Amerikalı yazar Shirley Hardie Jackson, kendi zamanında oldukça popüler olan ve edebiyat çevrelerince romanları son yıllarda oldukça dikkat çeken gizem-korku yazarıdır. Neil Gaiman, Stephen King, Nigel Kneale ve Richard Matheson kendisinden esinlenmişlerdir. Kısa hikayesi "Piyango" (1948) ünlü kısa öyküsüdür. Tepedeki Ev ise bugüne dek yazılan en iyi hayalet hikayeleri olarak tanımlanmaktadır.
Bu dünyada istediğim tek şey huzur. Uzanıp düşünebileceğim, çiçeklerin arasında yatıp hayal kurabileceğim ve kendime tatlı masallar anlatabileceğim sakin bir yer.
"Tepedeki Ev'e adım atmak, bir delinin zihnine adım atmak gibi... Ürkmeye başlıyorsunuz." Stephen King
Neden? Ürkünçlü korkunçlu bir şey vardı da ben mi göremedim, ben mi hissedemedim? King'i de referans almam artık. Bu tür cümleleri yazmaları için de para alıyorlar mı acaba? Yoksa bu kitaba ürken de ne bileyim, böh desek bayılır herhalde.
Filmi hakkında olumlu çok şey duydum. Bunun üzerine kitabı satın aldım. Yolda çok fazla vaktim gidiyor ve olay ağırlıklı kitaplar okumak daha kolay geliyor. Dedim yolda 1 saatte biter. (Neredeyse 1 ayda okudu.) Aldım elime. Fena başlamadı. Fakat bence dümdüz, insanı silkelemeyen, korkunun k'sini göstermeyen, beni zerre etkilemeyen bir kitap olarak bitti. Bu tür bir kitap film olarak, o da mekanda ürkütücü ögelerin varlığıyla ve rüzgar sesleriyle destekli bir şekilde daha etkileyici olabilir. Roman olarak okumaya değmez türde.
Eski ve korkulan bi ev. 5 kişi. Birkaç gece. Olması gereken ama olmayan olaylar. İyi saatte olsunların gaipten sesleri. "Seni seçtim pikaçu"lu intihara teşvik. Bitti. Teşekkürler.
Tepedeki EvShirley Jackson · Siren Yayınları · 2017886 okunma
Hayalet hikayelerine bayılıyoruz. Bunu inkar edemeyiz, insanlık tarihine adım attıklarından beri bu hayaletler deli gibi para kazandılar. Bir zamanın kurgularının temel dayanağı olan hayalet hikayeleri genel olarak birbirine benzemelerine rağmen nasıl anlatıldıklarına veya yerine göre nasıl gösterildiğine bağlı olarak oldukca zıt yönlü
Sevgililer kavuştu mu yolculuklar sonlanır.
Giriş, gelişme ve sonuç kısmında daima biz okurlara yoldaşlık eden bir cümle olmuştur bu ve Tepedeki Ev, belki de bir sevgiliye kavuşmayı anlatıyordur.
Hayaletlerin sızdığı, zihni kıpırdatan ve hatta allak bullak eden ve insanı, kendini bir anda o evdeymiş gibi hissettiren bir kurguydu bu kitap.