Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Tavşanlar aslında o kadar da fena hayvanlar değilmiş (:
İlgimi çeken çoğu alanı, mesleğini yapabilecek kadar öğrenmeye çalışıyorum. Bazen birinden sıkılıp diğerine koşuyorum, bazen diğerinden öbürüne. Sonrasında "Çok şeyi az çok öğreneceğine bir şeyi tam öğren." sözü geliyor aklıma. O zaman diyorum ki "Öğrenmek istediğim çok şey var, birinin derinine inince boğulma hissi veriyorsa -en
Francisco Goya, "Sağırlar Evi" adını verdiği evinin (önceki sahiplerinden birinin sağır olması nedeniyle bu adı alan ev, Goya kırk yaşlarında duyma yetisini kaybedince, yeni sahibi ile de uyum sağlamış olur.) sıvalı duvarlarına çoğunlukla kara resimler olarak bilinen ve insanı psikolojik açıdan düşünmeye sevk eden resimler yaptı. Halka göstermek niyetiyle yapılmamışlardı, fakat daha sonraları resimler duvarlardan söküldü, tuvale aktarıldı ve sergilenebilmeleri için Prado Müzesine konuldu. Duvarlarına yaptığı 14 resimden bir tanesi olan bu eser adını Yunan mitolojisinin ünlü hikayesinden alır. Babasını devirerek başa geçen Kronos ( Roma mitolojisinde Satürn) aynı şeyin kendi başına geleceğinden korktuğundan çocukları olan Hades, Poseidon, Demeter, Hestia ve Hera'yı diri diri yutar. Zeus ise annesi Rhea sayesinde kurtulur. Resimde Kronos'un çocuklarını yediği an ki korku ve gücünü elinde tutmak için yaşadığı gözü dönmüşlük betimlenmiştir. Goya, yaşadığı dönemin devrim sıkıntılarını, acımasız olaylarını tuvale koyu tonlar yansıtarak ve böyle bir konuyu ele alarak göstermiştir. Satürn Goya, 1823
Reklam
"Senin aksine ise benim yaşamdan hiç bir arzum yok. Ya da yarından, gelecek olan yeni günlerden, uzun yıllardan. Kısacası senin gibi, yaşamdan hiçbir beklentim olmadı." "Hiç mi?" Diye sordum kaşlarım şaşkınlıkla yay gibi havaya kalkarken. Cevapladı. Netti. "Hiç." "İyi ama herkes yaşamdan bir şeyler bekler. İyi bir iş, sıcak bir ev, rahat bir yatak, mutlu bir evlilik, güzel bir sevgili, kariyer, para, ne bileyim belki de karnını doyuracak bir lokma şekerli ekmek. Ama herkes bir şeyler ister." "Yanılıyorsunuz, Hanımefendi. Hem de çok. İstemek ile yaşamdan bir şeyler ummak çok farklı şeylerdir. Eğer kastettiğiniz şey buysa, herkes bir şeyler ister. Mesele bir zeytin tanesi." Dedi çatalının ucuna taktığı zeytini havaya kaldırırken. "Bunu herkes ister. Çünkü yaşamak için gereklidir. Ama yaşamak için istemekle, yaşamdan istemek farklıdır. Bazı insanların kalpleri zaten ölmüştür. Renkli elbiseler giyerek etrafta geziniyor olmaları sizi aldatmasın."
"Âdâb-ı muaşeret vardı eskiden. Bir kimsenin maaşını merak etmek veya evine-ailesine yeni aldığı şeyin parasını sormak büyük edepsizlikti. Zaten ev-aile mahrem alandı, oraya karışmak terbiye sınırlarını aşmak demekti. Kimse kimsenin kusurunu aramazdı. Âdâb-edeb sırra kadem bastı."
GEYİKLİ GECE/TURGUT UYAR
Halbuki korkulacak hiçbir şey yoktu ortalıkta Her şey naylondandı o kadar Ve ölünce beş on bin birden ölüyorduk güneşe karşı. Ama geyikli geceyi bulmadan önce Hepimiz çocuklar gibi korkuyorduk Geyikli geceyi hep bilmelisiniz Yeşil ve yabani uzak ormanlarda Güneşin asfalt sonlarında batmasıyla ağırdan Hepimizi vakitten kurtaracak
Reklam
" Mevcut bir savaşın ortasında beni yeni aldığım vücut losyonunu ev halkına sanki ben üretmişim gibi bir aşkla tanıtırken görmüşler . "
1. BÖLÜM SAİD NURSÎ, NUR RİSALELERİ VE İLİM 1.1. SAİD NURSÎ’NİN TAHSİL HAYATI Risale-i Nur müellifinin tahsil hayatı üç aydan başka mevcut olmadığı halde (...)10 Evet o zât (Said Nursî) daha hal-i sabavette iken ve hiç tahsil yapmadan zevahiri kurtarmak üzere üç aylık bir tahsil müddeti içinde ulûm-u evvelîn ve âhîrine ve ledünniyat ve
BUGUN DÜNDEN FARKLI OLMALI . . .
