Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Türkçe dili nereden gelmiştir!?
Bilinen ilk dil yine onlara ait ve milattan önce iki bin yılına kadar da Mezopotamya'nın insanı Sümerce konusmus,o kadar yaygın bir dilmiş. Binlerce yıl konuşulmuş. Hatta bugün siz Türklerin kullandığı, Ural-Altay dil kuşağından gelen diliniz de Sümerlerin etnik dilinden türemistir. Sümerlerin etnik dilinden türeyen yegane dildir tüm Türk dilleri, Bir düşünün çocuklar, Sümerler sizin gibi konuşuyorlamış! Bir örnek vereyim, Sümerlerin dört ayrı diyalektiği vardı ve edebiyatta kullandıkları Sumer diyalektiğine Eme-sal, diyorlardı. Eme-sal, ince ayar, iyi dil demek. Sizin dilinizdeki emsal kelimesi ile aynı anlamda. Bu gezegende ilk konuşulduğu düşünülen dilin torunlarısınız. Bunun yanında, ilk defa yazı yazanlar da Sümerlerdir!
Sayfa 85 - Everest YayınlarıKitabı okudu
576 syf.
10/10 puan verdi
"Bazen öyle anlar gelirdi ki yapmamanız gereken şeyleri yapar kendinizi berbat bir durumun içine atar ardından bunun için defalarca küfrederdiniz.Hatta yaptığınız o hata ya da davranış öylesine zamansız bir anda gerçekleşirdi ki bunu yaptığınız inanamazdınız bile..." ● Mehtap Fırat'ın Kutup Yıldızı kitabından bahsedeceğim.576 sayfadan oluşmaktadır ama sayfa sayısı sizi korkutmasın çünkü oldukça çabuk bitiyor.Bir solukta bitirdim diyebilirim.Yazı dili çok akıcı ve sade.Ben çok beğendim. Nisa ve Senem yetimhanede büyümüş iki genç kız ve birbirlerinin her anında yan yanalar.Gerçekten imrenilecek bir dostlukları var.Bir gün evlatlık alınarak kendi yaşamlarının oldukça dışında lüks bir hayatın içinde buluyorlar kendilerini.Senem duruma çabuk alışırken Nisa her şeyi ölçüp biçiyor.Kurdukları yeni arkadaşlıklar onları bambaşka yerlere çekmeye başlıyor.Ve ilk defa aşık oluyorlar... Muhteşemdi. ● "Biliyor musun Nisa?Gökhan Türkmen'in Çatı Katı şarkısı gibiyiz.Yarın hatırımı sorsan ne olur bugün hevesim kırdın bir kere." ● Keyifli okumalar.
Kutup Yıldızı - 1 (Ciltli)
Kutup Yıldızı - 1 (Ciltli)Mehtap Fırat · Ephesus Yayınları · 20203,261 okunma
Reklam
127 syf.
10/10 puan verdi
İlk kez Gazali okudum. Bazı yerlerde dili ağır olsa da yavaşlayarak ve iki kez okununca net anlaşılacak örneklerle gerçek İslami inanışın nasıl olması gerektiğini harika analiz etmiş. Kendi karakterinden de yansımalar görülüyor. Örneğin, bir konuda öğrenmek istediği bir nokta olursa oturup o konuyla alakalı en önemli uzmanların tüm eserlerini bitiriyor. Eleştirel bir yazı kaleme almayı hedefleyip okumaya başladıysa o topluluk veya konuyu eleştirmenin yanı sıra istese savunacak kadar da çok öğrenebilen ve yorumlayabilen biri. Felsefeyi kesin bir dille reddediyor. Pisagora direkt aptal dedi, Aristoyu över gibi oldu. Sonrasında İbni Sina ve Farabiyi kafirlikle itham etti, belki de kafir dedi. Katı İslami kuralları olan ama bir yandan da Tıp araştırmalarına saygı duyan biri. Yapılan her işin nefsi arzulardan ziyade rahmani bir istekle yapılması gerektiğini ve sonrasında da hırstan sıyrılıp dünyevi işler için öğrenci yetiştirilmemesini öneriyor. Yıllarca öğrenci yetiştirdim fakat hangi amaçla yetiştiriyordum bilmiyordum diyor. Şüphe düşmüş içine o dönem. İnsanın içine şüphe düşerse ne yapıyor olursa olsun terk eder o ortamı. Gazali de terk etmiş dönemin en önemli enstitüsünü ve aramış hakikati, kendine yolculuğa çıkmış özetle. Gazalinin sert ve realist üslubu benim hoşuma gitti açıkçası. İnandığı davayı savunmak için oluşturduğu tezleri yazmak için Pisagordan Farabiye ve daha soru işaretli tarikatlardan çıkan eserlere kadar her bir şeyi detaylı okuyup analiz eden bir alim... Gazali.
