Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bartu Sarca'nın güncesinden... 07.12.2027 Sokak Nöbetçileri'nin terk ettiğimiz o evdeyiz Buradan anılar, acılar, çığlıklar, kahkahalar, kaçışlar, nefretler, sevgiler, gözyaşları var Burada ailesini ilk defa bulan bir çocuk var. Burada çocuk olduğu halde diğerlerini korumaya çalışan başka bir çocuk var. Burada Bartu Sarca var, güçsüzlüğüne rağmen kendini güçlü sanan. Hayır, bu ev canımı yakmıyor aksine bana asıl şimdi güçlü hissettiriyor çünkü ilerleyen zamanlar, yaşlar çocukluğu silmiyor ama çocukluğu sevdiriyor, şimdi anlıyorum. Kolumun altında Lal'im var, benim Lal'im, bu evin içindeyken Lal onun adıydı. Bugünlüğü o yanımdayken yazıyorum, şu an gülümsüyor, ben onu izlerken dalıp gidiyorum. Şimdi bugünlük burada ailesini ilk defa bulan Bartu'ya emanet edip gidiyorum. Eğer bir gün geri dönersen bugünlüğü yazmak için, ailemi ve gerçek adımı öğrendim demektir. İ̶k̶i̶n̶c̶i̶ ̶S̶o̶k̶a̶k̶ ̶N̶ö̶b̶e̶t̶ç̶i̶s̶i̶,̶ ̶B̶a̶r̶t̶u̶ ̶S̶a̶r̶c̶a̶ ̶ "Yalnızca Bartu"
Yıldızın saati -Clarice Lispector
Yazıyorum çünkü dünyada yapacak başka bir şeyim yok: ben artakalanım ve insanların dünyasında bana yer yok. Umutsuz ve yorgun olduğum için yazıyorum, kendim olmanın monotonluğuna artık dayanamıyorum ve eğer yazmanın o hep tazelenen yeniliği olmasa sembolik olarak hergün ölebilirim. Ama gizlice arka kapıdan çıkmaya da hazırım. Hemen her şey geldi başıma, tutku da umutsuzluk da. Şimdi sadece olabileceğim ama hiçbir zaman olmadığım şey olmak istiyorum.
Sayfa 24 - MonoklKitabı okudu
Reklam
Bartu Sarca'nın güncesinden... 11.09.2022 Şu an bu gülü kahkahalar eşliğinde yazıyorum çünkü yeğenim ilk adımlarını attı ve ilk geldiği kişi ben oldum. Geriye kalan 6 kişinin yüzünün geldiği hal, fotoğraflanmaya layıktı çünkü tercih edilen ben olmuştum. Kimsenin günlüğünün ilk sayfası değildim ama yeğenimin ilk koştuğu kişi ben olmuştum. İ̶k̶i̶n̶c̶i̶ ̶S̶o̶k̶a̶k̶ ̶N̶ö̶b̶e̶t̶ç̶i̶s̶i̶,̶ ̶B̶a̶r̶t̶u̶ ̶S̶a̶r̶c̶a̶ ̶ ""Yalnızca Bartu"
Cumhurbaşkanına Açık Mektup
Sayın Cumhurbaşkanı bu size üçüncü e-mektubum. Nasıl bir ibret ile karşı karşıya olduğunuzu umarım idrak etmiş durumdasınız. Bu sır ve ibretin bir parçası olarak iyilik adına bunu yapmak durumundayım. Bu noktaya ülkeyi siz getirdiniz. Bütün silahlar bize döndürülmüş. İçeride milyonlarca sığınmacı veya göçmen bu yurdun, ulusun, devletin ve
Annem hakkında yazıyorum çünkü onu dünyaya getirme sırası sanırım bende.
Yazıyorum çünkü dünyada yapacak başka bir şeyim yok: ben artakalanım ve insanların dünyasında bana yer yok.
Reklam
Sana Yeruşalayim'den (Kudüs'den) yazıyorum. Birkaç saat önce, tam olarak 10.00'da sirenler çaldı. Paniğe kapıldım ve aklıma kötü kötü şeyler geldi. Herkesin sığınağa koşacağını bekliyordum ama etrafımdakiler birden durdu. Sokakta koşu yapanlar hareketsizleşti. Yürüyenler öylece donakaldı. Otomobiller stop etti, bazı insanlar içlerinden çıkıp hazırola durdu. Kaldırımdaki yaşlı bir kadın sessizce ağlamaya koyuldu. Tam iki dakika boyunca sadece siren sesi duyuldu. Hiç kimse konuşmuyor, hiçbir radyo sesi büyüyü bozmuyordu (radyolarda da siren çalıyordu çünkü). Öylece sahneyi seyrettim ve ben de hatırladım: Bugün Yom HaŞoa, Holokost'u Anma Günü. (Nazi Almanyasında öldürülen Yahudileri anma günü)
Davası Kudüs olmayan Filistin olmayan takip etmesin beni!
Bu YouTuberlara bakalım, videolarında hangi marka cips yiyorlar, hangi marka içecek içiyorlar, hangi mekânlarda buluşuyorlar, hangi fast foodu tüketiyorlar? Boykot ürünleri değil mi çoğu? Kıyafetleriyle, kullandıkları eşyalarla hep İsrail'e destek veren markaların reklamını yapıyorlar, değil mi? Neden yapıyor bunu, reklam geliri oradan çünkü. O zaman İsrail'e destek veren markaların reklamını yapıp para kazanan bir YouTuber düşün. Sence Filistin'le ilgili konuşabilir mi? Konuşursa para kazanamaz ki. O zaman biz bazı ürünlere gösterdiğimiz tavrı bu insanlara da göstereceğiz. Bak bir de büyük yazıyorum. MARKALAR GİBİ İNSANLARI DA BOYKOT ETMEMİZ LAZIM ABİCİM.
Arka Kapak
"Şiir bir umutsuzluktur. Elbette bir umutsuzluktur. Niçin mi? Umutsuz olmayan adamlar şiir yazamaz. Mutsuz olmayan adamlar resim yapamaz, mimar olamaz. Yaratıcı olamaz. Bu dediğim elbet yaşadığımız bu dünya için bir söz. Çünkü kâğıt bir umutsuzluktur. Boş bir kâğıt... Tuğlalar, briketler, çimentolar hepsi umutsuzluktur. Demirler bile umutsuzluktur. Onların içinden bir umudu bulmaktır şiir. Onu bulmak için yazıyorum ben de... Birdenbire, bütün bu dünyada, deli olan bu dünyada tek akıllılığı, uslanmayan akıllılığı anlatmaktır şiir. Ben haberciyim, deprem habercisiyim. Sararıp dökülmeden önce kızaran yapraklar ki onlar Şan verdiler ortalığa bütün bir sonbahar Mevsim dönüp de yeniden yeşermeye başlayınca rüzgâr Çıplağında o atın yine onlar koşacaklar O çocuklar O yapraklar O şarabi eşkıyalar Onlar da olmasalar benim gayrı kimim var?"
Papirüs YayıneviKitabı okudu
Yani demek istediğiniz şiir yazıyorum çünkü acımasız kalpsiz dış görünüşümün altında sevilmek istenen bir ben var,”
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.