Bir insan için zaaftan mahrumiyet(yoksunluk) de büyük bir zaaf değil midir? Hatta zaafların en büyüğü…
Sayfa 13Kitabı okudu
"yalnız o, başkası olamaz," diye duydum içimden. Yalnız o, başkası olamaz dediğiniz zaman size "Bu sizinkisi zaaf, tutku, çılgınlık, dünyadan habersiz," diyenler, üstelik de sakınmanızı, işleri tatlıya bağlamaya çalışmanızı salık verenler olur. Benden uzak olsun bu çeşit düşünceler!
Sayfa 22Kitabı okudu
Zaaf...
Aşk dediğin içinin de içinde bir lav gibi, aşk bir zaaf, aşk senin içinde ama seni de aşan bir his, yokuş tırmanmak gibi durmadan, dudağını kor ataşe değdirmek gibi değdirmek nedir bir düşünün, yakıcı... Tavsiyem şudur: yine de yalnızlığınızı gerçekten ve derinden sevin, durmayı öğrenin, canınız yanmıyor gibi devam etmeyi de bilin...
Gözyaşları acizlik ya da zaaf değildir. İnsan olduğunuzun ve hissedebildiğinizin göstergesidir.
Sayfa 24Kitabı okudu
Korkuyorum. Belki alışmaktan. Alışmak zaaf demektir. Zaaflarınızın olması, kolay düşmek anlamına gelir. İnsanlar her zaman zaaflarınızdan vurur. Ben vurulmak istemiyordum. Belki de sevilmemekten. Ama bana göre sevilmemekten daha kötü bir şey varsa o da önce çok sevilip terk edilmekti. Sevilmeye alışırsınız, birinin yanınızda olmasına. Bir gün o kişi gider. Güvenmek sırt dayamak demektir. Kişi gittiği an düşersiniz. Düşmek istemiyordum. Kimseyi çok sevmek istemiyordum.
Sayfa 42Kitabı okudu
Sözler
Evet, en parlak bir mu'cize-i san'at-ı Samedâniye ve bir hârika-i hikmet-i Rabbâniye olan hayatı kim vermiş, yapmış ise; rızıkla o hayatı besleyen ve idâme eden de O'dur. Ondan başka olmaz! Delil mi istersin? En zayıf, en aptal hayvan, en iyi beslenir. –Meyve kurtları ve balıklar gibi.– Hem en âciz, en nazik mahlûk, en iyi rızkı o yer. –Çocuklar ve yavrular gibi.–
Evet, vâsıta-i rızk-ı helâl, iktidar ve ihtiyar ile olmadığını; belki, acz ve zaaf ile olduğunu anlamak için balıklar ile tilkileri, yavrular ile canavarları, ağaçlar ile hayvanları muvâzene etmek kâfidir.
Küçük Sözler
Sayfa 25 - Bediüzzaman Said NursiKitabı okudu