El-Münkız Mine'd-Dalal  Dalaletten Hidayete
El-Münkız Mine'd-Dalal Dalaletten Hidayeteİmam Gazali · Gelenek Yayıncılık · 20194,322 okunma
391 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Huzur, 1948 yılında tefrika edilir.Yaklaşık 16 ay sonra değiştirilmiş ve geliştirilmiş olarak kitaplaştırılır. Necdet Evliyagil, Ahmet Hamdi Tanpınar ile bir röportaj yapar.Ahmet Hamdi Tanpınar, Huzur ile ilgili şöyle der:"Madem ki sordunuz söyleyeyim; memleketimizde zihni bir tembellik var.Bir safsata gibi görünecek ama, ıztırabsız ve
Huzur
HuzurAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 200816,5bin okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Handan İnci, Tomris Uyar'ın öykülerinden derlediği Metal Yorgunluğu'nda yazarın öykü anlayışını ve zaman içindeki değişimini göstermek amacıyla, hemen hemen tüm kitaplarından öykü seçmeye çalışmış.İlk öykü kitabı olan İpek ve Bakır'dan (1971) tek bir uzun öyküden oluşan Güzel Yazı Defteri'ne dek toplam 10 öykü kitabı yayımlanmış.İlk öykülerinde şiirsel ve izlenimci bir anlayışı benimsemiş.Daha sonraki öykülerinde yazma edimini sorguladığı postmodern teknikler kullanmış.Tomris Uyar öyküyü " bir vuruşta bir parıltı yaratan, unutulmayan, okurda yıllar sonranın algılarını hazırlayan, kısaca okuru değiştiren bir sanat" olarak tanımlarmış. "Yalan söylemişti.Onlara gitmek istemiyordu.Belma ile Atilla, ne ayrılığı kaldırabiliyor ne evliliği yürütebiliyorlardı.Birbirlerine ve kendilerine duydukları bu küskünlük yüzünden de soludukları ortama usul usul ağu katıyorlardı.İlk duyuşta gelişigüzel, en azından artniyetsiz gibi gelen sözcükler kullanıyorlardı sözgelimi ama sonra, biraz sonra, odadaki üçüncü kişi bu sözcüklerin altından akan öteki dili kavrıyor, benzer deneyimlerden geçtiği için anlayışla karşılamaya çabalıyor,sonunda, yıllardır süregelen bu oyunda kendisine nasıl bir pay düştüğünü kestiremeden köşesinde kalakalıyordu." syf 63
Metal Yorgunluğu
Metal YorgunluğuTomris Uyar · Yapı Kredi Yayınları · 2019869 okunma
256 syf.
·
Puan vermedi
·
28 saatte okudu
Virginia Woolf okumaya devam etmek istiyorum ve biliyorum ki bir kere başladığınız da siz de öyle isteyeceksiniz. Bilinç akışı tekniğinin böylesi güçlü bir örneği daha görülmüş müdür? Sanmıyorum. Melez bir yapıt gerçekten, altı arkadaş üzerinden yazar bize çocukluktan yaşlılığa dek uzanan bir ömür çizgisi çekmiş. Zengin, benzersiz betimlemeler ile dolu. Ancak eğer okumak istiyorsanız mutlaka bütün dikkatinizi ona vermeniz gereken bir kitap. Ben okurken bu noktada ara ara zorlandım, bazı sayfaları daha sonra tekrar okumam gerekti bazen iki sayfa geri gittim. Başlarda daha sık oluyordu kopmalarım, okudukça daha çok sevdim. Yazı diline alıştım ve gerçekten bitsin istemedim. Günlük olan her şeyi sanata çeviren, işleyen, parlatan bu kadın dili öyle güzel kullanmış ki yapıtı düz metinden çıkarmış, satırlara şiir katmış. Ben keyifle okudum sizin de benim kadar severek okumanız dileği ile...
Dalgalar
DalgalarVirginia Woolf · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20193,081 okunma
Reklam
64 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
22 saatte okudu
Ulus Nedir?
