Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir tek kitap yazmak için yarim kitaplık eser okunmalıdır.
"Okumayı bilmezseniz, yürümeyi bilmezseniz, bir yaprağın güzelliğini takdir edemezseniz, yaşamıyorsunuz demektir. Yaşamın bütününü anlamanız gerek, sadece küçük bir parçasını değil. İşte bu yüzden okumak zorundasınız, işte bu yüzden gökyüzüne bakmak zorundasınız, bu yüzden şarkı söylemek, dans etmek, şiirler yazmak, acı çekmek ve anlamak zorundasınız; çünkü tüm bunlar hayattır…"
Reklam
Nevroz: Bir neolojizmdir. 1769'da İngiliz hekimi W. Cullen Edinburg Üniversitesi'nde çalışırken yayınladığı Synopsis no-soligene methodicae in usum studiosorum'da ilk kez "neuroses" terimi kullanılır. Cullen, Sydenham ve Willis'in miraçısıdır. Cullen bir organda lokalize olan bir bozuklukla sinir sisteminin bozulmasına genel olarak birbirinden ayırmak istemiştir. Metodolojik nozolojisinde Latince kökenli bir sözcük olan "neuroses" olarak adlandırdığı "sensitivite ve motorisitede ateş ve organ lokalizasyonu olmadan ortaya çıkan hastalık"lardır. Neuroses sözcüğü İngilizce "neurosis", Fransızca "névrose" veya "maladie nevreuse", Almanca "neurose" olarak kulanılmaya başlanmıştır.
Sayfa 110Kitabı okudu
Sağa sola bakmadan yürüdüğüm yollar tanıktır Aşk sorgusunda şahanem Yalnız kelepçeler sanıktır Ne yazsam olmuyor Çünkü bilenler hatırlar Hem yapılmış hem yapma çiçek satanlar Bahçıvanlar değil tüccarlardır Sen öyle göz Sen öyle toprak ve güneş ortaklığı Sen teninde cennet kayganlığı iken Sana şiir yazmak ahmaklıktır
Sevmek rehber kitaplarla, yazmak kurslarla öğrenilmez. Gidip başka yazarlarla tanış demiyorum, farklı yetenekleri olan insanları bulsan yeter. Yazmak, neşe ve coşkuyla yapılan herhangi bir işten hiç farklı değildir.
Bütün yazarların yaptıkları bu! Bir insan alıp kopyasını çıkarıyorlar, gerçeğe uygun oluyor diye de övünüyorlar, ama hayat ne oluyor? Eserlerinde o yok işte, dünyayı kavrayış, insanlığı anlayış eserlerinde yok. Boş şeylerle övünüyorlar. Hırsızları, düşkün kızları yolda yakalayıp hapse atar gibi edebiyata sokuyorlar. Ya ne olacaktı başka? Sen de ne güzel söyledin işte. Bu coşup taşan öfke, bu kötülüklere amansızca saldırış, alçalmış insanları kepaze ediş, işte asıl edebiyat budur. Hayır, hiç de değil! Hırsızı, düşmüş kadını, aldatılmış bir budalayı anlatın. Anlatın ama insanı da unutmayın. Sizin için insan diye bir şey yok mu? Yalnızca kafanızla yazmak istiyorsunuz. Düşünmek için kalpsiz olmak gerekir sanıyorsunuz. Hayır, düşünmeyi besleyen sevgidir. Düşen insana el uzatın, mahvolan bir insanla alay etmeyin, onun haline ağlayın. Sevin onu! Onda kendinizi görün ve ona kendinizmiş gibi bakın.
Reklam
Gene uykusuz, mutsuz, tedirginim. Sana yazmak, yazmak, yazmak istiyorum... Seni bütün şafaklarda, evrenlerin o ıssız ihanet saatinde öperim. Ve sen geçersin içimden. Bitmek bilmezsin.
Sayfa 146Kitabı okudu
Yazmak kolaydır. Tek yapmanız gereken yanlış kelimelerin üstünü çizmektir.
"Yazıp durmak, kafasını ve ruhunu önemsiz şeylere harcamak, inançlarını değiştirmek, zekasını ve hayal gücünü satmak! Doğasını zorlamak, sürekli heyecan ve karmaşa içinde olmak, dinlenmek nedir bilmemek, devamlı koşturup durmak... Yaz da yaz, tekerlek gibi, makine gibi. Yazmak. Yarın yaz, öbür gün yaz. Tatil gelsin, yaz gelsin; hep yaz, hep yaz! Ne zaman durup dinlenecek, zavallı adam!"
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.