Modern insanlık bitmek tükenmek bilmeyen bir “Fırsat Kaçırma Korkusu” (FOMO, “Fearing to Miss Out”) tarafından esir alınmış durumda. Hiç olmadığı kadar çok seçeneğimiz olmasına rağmen, tercihlerimize odaklanma yeteneğimizi kaybetmiş hâldeyiz.
Kitabı her birimiz okumalıyız. İnsanlığı uzak değil çok yakın gelecekte nelerin beklediğini hiç göremediğimiz bir yönden yeni bir din geleceğin dini “ dataizm” üzerinden anlatıyor. Çok etkileyici ve tekrar tekrar geri dönülmesi gereken bir kitap.
Sonuçta yaşama gerçekten geniş bir pencereden bakabilirsek tüm sorunlar ve gelişmeler birbirine bağlı üç sürecin gölgesinde kalacak:
1. Sonuçta yaşama gerçekten geniş bir pencereden bakabilirsek tüm sorunlar ve gelişmeler birbirine bağlı üç sürecin gölgesinde kalacak:
1. Bilim tüm toplumu, organizmaların algoritmalar ve yaşamın veri işleme süreci olduğuna ikna eden bir dogma olma yolunda ilerliyor.
2. Zekâ bilinçle yollarını ayırıyor.
3. Bilinci olmayan ama yüksek zekalı algoritmalar yakında bizi bizden daha iyi bilecek.
Günümüzde bile bazı insan kültürlerinde, örneğin Bari yerlilerinde, kolektif babalığın uygulandığı görülür. Bu toplumların inanışına göre bir çocuk tek bir adamın sperminden değil, pek çok spermin bir kadının rahminde birikmesiyle oluşur. İyi bir annenin, özellikle de hamileyken, pek çok değişik adamla seks yapması gerekir, böylece çocuğu sadece en iyi avcının değil, aynı zamanda en iyi hikaye anlatıcısının, en güçlü savaşçının ve en düşünceli aşığın da özelliklerini ( ve babalık ilgisini) kazanacaktır.
Devrimler neden bu kadar nadir gerçekleşir ? Kitleler teoride harekete geçip önlerine geleni paramparça edebilecekken, neden balkondan onlara emreden bir adama amade, bazen yüzyıllar boyunca alkışlayıp tezahürat etmeye deam ederler ?