Hürriyetçilik ve Şahsiyetçilik Dokuz Işık doktrininin altıncı maddesi "Hürriyetçilik ve Şahsiyetçilik"tir. "Şahsiyetler orijinal olmakla birlikte milli karakteri ve ortak değerleri ifade ederler," diyen Türkeş şahsiyetçilikle ne kastettiğini şöyle anlatır: Biz Türk çocuğundan orijinal ve dinamik bir şahsiyet beklerken onu
DİSK'in kuruluş toplantısı 14 Ocak 1967'de yapılır ve toplantıya katılanlar, "Biz aşağıda imzası bulunan sendika yöneticileri, yeni bir işçi konfederasyonu kurulmasını, bu konfederasyonun isminin TÜRKİYE DEVRİMCİ İŞÇİ SENDİKALARI KONFEDERASYONU olmasını kararlaştırdık. Karar oybirliği ile alınmıştır," şeklinde bir karar alır. Kararın
Reklam
Kürtlerin devletten ayrılarak İngilizlerin himayesinde bağımsız Kürdistan kurmaları teorisini tasvip etmem. Çünkü bu teori, muhakkak Ermenilerin lehine İngilizler tarafından tertip edilmiş bir plandır ... Kürtlerle Türkler birbirinden koparilmayi kabul etmez öz kardeşler; bugün için vicdani borcumuz, Kürtler, Türkler, bütün İslami unsurlar tek vücut ve tek yürek olarak bağımsızlığımızı savunmak ve vatanın parçalanmasıni önlemektir. Türk ve Kürt milletinin bu yüce maksadı elde etmeye azmetleri sayesinde neticeden tamamen emin olabiliriz. Bende bu kanaat sarsılmazdır ... Kürt kardeşlerimin hürriyeti ve refahını ve ilerlemesinin vasıtalarını sağlamak için sahip olmaları gereken her türlü hukuk ve imtiyazların verilmesine tamamen taraftarım. Fakat Osman Devleti'ni parçalamaya uğratmamak şartıyla görüşüme katılacağınıza şüphe etmem.
Sayfa 388 - Cemil Paşazade Kasım Bey'e mektup/ 16 Haziran 1919Kitabı okudu
416 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Necip Hablemitoğlu. Kitabını geçen yılın Ekim ayında ayırdığım, ancak bu yılın Ekim ayına okumanın nasip olduğu tarihçi yazarımız. Köstebek kitabı oldukça meşhurdur, 2002 tarihinde vefat ettiğinde, suikast zamanı Fetö denilen terör örgütünü araştırmış, ne olduklarını bulmuş, bu araştırmalarını yazarken şehit edilmiş Türk tarihçi ve yazarımızdır.
Köstebek
KöstebekNecip Hablemitoğlu · Toplumsal Dönüşüm Yayınları · 20031,309 okunma
Bu ne perhiz, ne...
"Benim memurum, benim işçim, benim çiftçim, benim emeklim" diye alanlarda haykıran da odur; işveren kuruluşlarını avucunun içinde tutan da. Bir zamanlar Türk ırkçılarının silah çetelere dönüşmesini sağlayan da odur; "Kürt realitesi"ni tanıyan da .. Aynı tümce içinde neşvü nema ile prosedürü arka arkaya sıralayabilen de odur; karşısında gençleri görünce olanak ve olasılıksız konuşmayabilen de. Başına "Yüce" sıfatı eklemeden Atatürk'ün adını ağzına almayan da odur; Atatürk'ün ve laik devletin açık düşmanı Said-i Nursi'ye iade-i itibar etmeyi hükümetin en önemli görevleri arasında sayan da. "Laik hukuk devleti"nin sahibi de odur; her köye her mahalleye bir imam-hatip okulu açmanın yararına inananların da. Aziz Nesin'le konuşurken sosyalist; işverenle konuşurken kapitalist; tarikatçı ile konuşurken muhafakar; gençlerle konuşurken ilerici; sizinle konuşurken Siz; bizimle konuşurken Biz olmak kolay iş midir? Bir Allah'ın kulu da çıkıp, "Demirel beni temsil etmiyor" diyebilir mi? Toplumumuzun son otuz yılının çelişkilerini, zikzaklarını ondan daha iyi temsil edebilecek birisini bulabilir misiniz?
Sayfa 358
"Şehitlik en yüce mertebe. Orada ben varım!"diyen Türk askeri.
Sayfa 175
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.