Bir yazarın ürettiği şeylerin değerine dair geçici bir değerlendirmede bulunmak için üzerine düşündüğü mesele hakkında bilgi sahibi olmak ya da onun hakkında ne düşündüğünü bilmek gerekli değildir-böyle bir şey insanı onun eserlerinin tamamını okumaya zorlardı-fakat öncelikle onun 'nasıl' düşündüğünü bilmek yeterli olacaktır. Bir yazarın üslubu onun 'nasıl' düşündüğünün, onun düşüncelerinin temel doğasının ve genel 'niteliği'nin tam bir dışa vurumudur. Üslup bir insanın, üzerine düşündüğü 'konu', yahut o konu hakkında düşündükleri her ne olursa olsun, bütün düşüncelerinin 'şeklî' tabiatını ele verir ve bunun her zaman aynı kalması gerekir. Deyim yerinde ise üslup bir kimsenin bütün fikirlerinin, ne kadar çeşitli olursa olsun yoğrulup şekillendiği hamurdur. En yakın köye yürümesinin ne kadar zaman alacağını soran birisine görünüşte anlamsız gibi görünen "Yürü bakalım" cevabını verdiğinde Eulenspiegel'in maksadı bir insanın yürüyüşünden belirli bir zamanda ne kadar yol alacağını görmekti. Ve tıpkı bunun gibi bir yazarın birkaç sayfasını okuduğumda onun bana ne kadar yardım edebileceğini (beni nereye götürebileceğini) anlarım.