Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Uyanır uyanmaz hücum eden duyular dünyası insanın dikkatini tamamıyla meşgul eder. Öyle ki bu güce karşı ancak bazı rüya tabloları ayakta durabilir. Yıldızların parıltısı güneşin ışığından ne kadar kaçarsa,bunlarda yeni günün izlenimlerinden öyle kaçar.
Yazmak şansı aramaktır. Şans evrenin en küçük parçacıklarına can verir. Yıldızların parıltısı onun gücüdür; kır çiçeği onun büyüsüdür.
Reklam
Ay ışığı, yıldızların ışığı, gece parıltısı, sokak lambaları ve gezegenlerarası tozun geri saçtığı güneş ışığı vardı, ama insanlar bunlara rağmen hayatlarının yarısını koyu gölgeler içinde geçiriyordu.
Sayfa 125 - DomingoKitabı okudu
Bana ise titrek ışıklar yıldızların yumuşak parıltısı bir piyonunun uzaklardan gelen ve güzel kokularla dolu dingin havada itip giden ezgileri gerekli ne işkence!
° Slobodka’da ölüm sessizliği vardı, çıt çıkmıyor, yıldızların parıltısı sönüyordu. °
İş bankasıKitabı okudu
Düşleri olmazsa insanın, ruhunun dünyaya açılan pencereleri de kapanır bir bir. Işıksız bir hücredeymiş gibi yaşar. Gülmeyi unutur. Sönüverir neşesi. Ateş böceklerinin sönen ışıkları, yıldızların artık görünmeyen parıltısı gibi... Tıpkı köydekiler, öteki köydekiler, hatta daha öteki köydekiler gibi...
Sayfa 85
Reklam
Ay ışığı, yıldızların ışığı, gece parıltısı, sokak lambaları ve gezegenlerarası tozun geri saçtığı güneş ışığı vardı, ama insanlar bunlara rağmen hayatlarının yarısını koyu gölgeler içinde geçiriyordu.
Sayfa 125Kitabı okudu
Finwë ise Teleri gelmeyince kedere boğuldu, hele Elwë'nin terk edildiğini öğrendiğinde bin beter oldu, çünkü Mandos'ta karşılaşacakları vakte dek onu göremeyecekti. Yine de bir daha hareket etmedi ada, Eldamar Koyu'nda tek başına kaldı; o yüzden de Tol Eressëa dediler adına, Yalnız Ada. Teleri burada, gökteki yıldızların altında, Aman'a ve ölümsüz kıyının seyrine baka baka diledikleri gibi yaşadılar. Yalnız Ada'da uzun süren misafirlikleri sırasında yalnız başlarına kaldıkları için, dilleri Vanyar'ın ve Noldor'un dillerinden farklılaştı. Valar onlara bir yurt ve yerleşecekleri bir yer verdi. Ağaçların aydınlattığı Valinor bahçelerinin pırıl pırıl çiçekleri arasında dahi yıldızları görmeyi arzuluyorlardı bazen; bu yüzden, Pelóri'nin yalçın yamaçlarında bir gedik açıldı ve denize uzanan derin bir vadi içinde yemyeşil bir tepe yükseltildi: Túna dendi bu tepeye. Ağaçların ışığı önüne üzerine batı tarafından düştüğü için, gölgesi de daima doğu tarafına uzandı, ve doğuda Elfyurdu Koyu'na bakar, ve Yalnız Ada, ve Gölgeli Denizler uzanırdı. Kutlu Ülke'nin parıltısı, işte bu Işık Geçidi'nden, Calacirya'dan yani, sular seller gibi aktı ve karanlık dalgaları gümüşi ve altın ışıklarla alevlendirerek Yalnız Ada'ya erişti; bu ışıkla yeşillenip güzelleşti adanın batı sahilleri. İlk çiçekler daima, Aman Dağlarının doğusuna düşen o yerde açtı.
Sayfa 134 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Gece yarıları, perilerin yıkandığı Marmara'nın koyu mavi güzel yüzeyi üzerine yıldızların sırça renkli gökyüzünden aşıkça bakışlar gibi yolladıkları nurdan izleri gece, denizin yüzüne inci işlenmiş mavi atlastan örtüsünü örtmüştü. Parlak yıldızların çokça biriktikleri gök parçasını yansıtan suların üzerinde hafif ay ışığını andırır bir yıldız parıltısı oluşarak, daha ilerisi denizin yüreği çarparak sevdiğinin dudaklarından öpen aşık gibi çırpına çırpına sevdalı bir biçimde ufuklara dokunan küçük dalgaların mavi karaltılar içinde kalışını, kıyıdaki bir yalının balkonunda koltukta sigarasını içerek seyreden Celal Bey, o saatte Paris'te öğrenimi sırasında geçirdiği beş altı yıllık süreyi ve hiç bir kederle zehirlenmemiş yirmi üç yıllık hayatının neşeli anılarını, yine Paris'teyken bulunduğu uygarlık kaynaşmasının kimi gizli köşelerinde bir güzel gülümsemeyi, bir tatlı bakışı, yüreği duygularından boşanmış olarak düşünüyor ve bunların hepsinin, önündeki denizden, esrarlı aynalardan, dalgalana dalgalana geçtiğini seyrediyordu.
Mehtaplı gece tasviri uzun ve özentili. Trigorin için kolay bunlar, kendi yöntemini elde etmiş o... Su bendinde kırık bir şişe ağzının parlaması ve değirmentaşının gölgesi, mehtaplı bir gecenin tasviri için ona yetiyor. Bana ise titrek ışıklar, yıldızların yumuşak parıltısı, bir piyanonun uzaklardan ve güzel kokularla dolu dingin havada yitip giden ezgileri gerekli... Ne işkence!
98 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.