Ekrem Buğra Ekinci

Ekrem Buğra EkinciAhmet Cevdet Paşa ve Mecelle yazarı
Yazar
Derleyen
8.9/10
234 Kişi
913
Okunma
222
Beğeni
7,5bin
Görüntülenme

Hakkında

1966 yılında Ankara'da doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini bu şehirde tamamladı. 1987 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. 1988'de avukatlık stajını, 1991 yılında yüksek lisansını tamamladıktan sonra doktorasını İstanbul Üniversitesi'nde yaparak 1996 yılında Tanzimat Sonrası Osmanlı Hukukunda Kanun Yolları adlı teziyle hukuk doktoru, 1999 yılında da Osmanlı Mahkemeleri çalışmasıyla hukuk tarihi doçenti oldu. 2005 yılında da profesörlüğe tayin edildi. 1992-1993 arasında bir yıl Amman'daki Ürdün Üniversitesi'nde ilmî araştırmalarda bulundu. Ankara ve Erzincan Hukuk Fakültelerinde çalıştı. Halen Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde öğretim üyesidir. Türk Hukuk Tarihi ve İslâm Hukuku dersleri vermektedir. İlmî ve kültürel maksatlarla Avrupa, Ortadoğu ve Asya'da çok sayıda ülke gezdi. İngilizce ve Arapça bilir. Yıllardır radyo ve televizyonlarda popüler tarih ve kültür tarihi üzerine programlar yapar. Gazete ve dergilerde de bu mevzularda yazıları yayınlanmaktadır. Araştırmaları / Aktüel eserleri Ateş İstidâsı (2001) Külliyât-ı Kavânîn - Karakoç Sarkis (2006) İslam Hukuku ve Önceki Şeriatler (2003) 2 baskı Osmanlı Mahkemeleri (2004) 2 baskı İslam Hukukunda Değişmenin Sınırı (2005) 2 baskı İslam Hukuku (2006) 3 baskı İslam Hukuku Tarihi (2006) 2 baskı Osmanlı Hukuku (2008) 7 baskı Ahmed Cevdet Paşa ve Mecelle'den Düsturlar (2008) 9 baskı Hukukun Serüveni (2011) 3 baskı Ama Hangi Osmanlı? (2013) 5 baskı Osmanlı'nın Çöküşü (2014) 4 baskı Sürgündeki Hanedan Osmanlı Ailesinin Çileli Asrı (2015) 5 baskı Osmanlı'ya Kalan Miras (2016) 2 baskı Hayatı ve Hâtıralarıyla Seyyid Abdülhakîm Arvâsî (2017) 3 baskı Sultan Abdülhamid’in Son Zevcesi Behice Sultan'la Altı Ay (2017) 2 baskı Dinî Lügat (2018) Ebedî Seâdet Yolunda Bir Ömür (2018) 3 baskı Yâdigâr Mektûblar (2018) İstanbul'a Osmanlı Mührü (2020) Asya'dan Avrupa'ya Türkler (2020) Hatıralar (2022) İslâm Fıkhında Mezheplere Uymak (2022)
Unvan:
Türk ve İslam Hukuk Tarihi Profesörü
Doğum:
Ankara, Türkiye, 4 Mayıs 1966

Okurlar

222 okur beğendi.
913 okur okudu.
57 okur okuyor.
805 okur okuyacak.
26 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Kız, babasından çeyiz ve yarım miras hissesi, kocasından da mehir ve nafaka aldığı halde; erkek evlendiği zaman mehir ve nafaka verir.
Reklam
Âlem bu ya, hangi rüzgâr esse, nâhüdâların kimine muvâfık olur; kimine muhâlif düşer.
Çok kitap okunmasını değil; iyi kitapların çok okunmasını tavsiye ederdi.
Sayfa 165 - Arı Sanat Yayınevi, 3. Baskı (2018)Kitabı okudu
Ülke içerisinde bir fitne, fesat ve zulüm varsa, bu ancak İslâmiyete uymamaktan kaynaklanır.
Reklam
Ölmüş sanılan mazi canlıdır. Ondan, istesek de ayrılamayız. O, hayatımızın mayası ile beslenir, bizimle beraber yaşar. Zamanı mazi hal ve istikbal diye üç kısma ayırırlar. Halbuki evvelki neslin mazisi, hali ve istikbali bizim için hep birden mazi olmuştur.  Demek ki hepsi birdir. Tıpkı  sönmüş yıldızların ışığının hala görülüyor olması gibi. Muhayyel bir âti (hayalden ibaret bir gelecek) namına, mazide milli ve güzel ne varsa hepsinin tahrip ve tezyif edilmesi (yıkılıp aşağılanması) ne acıdır!
Ekrem Buğra Ekinci
Ekrem Buğra Ekinci

