"Neden takmıyorsun okuma gözlüğünü?" dedin. Sinir oluyorum bunu hatırlatmana biliyorsun. "Alışmasın gözüm bu yaşta, görüyorum ben, merak etme," dememe güldün. Kitabı kapatıp defterimi açtım. Şu bir türlü bitiremediğim öyküdeki adamla ilgili notlar aldım: Mutlaka okuma gözlüğü olmalı bu adamın. Bir de filleri sevmeli, çok sevmeli.
Sayfa 56 - E-kitap
"Deneyim, öğrenmenin en güzel yemeklerinden biriyse, kötü deneyimler de bu yemeğin vazgeçilmez baharatlarıdır."
Can Yayınları
Sevgilim. Gecenin bir yarısı öldüm ben. Nedenini anlayamadım, sana söylerler mutlaka. Salondaki kanepede, defterim kucağımda, şu yolunu bulamamış öyküyle uğraşırken öldüm.
"Bu yorgun saatlerde değil, gün ışığının tazeliğinde sev beni. Bu gece değil, yarın sabah öp beni."
"Bir ateşim yanarım
Külüm yok, dumanım yok
Sen yoksan mekânım belli değil
Zamanım yok..."
Mutsuzluktan söz etmek istiyorum
Dikey ve yatay mutsuzluktan
Mükemmel mutsuzluğundan insansoyunun sevgim acıyor.
Turgut Uyar
"Daha çok okumalısın. Birileriyle paylaşmak için değil, kendi kendine çoğalmak için."
Hayat dediğin bir cümleye yenik düşmek.
Bir kelimeye.
Bir heceye.
Sayfa 58
"Her duygumuzu bir söze hapsetmemiz gerekmiyor."
Sayfa 52 - Can YayınlarıKitabı okudu
Tabii ki ilk başta bir sesleniş ve teşekkür olacak. Yine sevgili dostum Gül'e ( 
Gül ) teşekkür ve şükranlarımı sunuyorum.
Yekta Kopan ile tanışmam aslen Buz Devri ile oldu. Nasıl, diye soracak olursanız da, kendisi "Sid" karakterini seslendiren isimdir. Hatta arada, Yekta Kopan ölünce "Sid" i ben
Ama öyledir ya bazen, bir 'keşke' ye dayanır hayat.
Sayfa 82 - CanKitabı okudu
Kendimle yüzleştirme beni. Buna cesaretim yok.
Sayfa 90 - Can yayınları
varmı böyle yapmayan?
Okuduğum bütün kitaplarda beni bana anlatacak bir karakter arardım. Dinlediğim radyo oyunlarından, izlediğim filmlerden bir cümlecik çalmaya çalışırdım.
Sayfa 30
Gitmen değildi beni üzen, beni de götüremeyecek kadar korkak olmandı.