Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
755 syf.
·
Puan vermedi
D'artagnan, Athos, Porthos ve Aramis'in Onurlu ve Şerefli maceraları
Alexandre Dumas
Alexandre Dumas
Üç Silahşor
Üç Silahşor
Roman meşhur 3 silahşör Athos Porthos ve Aramisin yanına; Gaskonyalı genç, hırslı, güçlü, inançlı D'artagnan'ın yanlarına katılmasıyla olayların gelişmesiyle başlıyor. 3 silahşör'ün yanlarına katılma süreci biraz sancılı olan d'artagnan babasının bizzat eski silah arkadaşı olan D'essarts birliğinin komutanı
Üç Silahşor
Üç SilahşorAlexandre Dumas · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20218,9bin okunma
75 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
14 saatte okudu
Oyun..
Uzun bir aradan sonra, çok sevdiğim bir yazar olan Jack London'ın bir çırpıda okunacak bu kısa romanını biraz konuşmak istiyorum. Çünkü bu romanda, yazarın beni benden alan romanı olan
Martin Eden
Martin Eden
'dan esintiler var. Öncelikle bu kitap ülkemizde ilk defa geçen sene basılmış ve çeviren kısmında
Levent Cinemre
Levent Cinemre
'yi görünce çok mutlu oldum çünkü
Oyun
OyunJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20231,292 okunma
Reklam
174 syf.
·
Puan vermedi
Merhaba bugün sizlere gerçek bir hayat hikayesi ile geldim Kahramanımız Aziz annesi ve kardeşleri ile birlikte köyde yaşıyorlar. Bir gün babalarının şehre gelin mektubu Aziz’in hayatını değiştirir. Aziz’in annanesi, dedesi ve kas hastası bir dayısı vardır. Aziz’in annesi kardeşiyle çok ilgili ve şehre gideceği zaman aklı onlarda kalacağından Aziz’in dayısı Hasan ile kalmasını ister. Bu durum Aziz’i üzse de kimseye bir şey belli etmez. Aziz’in en sevdiği şey dayısı ile meydana gidip alışveriş yapmaktır. İleride iyi bir tüccar olmayı çok ister. Aziz’in annesi şehre gittikten sonra ailesine sepetler gönderir. Bir zaman sonra sepetteki fotoğraflarda kişi sayısı artar. Aziz’i kardeşleri olmuştur. Aziz dayısıyla kalmaktan mutlu da olsa bir yandan ailesini de düşünür. Bu kısımları okurken ben bile üzüldüm. Annenin bir evladından vazgeçmesi ve yeni evlatlarını kucağına alması Bir süre sonra şehre gelen Aziz’in çalışmaya hayatını okuyoruz asla pes etmeyen girdiği işi başarıyla bitiren Aziz Okurken sizi duygulandıran ve azim duygusunu sonuna kadar hissettiren bir kitap Acaba Aziz hayali olan tüccarlığa kavuşabilecek mi? Aile yaşantısı nasıl olacak? Kitabı şu an bitirdim ve daha yazmak istediğim çok şey var ama spoi vermemek için yorumumu burada noktalıyorum
İki Köy Bir Şehir
İki Köy Bir ŞehirBerna Nalbantlar · Dorlion Yayınları · 202421 okunma
288 syf.
·
Puan vermedi
·
17 günde okudu
Yasemin Karahüseyin’i ben de çoğu okur gibi Ademin Kanadı ile tanıdım Hazerfen’in hayatına içten dokunmak hoşuma gitmişti. Bu kitap hayattan çok kopuk geldi bana. Devler, periler, ifritler, yamyamlar, cadılarla dolu bir hikaye diğer sayfada ne olacağını tahmin ettiğim için artık bitse dediğim bir romandı. Kalemi akıcı sözcükleri kuvvetli bir yazar sanırım hikayenin devamını yazmak istiyor Hayal Cadıyı öldürmeyip islam askerleriyle buluşturacak ama hiçbir merak kıpırtısı yok içimde başka bir hikaye yazsa biz okurlara başka bir dünyanın kapılarını açsa benim için daha merak uyandırıcı olacaktır.
Dostun Evi
Dostun EviYasemin Karahüseyin · Ketebe Yayınları · 202212 okunma
84 syf.
9/10 puan verdi
Sana bir nefes olamayan şiirden de geçtim
Yaşıyoruz Sessizce, Şükrü Erbaş’ın 2.5 yıl boyunca kanserle mücadele etmiş ve sonrasında da hayatını kaybetmiş olan eşi Hatice Erbaş’a; hastalık öncesinde, hastalık sürecinde ve öldükten sonra da yazmış olduğu şiirlerden oluşuyor. **Tek bir kadına sadık kalarak da şiir yazılabildiğini, şiirlerinin başrolündeki kişiyi hiçbir zaman değiştirmeden-
Yaşıyoruz Sessizce
Yaşıyoruz SessizceŞükrü Erbaş · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201612,9bin okunma
250 syf.
