Öncelikle başlığı merak ediyorsunuzdur. Bu cümle 4 yaşında bir kızın, ablasının öğretmenine kurduğu cümle. Olayı kısaca özetleyeyim size.
"-Sana dondurma almamı ister misin?
+İstemem.
- Aaa yemek de yemek istemiyorsun! Hasta mı oldun sen birtanem?
+Yemek yemek istiyorum. Dondurma istemiyorum. Onun içinde süt var. Süt istemiyorum.
- Hay
Tam, "Dur, daha yeni tanıdım seni!" derken kitabın bitmesiyle ellerimden kayıp giden bir arkadaş oldu Martin Eden benim için.
İncelememe başlamadan önce bir itirafta bulunmak istiyorum: Bu eseri spoiler vermeden inceleyecek kadar yeterli görmüyorum kendimi. Ona göre okuyun ki incinmesin hayat mücadelesinde yorgun düşmüş yüreklerimiz.
"Hayatım hayatımın romanı olsun.." diyerek başlayalım..
En çok yarım bırakılan kitaplar arasında 1, En çok okunacak kitaplar arasında 3. sırada olması bile bir çelişki teşkil etmiyor mu? Meraklanıp, kitaba başlayıp, kitaba tutunamayanlar: (Selim olsa hepinizden tiksiniyorum derdi :)) )
Kitap hakkında fikir ve naçizhane tavsiyelerime
"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
Söylesene: Hiç intihar etmeyi düşündün mü? Hiç mi? O halde okumaya yeltenme! Peki neden? Bir travma mı yaşadın? Bıçağı bileklerine geçirmeden veya soğukkanlı bir şekilde şah damarını kesmeden önce soğuğu hissettin mi? Ürpertiyi ensende alabildin mi? Yoksa bütün bunlara rağmen hayati zevkler, şaşalı geçici hevesler ve korku seni alıkoyup vaz mı
Kitap sürekli şiddet gören çocuk karakter Zezé ve onun hayal dünyasını okuyucuya hissettirmesi bakımından kaliteli bir eser. Sayfaları çevirince kan akışınızın olaylara göre hizlanip yavaşladığını hissedeceksiniz.
Minik kardeşi Luís, abisi Totóca, Edmundo dayı ve dindinha. Hepsi ailenizden biri olacak, en çok da Zezé.
Zezé içimizdeki yarım kalmış iyilik,
Zezé çocukluğumuzun masumiyeti...
Keyifli okumalar diler, böyle güzel bir mecrayı bizlere sunduğu için 1K ekibine teşekkür ederim.
Şeker PortakalıJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 2022231bin okunma
Ve, bitti...
Bu kadar kısa zaman diliminde içinden çıkamam sanıyordum ama uzun süre içimden çıkmayacak bir eser oldu İki Şehrin Hikayesi...
Bir arkadaşın tavsiye ve hediyesi üzerine başlamıştım esere. İtiraf etmek gerekirse ilk iki yüz sayfada esere girmekte oldukça zorlandım. Ama sayfalar ilerledikçe kitap beni kendisine çekti ve son üç yüz
Dün gece bir kitap okudum anne. Ölümü şimdiden bir başarısızlık olarak görmüyorum. Nâzım Hikmet'in de dediği gibi öldüğümde yalnızca yarım kalan bir şarkının acısını toprağa götüreceğim.
Uygulamanın "En Çok Yarım Bırakılanlar" bölümünü incelediniz mi hiç?
Öneri listesi falan hikaye... Bütün şaheserler orada saklı. Hayatımda en ufak bir değişikliğe sahip olan hangi kitap varsa yarım bırakılanlar listesinde yer alıyor.
İlk sırayı meşhur "Tutunamayanlar" almış. Daha da enteresanı onu birçok kişinin hayatının kitabı olan "Suç ve Ceza" takip ediyor. Akabinde benim için distopyaların şahı "1984" geliyor. Ve hepsi iyi ki okumuşum dediğim eserler. Daha neler yok ki listede...
Yüzyıllık Yalnızlık
Kürk Mantolu Madonna
Saatleri Ayarlama Enstitüsü
Uçurtma Avcısı
Körlük
İki Şehrin Hikayesi
Şeker Portakalı
Dönüşüm
Simyacı
Hayvan Çiftliği
Karamazov Kardeşler
Sefiller
Ya hu bana üç şaheser say deseler Karamazov Kardeşler, Suç ve Ceza, Sefiller derim gözüm kapalı... Dörde çıkarsam eklerim İki Şehrin Hikayesini. Neden bu kadar yarım kalmışlar aklım almıyor.
Bundan sonra benden kitap önerisi isteyene "En Çok Yarım Bırakılanlar" listesini göndereceğim. Bir ay uğraşsam daha iyi bir liste çıkaramam sonuçta.
Diyeceğim o ki aldanmayın ne hayatta ne de burada yarım bırakılmışlara. Ne cevher varsa onlarda gizli. Yeterince incinmişler, siz keşfedin içlerindeki inciyi.
Hellooooğğğ. Aslında inceleme yazmaktan vazgeçmiştim. Ama yapılan incelemelerin en rağbet görenleri bile (hepsi değil) vasat seviyedeydi. Kitaba dair bir şeyler yoksa inceleme diyemeyiz bence (kibarlık ediyorum, evrensel bir gerçek bu). Ya da kitabın son kısmını olduğu gibi kopyala yapıştır yapıp yüzlerce beğeni almak… Yapmayın yahu. Bu nedenle