Bu kitabı bir Zweig fanı olarak çok sevdim. En sevdiğim 2. Kitabı oldu.
SPOİLER!
Bu kitapta bir adam savaştan dolayı askere çağrılıyor. Ama karısı kocasının gitmesini istemiyorlar. Adamın mesleği ressamdır. Bu yüzden İsviçre'ye taşınıyorlar. İsviçre'ye taşınsalar bile adama mektup gönderiyorlar. En son mektupta adam artık kendi kararını
Yine akşam oldu,
Yalnızlık omuzlarıma çivisini çaktı yine,
Uzaklık aynı gerçi,
Heryerdeyken olan uzaklığın pek değişmedi,
Yine akşam oldu orda olduğu gibi,
Görebiliyorum seni burdan da,
Aynısıydı ordayken de,
Uzaklıktan korkmuyorum belki de,
Orada da aynıydı uzaklık gerçi
Donuklaşmış oldu artık bu,
Bir o kadar da hüzünlü romanlar gibi,
Galiba ben baştan kaybetmişim,
Belki de ben baştan kazanmışım, insanlık kaybetmiş...
Yüzlerce veda
31 EKİM 2016
‘Bana bir hikâye anlat’ dedi adam. Sesi, yaşamaktan yorulmuşların bezgin tınısını taşıyordu. ‘Bana bugüne dek duymadığım bir modern zaman hikâyesi anlat’. Durmuş kalp için bir elektroşok. Ona içinde nefes alacağı bir hikâye sunabilir miydim? ‘Veda etmeyi biliyor musun?’ dedim, ‘hiç vedalaşamadan bir sevdiğini toprağa
Yine, yeni, yeniden….
Aynı, temelden yazılan , aynı felsefeden dünyaya yayılan bi ışık.
Rezonans halinde , ne olur…???
Kapasitif ve endüktif sistem elemanlarına ait gerilimler yükselir.
Yanii..;
Bizler, aralıksız olarak yayın halindeyiz. Olumlu ve olumsuz düşüncelerimizle sürekli olarak rezonans alanımızı programlıyoruz .Rezonans alanımız
22 Şubat 1962: Türkçü Gençler Atsız İçin Telaşlanıyor: 27 Mayıs ihtilali ve 13 Kasım tasfiyesinden sonra ordu içindeki dalgalanmalar devam etmişti. Silahlı Kuvvetler Birliği adı altında bir cunta kurulmuş ve cunta Millî Birlik Komitesi üzerinde baskı uygulamaya başlamıştı. 15 Ekim 1961 seçimlerinin sonuçlarından memnun olmayan bazı general ve
Beyaz Felaket. Kitap, Trafikte ilerlemekte olan bir adamın yeşil yanmasına rağmen hala ilerlememesi ile başlıyor çünkü adam birdenbire her yeri süt beyazı görmeye başlamış yani kör olmuştur. İnsanlar bir süre söylendikten sonra içlerinden bir adam köre yardım ederek onu evine götürür. Adam eve getirildiği zaman hala olayın şokundadır anlamaya
Atsız'a Milletvekilliği Teklif Ediliyor: Halkın belki de yarısının gönül verdiği Menderes ve arkadaşları idam edilmişti ama memlekette yaprak kımıldamamıştı. Türkiye seçim sath-ı mâiline girmişti. O günlerde Atsız'a da milletvekilliği teklif edildi. Erk Yurtsever anlatıyor: "2 Eylül 1961, Cumartesi günü saat 11 suları... Telefondaki
Atsız'ın Dostları ve Ziyaretçileri: Türk milliyetçiliğinin "uyutulma dönemi"nde Atsız'ın da faaliyetleri sınırlıdır. Günleri, yollarda ve Süleymaniye Kütüphanesi'nde geçmektedir. Tanıdıkların, kendisini merak eden Türkçülerin ziyaretlerinin de ardı arkası kesilmemektedir. Ya bilhassa öğle tatillerinde kütüphanede, ya da
Muhterem dostlar “Ekmeden biçmek!” diye bir söz var. Ne ekersen onu biçersin! Ekmediysen ne biçeceksin! Maalesef insanımız çalışmıyor, okumuyor.
Birinci yaşanmış hikâye
Köyde çalışırken 3”- 4 kişi bir arkadaşın buğday tarlasına çalışmaya gitmiştik. Biçilen buğdayları toplayıp traktörle harmana getiriyorduk. Hava çok sıcaktı. Baktım arkadaşlar