3.255 okunma, 237 beğeni - Mehmet Kaplan kitapları, eserleri, Mehmet Kaplan kimdir, öz geçmişi, Mehmet Kaplan nereli gibi bilgiler, kitap incelemeleri ile yorumları, Mehmet Kaplan sözleri ve alıntıları detaylı profili ile 1000Kitap'ta.
Hakkında
18 Mart 1915 tarihinde Eskişehir Sivrihisarda doğmuştur. Ortaöğrenimini Eskişehirde tamamladı. İstanbul Yüksek Öğretmen Okulu Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünü bitirdi. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yeni Türk Edebiyatı asistanı, 1939′da lisans, 1942′de doktora, 1943de doçent, 1952de profesör oldu.
1958-1959da Erzurum Atatürk Üniversitesinde dekanlık ve rektör vekilliği görevlerinde bulundu. Kaplanın ilk yazıları 1930ların sonunda Gençlik, İnkılapçı Gençlik dergilerinde göründü. 1943-1946 arasında İstanbul dergisinde yayınlanan inceleme ve eleştiri yazılarıyla tanındı. 1947den sonra Hareket, Şadırvan, İstanbul, çağrı, Hisar, Türk Edebiyatı gibi dergilerde yazdı.
Önceleri incelemelerini metnin anlatım biçimine dayandırırken; daha sonraki yıllarda sanatçının kişiliği, biyografisi, psikolojisi gibi öznel etkenlerle metin arasında bağlantılar kuran bir yaklaşımla edebiyat tarihine yöneldi. Dilin yenileşmesi karşısında tavır aldı. Kaplanın yabancı dilleri: Fransızca, İngilizce, Almancadır. 23-02-1986 tarihinde aramızdan ayrılmıştır.
Yunus bir mısrasında dinin birleştirici gücünü çok güzel anlatır
"Aşk ile bağladık kamet safımızı kim ayıra"
Camide namaz kılarken yan yana ve arka arkaya dizilen insanların teşkil ettikleri nizam son derece mânâlıdır. Burada insanlar sadece Allah karşısında değillerdir. "Yan yana" ve "beraber oluş" duyguları sadece dinî duyguyu kuvvetlendirmekle kalmaz, "sosyal birlik hissi"ni de doğurur. Yahya Kemal, "Süleymaniye'de Bayram Sabahı" şiirinde, camide beraber ibadet ederken duyulan bu "sosyal birlik duygusu"nu kuvvetli bir şekilde ortaya koymuştur :
Dili bir, gönlü bir, îmânî bir insan yığını
Görüyor varlığının bir yere toplandığını;
Büyük Allah`ı anarken bir ağızdan herkes
Nice bin dalgalı Tekbîr oluyor tek bir ses...
Sadece mücerret düşüncelere dayanan felsefe sistemleri ve ideolojiler, hiçbir zaman dinlerin ibadet, dua ve merasimlerine istinat eden birleştirici kudretine ulaşamaz.
Rusya'da okuma yazma bilenlerin sayısı bize nazaran çok yüksektir. Fakat Rus vatandaşları ancak partinin müsaade ettiği şeyleri okuma imkânına sahiptirler. Son derece kültürlü fakat mutaassıp insanlar okuma yazma bilmeyenlerden daha tehlikelidir. Taassup sanıldığı gibi, cehalet değil, hür düşünceye sahip olmayıştır. Her gün aynı gazete ve yazarı okuyan insanlarda öyle bir düşünce taassubu teşekkül ediyor ki, onlara hakikatin başka cephelerini anlatmak mümkün olmuyor.
Milletler de fertler gibi, ancak kendi kabiliyetlerine, inançlarına göre yaşamak ve gelişmek suretiyle şahsiyet haline gelirler. Biz ne kadar kendimize zorlarsak zorlayalım, coğrafyamızın, tarihimizin, kültürümüzün, dilimizin dışına tamamıyla çıkamayız. Eski bir fıkra, öküz olmaya özenen kurbağanın kendini şişirirken çat diye çatladığını anlatır.
İlminde, hikmetinde ilk şartı, ❝kendini bilmek❞tir. Kendi varlığını unutarak başkası olduğunu zannetmek bir ruh hastalığıdır.
Son zamanlarda öykü konusunda tavsiye vermemi isteyen epey mesajla karşılaşıyorum. Zamanında bende - #17244229 - sormuştum. O günden bugüne epey zaman geçti. Tavsiye edilen birçok kitabı okumaya çalıştım. Ayrıca bunun dışında da rast geldiğim öykücüleri okumaya gayret gösterdim. Bu yazım kesinlikle ukalalık olarak
İlk baskısı 1969 yılında basılmış olup, benim elimde bulunan kitap ise 2019, 8.baskıdır.
Kitap, Mehmet Kaplan'ın yapmış olduğu konferans ve denemelerinin bir araya getirilmesiyle oluşturulmuştur.
Kitabın müellifi, edebiyat ile uğraşmasına rağmen milliyetçi kimliği ile öne çıkmış bir isimdir.
Kitapta 'Türk' milliyetçiliğine, diline,
Her milletin kendine has ortak kültürü vardır. Kültür de bu milletlerin ortak değerlerini içinde barındırır örneğin dil gibi. Mehmet Kaplan’ın kaleme aldığı bu eser herkes tarafından okunması gereken bir kitaptır. Bu sayede kişide milli benlik duygusu oluşacak, Türk dili ve kültürüne bakışı değişecek ve bu konudaki hassasiyeti artacaktır. Aynı zamanda yazarın akıcı üslubu, dili güzel bir şekilde kullanmaya ve sadece eserin kendisiyle sınırlı kalmayıp kişinin bakış açısını geliştirmeye teşvik edici şekildedir. Türk dili ve kültürünü öğrenmek isteyen herkese okumasını tavsiye edeceğim bir eser :)
Kültür ve DilMehmet Kaplan · Dergah Yayınları · 20201,388 okunma