Şaronu anlamaya çalıştığı çabanın yarısını annesine vermediğini gösteriyor.. Sonuç olarak Amerikaların kendilerine kitap ve filmlerle tarih oluşturması gibi yahudilerinde bu yolla sempatizanlık kazanmasını istemediğim için bu inceleme yazısını yazma ihtiyacı duydum #filistin #müslüman #israil #arap
Badem Ağacı
Badem AğacıMichelle Cohen Corasanti · Pegasus Yayınları · 20153,238 okunma
Reklam
112 syf.
8/10 puan verdi
Kadın Düşmanlığı Üstüne Küçük Öyküler
Psikolojik gerilimin ustası Patricia Highsmith’in kaleme aldığı bir kitap. Kitabı bir süre önce okumuştum. Kitap bizi bir kadın düşmanının zihninde kısa bir yolculuğa götürüyor. Kitap da “Kusursuz Küçük Hanım”," Evangelist", “Kadın Romancı”, “Dansçı", "Oona, Şen Mağara Kadını", "Doğurgan" ve bunlar gibi olan on yedi öykü var. Kadınların her biri kendilerine biçilmiş olan  rollere karşı koyan özellikte. Bir öyküsünde katil iken  bir diğer öyküsünde uçurumdan aşağı yuvarlanıyor, bir öyküsünde düzinelerce çocuk yapıyor, doyumsuz, ahlaksız ve arsız. Kadınların bu boğucu dünyanın yıkıcılığına karşı duruşunun öyküleridir. Yazar harika betimlemeler yapmış. Betimlemelerinde yalınlık söz konusu ve ben bunu çok sevdim.    Bu arada aslında ilk etapta kitabın ismi "Kadın Düşmanından Öykücükler" miş. Sonradan değişime uğrayarak şimdiki adını almış. Belki önceki ismiyle kalmalıymış.Kitabın isminin #kadındüşmanlığıüstüneküçüköyküler olduğuna aldanmayın. Çünkü bu kitap da öyle ezilen haksızlığa uğrayan kadınlar yok ! Neredeyse her öykünün sonunda mutlaka bir kişi ölüyor! Kitabı okudukça öyküde ki kahramanların başına gelenleri hak etmişti diyecek duruma geliyorsunuz. Etraflarında kim varsa felakete sürükler gibiler :) Gibisi fazla hatta bildiğiniz felaketleri oluyorlar. Okurken çok şaşıracaksınız,benim sevdiğim bir kitap oldu.
Kadın Düşmanlığı Üstüne Küçük Öyküler
Kadın Düşmanlığı Üstüne Küçük ÖykülerPatricia Highsmith · Can Yayınları · 2018154 okunma
Çocukluk, insan ömrünün, bütün mevsimlere rengini vuran ilkyazıdır. Akıl almaz bir saflık,sakıncalı sorular, sonsuz bir değişim. Bir coşku aylası,dünyanın aşınmış yüzünde. Yalınlık, güç, iyilik, direnç. İnsanın ileri yıllarında, yılgınlıkta, kirlilikte dönüp dönüp yunduğu, el değmemiş saklı su. İnsanlığın yapıp yarattığı ne varsa olumlu olumsuz, onu geleceğe taşıyan biricik olanak.
Herşeyin içinden çıktığı biçimdir yalınlık.
‘’...Üstelik yazık ki o kendi sığlığını, yaşama özgü yalınlık, sadelik, doğallık sanıyordu.’’
Sayfa 114 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Reklam
24 Ağustos 1997
Yalınlığı basitlikle karıştırmamak gerek. Basitlik kolaydır, yalınlık ustalık ister, büyük uğraş ister. İlginçlik, konuya dayanmamalı bence. Klasik öykü anlayışında ağırlık konudadır. Bunun gerek dünya edebiyatında, gerekse bizim edebiyatımızda çok güzel örnekleri var. Bu aşılmalıdır.
Sayfa 347 - Can YayınlarıKitabı okudu
Bu nasıl bir belirsizlik! Sınırlarına erişilmez... Herkes güleç ve coşkulu, Tıpkı bir ziyafette gibi, Veya baharda yüksek düzlüklere tırmanır gibi. Bir ben durgun ve ifadesizim, Henüz gülümsemeyi öğrenmemiş bir bebek gibi. Bu nasıl bir bitkinlik! Dönecek bir yerim yokmuş gibi... Herkes çok şeye sahip, Bir ben yoksunum. Ben ki bir budalanın yüreğine sahibim. Bu nasıl bir yalınlık! Sıradan insanlar ışıl ışıl, Bir ben kasvet doluyum.
Sayfa 20 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Sonya Özbey
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.