İçinde Ernest Renan'ın "Ulus Nedir" isimli 1882 tarihinde Sorbonne'da verdiği konferans, Philippe Forest'in detaylı bir Renan portresini içeren "sunum" unu ve Jean Marie Trembley'in "Okuma Yolu" adlı sonsöz mahiyetinde bir yazı bulunuyor Ulus Nedir? isimli kısa risalenin içinde. Philippe Forest'in sunum yazısı Renan'ın entelektüel portresi gibi de okunabilir. Renan'ın hangi düşünsel süreçlerden geldiğini ve hangi saiklerle Ulus Nedir isimli risale yazdığını detaylı bir şekilde özetliyor. Jean Marie Trembley'in okuma yolu adlı sonsöz mahiyetindeki yazısı ise salt Ulus Nedir'in yazılış sürecini ve Renan'ın hangi düşünürlerden etkilenerek bu kısa ve etkili konferansı sunduğunu ve tarihsel önemini özetliyor. Ulus Nedir isimli konferansın en nihayetinde yazılış nedeninin Fransa ile Almanya arasında kadim mesele olan Alsas Loren sorunu olduğu anlaşılıyor. Alsas bölgesini Alman dili konuştukları ve Alman ırkına mensup oldukları iddiasıyla ırk temelinde Alman toprağı olarak tanımlayan Strauss'un aksine, ulusun hissiyat ve ruhani bir ilke olduğunu iddia eden Renan bu itkiyle ulus tanımını yapmıştır. Renan'ın ulus tanımı ortak zengin bir hatıralar mirası ile şimdiki zamanda ortak karara varma ve birlikte yaşama arzusudur. Alman düşünür Strauss'un aksine Renan'ın bu tanımının halen geçerli olduğunu iddia etmek yanlış olmayacaktır. Ulus dine, dile, ırka dayanmaz. Ulus birliktelik arzusu kader birliğidir. Renan'ın bu çok önemli risalesini yayımladığı için Pinhan yayınlarına teşekkür etmek gerekir. Sosyal bilimler ile ilgilenen meraklıların bu kitabı okumaları elzemdir.
Ulus Nedir?
Ulus Nedir?Ernest Renan · Pinhan Yayıncılık · 2021252 okunma
208 syf.
1/10 puan verdi
·
4 günde okudu
uzun zamandır okumayı planladığım bir kitaptı ama sanırım yazarın okuduğum ilk ve son kitabı olacak. 16 yaşında bir ergenin okuldan atılmasını ve bu süreçteki kendince çektiği zorluğu anlatmaya çalışmış yazar. ama insanların ne dertleri var kimler kimler nelerle uğraşıyor diye düşünememiş olacakki bu kitabı yazmış. anlatım dili bana çok uzak. hiç tarzım olmamasına rağmen sıkılarak bitirdim. hiç bir özelliği olmayan hiç bir yeteneğe sahip olmayan bir çocuğun hiç bir şeyi beğenmemesi çok sıkıcı geldi bana. kitapta baştan sona kadar bir kere bile çocuk bir şeyi çok sevdiğini yada bir şeyden çok hoşlandığını zevk aldığını söylemedi. her şeye sinir olan, her şeyden nefret eden bir veledin hikayesi işte. kardeşine olan düşkünlüğünü bir yere bağlayacak diye bir umutla sonuna kadar okudum ama maalesef sadece zaman kaybı oldu. adıyla alakası olmayan bir kitap. okunacaklar listesine giremeyecek kadar basit bir konu ve anlatıma sahip. zaten kitabın arka kapağında özet yada her hangi bir yazı olmamasından biraz şüphelenmiştim ama yinede tavsiye üzerine okudum işte.
Çavdar Tarlasında Çocuklar
Çavdar Tarlasında ÇocuklarJ. D. Salinger · Yapı Kredi Yayınları · 202159,3bin okunma
Yazının kullanılmaya başlanması. Etruria ve Latium'da bulunan en eski örnekler 7. yüzyılın başından kalmadır. İlk Latince yazı Palestrina'da altın bir toka üzerinde görüldü. Latince için kabul edilen alfabe (Etrüsk dili de aynı alfabeyi kullanır) Khalkis Yunancasının kullandığı alfabedir, Yunan kolonisi Cumes'den alınmıştır. Bu site ile ilişkilerin çok sıkı olduğu anlaşılmaktadır
512 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
99 günde okudu
Azmin ve iradenin zaferi...
Öncelikle paylaşayım; ben Eskişehir'liyim. Anadolu bozkırının ortasında denizi-gölü olmayan, tren ağlarının kesişim merkezinde; iyi ve köklü sanayisi, çok verimli olmayan tarımı ve ticaret ile geçinen orta halli bir şehirdir Eskişehir. Ya da "böyle bir şehirdi" demeliyim; zira Yılmaz Büyükerşen'den önce ve Büyükerşen'den sonra iki ayrı
Zamanı Durduran Saat
Zamanı Durduran SaatCemalettin Taşçı · Doğan Kitap · 200917 okunma
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.