10/10 puan verdi
#virginiawoolf der ki, 30 yaşından önce kitap yazmayın. Ama Lara gibi genç yazarlarla yolum kesişince diyorum ki halt etmişsin sen Öyle güzel genç kalemler okudum ki bu aralar kadar, iyi ki yazmak için büyümeyi beklememişler dedirttiler bana.Yazdıkları şeylere şaşırdım evet çünkü boylarından büyük hikayeler anlatmışlardı bize ama sonra bu
55
55Lara Taş · 20231 okunma
Reklam
152 syf.
·
Puan vermedi
Kitap Virginia Woolf’un 1928’de yapılan iki üniversite konferansının birleştirilmiş halidir. Woolf kadınların tarih boyunca edebiyatta neden az temsil edildiğini, bunun altında yatan toplumsal normları ve cinsiyet rollerini sorguluyor ve çarpıcı analizleriyle kadınların edebiyatta var olma mücadelesini, karşılaştıkları zorlukları ve kısıtlamaları anlatıyor ve bu mücadeleyi tarihteki kadın yazarlardan örnekler vererek, onların nasıl yok sayıldıklarını ve gölgede bırakıldıklarını açıklıyor. “Dünya erkeğe dediği gibi kadına da istersen yaz, beni hiç ilgilendirmiyor demiyordu. Dünya kaba bir kahkahayla, yazmak mı diyordu. Yazmak senin neyine?” Bunun yanı sıra kadın yazarların yaratıcılıklarını nasıl geliştirebileceğini tartışıyor. Ayrıca, kadınların edebi çalışmalarını sürdürebilmeleri için maddi bağımsızlığa ve kendi alanlarına ihtiyaç duyduklarına vurgu yapıyor. Böylelikle kadınların yaratıcılıklarını ifade edebilecekleri bir ortamın önemine atıfta bulunuyor. Woolf’un bu kitabı kaleme alması edebi dünyada önemli bir dönüm noktası olmuştur. Aynı zamanda feminist düşünceye de önemli bir katkı sunmuştur. Cesur ve etkileyici anlatımı, okuyucuları sorgulamaya ve kadınların edebiyatta nasıl daha güçlü bir ses haline gelebileceğine dair derinlemesine düşünmeye yönlendiriyor.
Kendine Ait Bir Oda
Kendine Ait Bir Oda
Virginia Woolf
Virginia Woolf
Kendine Ait Bir Oda
Kendine Ait Bir OdaVirginia Woolf · Koridor Yayıncılık · 201738bin okunma
392 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Şu meşhur eserin yillar once filmini izlemiştim. Terbiyeli bir film olduğu aklımda kalmıştı. Kitabı okuyunca 'yahu bu adamlar nasıl bu hale gelmiş?' diyorum. Edebi,hayasi, namusu ile hiç tahmin edilemeyecek bir 18. yy Ingilteresi. Kitabın içeriği, konusu vs. diğer okuyucuların incelemelerinde eminim mevcuttur. Ben bana ait kendi
Gurur ve Önyargı
Gurur ve ÖnyargıJane Austen · Can Yayınları · 202376bin okunma
400 syf.
10/10 puan verdi
Franz Kafka, Prag'da bir dost meclisinde tanıştığı gazeteci Milena Jesenská'dan öykülerini Çekçe'ye çevirmesini ister. Kafka ile Milena'nın yollarını kesişmesine neden olan bu dilek, bir ilişkinin başlangıcı, Milena'ya Mektuplar başlığı altında toplanan bu yazışmalarsa kısıtlı bir iletişimin tek aracı olacaktır. Milena'ya Mektuplar eşi benzeri olmayan bir kitap, mektuplara örülmüş bir aşk romanıdır. Kafka'nın Milena'ya Nisan 1920 tarihli ilk mektubunda yağmurlu bir günden söz ederek deyiş yerindeyse bir roman tadında başlattığı bu yazışmalar, yazarın ölümünden kısa bir süre öncesine değin süregiderken, ümitsizliğin, çaresizliğin ve tıkanışın anlatımına dönüşür. Çünkü Kafka'nın da dediği üzere, Mektup yazmak, hayaletlerin önünde soyunmak demektir, ki onlar da aç kurtlar gibi bunu bekler zaten. Yazıya dökülen öpücükler yerlerine ulaşmaz, hayaletler yolda içip bitirir onları.
Milena'ya Mektuplar
Milena'ya MektuplarFranz Kafka · Can Yayınları · 202354,7bin okunma
430 syf.
·
Puan vermedi
Kendi ülkende esir olmak ne kadar da çok ölümü andırıyor... Kaçıp gitmek var lakin seni tutuyor içinde ki sevdalar. Yazarın ilk okuduğum eseri "Bin Muhteşem Güneş "oldu. 2. Kez okuyorum. Kitabı sadece okumadım yaşadım diyebilirim . İçerisinde geçen olaylar bu olayları yaşayan kahramanlar sizi kitabın bir parçası haline getiriyor.
Bin Muhteşem Güneş
Bin Muhteşem GüneşKhaled Hosseini · Everest Yayınları · 2020100,9bin okunma
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.