Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Büşra

Büşra
@yuvamdirgokyuzu
98 okur puanı
Şubat 2018 tarihinde katıldı
belki beni saran bir örümcek ağı vardır diyorum onun için yaklaşıp göremiyorlar
Sayfa 36
Reklam
Inandığın her şeyle gülünç düşüyorsun. Bildiklerin boşluğa düşüyor. Yüksek ses teslim alıyor. Ev boğuyor. Sokak korku. Gözlerin yüzünden taşıyor. Öfkene tutunuyorsun. Sonra, bütün bir toplum yanlış olamayacağına göre... bir yorgunluk usul usul yayılıyor damarlarına. "Dünyaya bir kere gelinir" sözünü, bir düğün bayrağı gibi evinin çatısına çekiyorsun bir gün. Ölümün bile dönüp bakmadığı bir hayat senin artık.
Sayfa 45
Oysa hayat denen bu yaranın seni bulmak dışında ne anlamı olabilirdi ki?
Sayfa 24

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Evet, bir insanı anlamak ve ona gerçekten de yardımcı olmak çok zor bir şey. Çoğu insanın kafası çelişkilerle, ruhu komplekslerle dolu ve ne istediğini bilmiyor. Ama yine de, onun söylediklerini anlamaya çalışmak, söylemedikleri hakkında fikir yürütmekten daha doğru geliyor bana. Samimiyet, en azından onun kendisini yalnız hissetmemesini sağlayacaktır. Ve bence hepimizin tek derdi bu Profesör, bu dünyada yalnızız; çok yalnızız.
Sayfa 72
Artık uyuyabilirdim. Uyumak düş ummak demektir. Bambaşka bir yeşili ummak -- uykuya dalmak denize dalmak, dibine doğru ağır ağır süzülmek, orada oturmak.
Sayfa 81
Reklam
Yalnızdım. Içimde büyüyen boşluğun içinde yalnızdım. Mide bulantım içinde yalnızdım. Inceden bir yağmur başlamıştı. Kafama, yüzüme düşen yağmur taneleri kızgın bir demire düşer gibiydi. Cız! Cızz! Cızzz!
Sayfa 36
Hep bir şeyler buluruz değil mi Didi? Bize var olduğumuzu hissettirerek bir şeyler buluruz değil mi?
Sayfa 96
Yokluk, büyük sonsuz unutuş, kâinatın kendini unutuşu, derin karanlık sükûnet nerdesin, kaçıncı katta nerdesin, bana unutuşu özletip kendimi her şeyi ile hatırlatacak yerde misin?
Sayfa 19
Eskiden hayatın neye hizmet ettiğini anlamak için kafa yorardım -- şimdi yaşıyor olmak yeterli bir sebep gibi geliyor.
Sayfa 45
Koynunda güneşin kaybolduğu zindan aydınlanacak mı?
Sayfa 119
Reklam
Kadın Bilal'e dikkatli baktı. -Birini bekliyorsunuz. Bilal önüne baktı. -Haklısınız. Kendimi bildiğim günden beri bekliyorum. Onu nerede, nasıl arayacağımı bilemediğim için. - Sizce o da sizi arıyor mu? Bilal buruk bir sesle cevap verdi, başı önünde. -Hiç sanmam, ama beklemek zorundayım. Kadın alçak bir ses tonuyla karşılık verdi. -O da sizi aramaya çıkmadıkça buluşmanız zor. Bir an duraksadı. -Belki de kendinizi onu duyuramadınız. Bilal başını salladı. -Belki, ama gelmeyecek de olsa beklemek zorundayım, yoksa yaşayamam. -Beklerken yaşayabiliyor musunuz? -Bilmem.
Sayfa 112
Evet, çırılçıplak dünyasızdı dünyada, başı sonu olmayan bir şehirde milyonlarca insanla birlikte sürüklenip duruyordu.
Sayfa 38
Kent, sönmüş sigarasını yeniden yaktı. Sezdirmeksizin gözünün ucuyla baktı kadına. Şöyle düşündü. "Ne kadar yorgun" "Ne kadar uzak"
Sayfa 54
282 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.