Bugün dünden daha farklı olmalı. Adının cumartesi değil, Pazar olması dışında. Vişne reçeli yerine, çilek reçeli yenmesinden başka. Eve başka bir yoldan gitmenin haricinde. Bugün dünden farklı olmalı. Bugün yeni umutlarım olmalı. Belki ayakları yere basmayan, belki “Amma da uçmuşsun” dedirtecek cinsten. Hayâlperest olmakla suçlanmak
HER TIRTIL DÖNÜŞMEZ
“Kelebek olacak tırtılın önce kendi kabuğundan vazgeçmesi ve kendi varlığını gelecekteki varlığı için eritmesi gerekir. Her tırtıl kelebek olamaz, kelebek olacak tırtılın yeterince hayalci hücreler yetiştirmesi gerekir. Bu hayalci hücreler, diğer tırtıl hücreleri ile aynı yapıdadır ama bu hücreler tırtıl olmaktan sıkılan “rahatsız” hücrelerdir.
Reklam
dün gece rüyamda "a101 büyük olduğu için ucuz, ucuz olduğu için büyük; a101de haftanın yıldızları wawa ton balığı 69 lira 50 kuruş.." şeklinde bi' reklam sesi geliyor bi' yerlerden.. rüyanın içindeyken düşünüyorum 'ulan bu ses nereden geliyor acaba?' diye.. derken devamında çalan bozdoğan türküsü ile anladım ki youtubede kulaklıkla müzik dinleyip tütün&ev/el yapımı votka içerken sızmışım meğerse de biten şarkıdan sonra yeni şarkı öncesi reklam dinliyormuşum.. yaşıyorum bu hayatı.. lol.
Şöyle bir düşün ;
" Evlendiğin kadın babasının evinde aç değildi ki ... ! Sen onu doyurmuş olasın . Baba evinde çıplak değildi ki ... ! Sen onu giydirmiş olasın . Hatta bazısı babasının evinde daha lüks yaşıyordu . Belki de babasının evi , senin evinden daha genişti . Orada daha kıymetliydi , babasının meleğiydi . Seninle yeni bir yuva kurmak için yanına geldi . Merhametine ihtiyacı var . Sevgine ihtiyacı var . Saygına ihtiyacı var . Kadın bunları koca evinde kaybederse , o ev ona zindan olur ... Merhametine bak Rabb'inden bir emanet ilişti yuvana . Her elini tuttuğunda , parmaklarından günahların , dökülen bir emanet ... Onun sana ihtiyacı var . Onun sevgine ihtiyacı var ...
Yalnızlık
Çevrenizde birileri varken bile yalnız hissediyorsan hayatına renk katacak şeyler aramalısın. Deneyimim: Hayatımın büyük çoğunluğunu ailemden ayrı geçirmek zorunda kaldım. ● 1 - 3 yaşlarıydı arasindaydi sanirsam, çekirdek ailem baska sehirdeyken buyukannem, halam tarafından büyütüldüm. Sonuç olarak çekirdek aileme geç ısındım. ●12.5 Yaşından
Okulu bitirene kadar.Çok para kazanana kadar... Çocuklarınız olana kadar, çocuklarınız evden ayrılana kadar... İşe başlayana kadar.Evlenene kadar... Cuma gecesine kadar, pazar sabahına kadar... Yeni bir araba ya da ev alana kadar... Borçları ödeyene kadar... İlkbahara kadar, sonbahara kadar, kışa kadar... Maaş gününe kadar... Şarkınız söylenene kadar... Emekli olana kadar... Ölene kadar... ''Mutlu olmak adına, içinde bulunduğunuz andan daha iyi bir zaman olduğuna karar vermek için beklemekten vazgeçin. Mutluluk bir varış değil, bir yolculuktur.” Konfüçyüs
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.