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
489 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
164 günde okudu
Böyle güzel bir kitabı bitirip, inceleme yazmamak olmazdı diyor ve başlıyorum ... Bu kitap bir tarafta kimya ile alakalı çalışmalar yapan bir fen adamı, diğer taraftan yılmadan, usanmadan insanlara dini doğru anlatmaya çalışan bir rehber olan Türkiye'nin ilk Kimya Mühendisi Hüseyin Hilmi Işık'ın 'rahmetullahi aleyh' hayatını anlatıyor. Adı üstünde Ebedî Seâdet yolunda bir ömür... Kendisi Seyyid Abdülhakîm Arvâsî Hazretleri tarafından yetiştirilmiş büyük bir âlim. Başarılı bir çocukluk ve gençlik geçiriyor ardından Abdülhakîm Arvâsî Hazretleri ile tanışıyor, uzun yıllar ders görüyor, zorluklar çekiyor.Türkiye'nin dört bir yanında çeşitli vazifelerini titizlikle yerine getirip, sayısız talebe yetiştiriyor. Ve 9 Şaban 1422 ve 26 Ekim 2001 Cuma günü vefat ediyor... Hayatını ilim öğretmeye, Ehli Sünnet itikâdını anlatan kitaplar neşretmeye adamış büyük bir şahsiyet. Bittabi bunları yaparken bir çok zorluklarla karşı karşıya kalıyor. Lafı çok uzatmak istemiyorum, genel anlamda kitap üç kısımdan oluşmaktadır; Birinci Kısım HAYÂT ve HÂTIRÂTI Ikincisi Kısım SÛRET, SÎRET ve ÂDETLERI NEŞRETTIĞI ESERLER, VESIKALAR ve HAKKINDA YAZILAN ŞIIRLER... Hazırlayan Ekrem Buğra Ekinci ağabeyimizin kalemine sağlık... Elhamdülillah ki hocamızı tanımak nasip olmuş, Rabb'im şefaâtlerine nâil eylesin inşaAllah.
Ebedî Seâdet Yolunda Bir Ömür Hüseyn Hilmi Işık
Ebedî Seâdet Yolunda Bir Ömür Hüseyn Hilmi IşıkEkrem Buğra Ekinci · İhlas Vakfı Yayınları · 030 okunma
168 syf.
9/10 puan verdi
·
28 günde okudu
Mecelle diyip geçmeyelim.. (İsrail bile kullanmış)
İlk olarak şunu söylemek istiyorum. Bu kitabı okumak için Hukuk okuyor olmak zorunda değilsiniz. Veya şöyle söyleyeyim, bu kitabı okumak için herhangi bir kriter gerekmiyor. İslam Fıkhı ve Fıkıh Usulüne merakınız varsa çok sevineceksiniz :) •Ahmet Cevdet Paşanın 7 yılda (bir heyetle beraber) bu eseri nasıl ve hangi şartlarda kaleme aldığını
Ahmet Cevdet Paşa ve Mecelle
Ahmet Cevdet Paşa ve MecelleAhmet Şimşirgil · IQ Kültür Sanat Yayıncılık · 2016225 okunma
Reklam
640 syf.
9/10 puan verdi
·
10 günde okudu
Osmanlı tarihin en acı günleri; yıllarca devlet için çırpınmış bir hânedânı acımadan, geçmişin hatrı dahi bilinmeden vatansız, pasaportsuz olarak, hatta yeri geldi vatan haini olarak sürgün ettiler. Bu tarih bu zulmü de gördü. Hemen hemen çoğu İslam beldesinde Türk beldelerinde şuan bile "Osmanlı, Osmanlı" diye anılırken, bizler kendi çınarımızın kurdu olmuşuz. Bu kitapta benzeri bulunmayan bir eser ortaya konulmuştur. Hânedanın tarifsiz acılar çektiğini, yeri geldi bir tas çorbayla, yeri geldi Bi tutam kuru soğan ile yaşanan acıları bu kitapda nakledilmiştir. Kitapdan bir alıntı ile bu durumu dile getirmek istiyorum; Sultan Vahideddin Han'ın elinde ilaç alacak, ailesine bakacak parası dahi kalmayınca bir ara kralın yâveri Giuseppe Lavri geldi. Kralın, padişaha, dilediği bir sarayını tahsis etmek ve aylık tahsisat ödemek teklifini arz etti. Padişah, mütehassis olarak teşekkür etti;ancak, Halife, bir Hristiyan hükümdardan yardım alırsa, bu Müslümanları rencide eder," diyerek geri çevirdi. Teklifi kabul etmemesine şaşıran Tahir Bey'e, "Ne yapalım azizim, soğan ekmek yeriz," cevabını verdi. Osmanlı hânedanı hakkında yalan yanlış benzetmelere, iftiralara kurban olmamak için her bireyin mutlaka okumasını tavsiye ederim...
Sürgündeki Hanedan
Sürgündeki HanedanEkrem Buğra Ekinci · Timaş Yayınları · 201570 okunma