YouTube kitap kanalımda Bir Çöküşün Öyküsü kitabının da içinde bulunduğu kitaplık turu videomu izleyebilirsiniz: ytbe.one/yf0me602lnY
Ah şu bizim burjuvazi merakımız ve hatırlanmama korkularımız.
Sanki Athena Çöküşlerdeyim şarkısını yazarken tamamen Zweig'ın bu kitabına ithaf etmiş.
Boşuna çökmüyoruz ki biz. Öylesine güzel
Kendisini çok yalnız ve terk edilmiş hissediyordu. Büyük bir ziyafetten sonra servis tabağında unutulup tek başına bırakılmış ceviz soslu biber dolması bile bu kadar yalnız olamazdı!
Pek çok kez, ziyan olmasın diye bu harika biberi mutfakta tek başınayken yemek zorunda kalmıştı. Çok beğenseler de, yemek için can atsalar da genellikle insanlar çok açgözlü görünmemek ve son lokmayı diğerlerine bırakmış olmak düşüncesiyle bu son biberi almaya cesaret edemezlerdi.
O büyük yıldızlar dünyadaki bütün âşıkların yakıcı bakışlarının hepsini depo etmedikleri için milyonlarca yıldan beri yerlerinde duruyorlardı. Öyle olmasa içlerinde biriken sıcaklık onları patlatarak binlerce parçaya bölerdi. Kendilerine yönelmiş bakışları ânında yeryüzüne geri yansıtırlardı. Tıpkı bir aynanın ışığı yansıtması gibi. Bunun için de geceleri bu kadar parlak görünürlerdi.