Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
287 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Son derece güzel bir roman. Hollywood içerisinde yaşayabilmek için her yolu deneyen Tod adında bir adam, bir cüce vasıtasıyla taşındığı binadaki komşusu Faye Greener'a aşık olur. Ancak bu konuda yalnız değildir. Daha pek çok insan da bu kadına aşık olur ve olaylar gelişir. Kişilerin karakterlerinin oldukça güzel anlatıldığı güzel bir roman.
Ölüm Meleği
Ölüm MeleğiNathanael West · Papillon Yayınevi · 201027 okunma
768 syf.
9/10 puan verdi
Hala okumaktayım. İnsanın kendini tanımasında yol gösterici, sağlam bir kitap. Yalnız şunu söylemeden edemeyeceğim; kitap kapağı bu kadar çirkin olmak zorunda mıydı acaba? Kabalcı'nın bu konuda bi kere daha düşünmesi gerek bence. Edit: Uzun soluklu bir okuma oldu. Zaten birden okuyup sindirilecek bir kitap değil. Varoluşa dair hepimizin yaşadığı sıkıntılara açıklık getiriyor yazar. Ölüm anksiyetesine çok geniş bir bölüm ayrılmış. Diğer bölümler ise Özgürlük (Sorumluluk-İsteme), Yalıtım ve Anlamsızlık.
Varoluşçu Psikoterapi
Varoluşçu PsikoterapiIrvin D. Yalom · Kabalcı Yayınevi · 1999848 okunma
Reklam
Kitabe-i Seng-i Mezar I Hiçbir şeyden çekmedi dünyada Nasırdan çektiği kadar; Hatta çirkin yaratıldığından bile O kadar müteessir değildi; Kundurası vurmadığı zamanlarda
Oh ! Ölüm belki de bir memlekettir. Işıkları söndürülmüş bir Paris kadar güzel, tayyare korkusundan ışıkları söndürülmüş Bir Paris'te bir çift Parsli kadar aşklarını düşünmeye çalışan insanlarla doludur; belki de ölüm şehri. Orada, belki de insan yalnız iskeletiyle güzeldir.Her şey kalbi atmadan, sükun içinde yapılır.Nehirler vardır ki kocaman ziftli kayıklarla geçilir. Nehrin öteki kıyılarında mor ışıklı asfalt caddelerde çıplak kadınlar dolaşır, Ölüm memleketi belki böyledir...
Ben senden önce ölmek isterim. Gidenin arkasından gelen gideni bulacak mı zannediyorsun? Ben zannetmiyorum bunu. İyisi mi, beni yaktırırsın, odanda ocağın üstüne korsun içinde bir kavanozun. Kavanoz camdan olsun, şeffaf, beyaz camdan olsun ki içinde beni görebilesin... Fedakârlığımı
Benzemez insan dostlarıma/ Ağaçlar gölgesini esirgemez/ Güneş köpeğimden daha sadık/ Dizlerime sıçrar ellerimi ısıtır/ Karşılık beklemeden/ Hele kuşlar/ Avcılara bile kin beslemezler.” Oktay Rıfat'ın “Gün Sonu Konuşması” şiiri böyle biter. Mahsusmahal için aklımda harfler, kâğıda, dünyaya, insana her baktığımda, bu dizeler sözden önce halkalandı
Reklam
Güneşin evrene can verdiğini söylerler. Güneş gökyüzüne yükselsin de görün bakalım, o bir ölü değil mi? Her şey ölü, her yerde ölüler var. İnsanlar yeryüzünde yalnız, çevrelerinde ölüm sessizliği; bizim dünyamız bu işte... "İnsanlar, birbirinizi seviniz!" Bunu kim söylemiş, kim bize böyle bir vasiyet bırakmış? Saatin sarkacı habire vuruyor, duygusuz, soğuk soğuk...
BEN SENDEN ÖNCE ÖLMEK İSTERİM - NAZIM HİKMET Ben senden önce ölmek isterim. Gidenin arkasından gelen gideni bulacak mı zannediyorsun? Ben zannetmiyorum bunu.
Kaybettiğimiz ruhlara, Tam 13 yıl oldu. Eğer Tanrı varsa ve canı sıkıldıkça dünyayı çeken uydusundan burayı izliyorsa, benim gibi kadınların kanallarına denk geldikçe kanalı değiştiriyordur. Bizi eski bir Türk filmi dramında bayağı buluyordur, yüksek zümre edebiyatını seven züppe yaratıcı. Ondan ölesiye nefret ediyorum,
Ruhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden? Bilmem bu yanardağ ne biçim korla tutuştu? Pervane olan kendini gizler mi hiç alevden? Sen istedin ondan bu gönül zorla tutuştu. Gün, senden ışık alsa da bir renge bürünse; Ay, secde edip çehrene, yerlerde sürünse; Herşey silinip kayboluyorken nazarımdan, Yalnız o yeşil gözlerinin nuru
Sayfa 285Kitabı okudu
Reklam
İstersen binlerce insanla birlikte öl, yine de yalnız ölüyorsun. Yapayalnız. Sırayla değil ölüm. Kitlesel değil. Geleneksel değil. İlk defa sen ölüyorsun. Son defa sen...
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.