Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Yüce, bilge Tanrı hepimize bazı zaaflar vermiş; benim pek çok zaafımdan biri, belkide birincisiyse, sana hayır diyememek."
"Kendini yerime koyup duruma bir de bu taraftan bakmadan beni yargılama. Yenilmezliğin ve dokunulmazlığın en küçük zaaflar kadardır ve bu zaaflar aslında çok küçüktür; uyuyan bir bebeğin kirpiklerinin uzunluğu ya da bir çocuğun avucunun sıcaklığı gibi önemsiz görünen şeyler olabilir. Yaşamın seyri aniden değişebilir ki, görünüşe bakılırsa insanın bilinci ve vicdanı için de aynısı geçerli."
Reklam
Birazdan kudurur deniz Birazdan dalgaların sırtından Üst üste fışkıran rüzgarlar Bir intikam gibi saldırınca üstüne Yüzüne şarkılar çarpar Yüzüne şiirler çarpar ağlarsın Sen artık sen artık buralarda duramazsın
Ticari faaliyetlerin sonunda elde edilen kâr ve kazancı değerli kılan şey berekettir. Kaynaklarda bereket kelimesinin birbirine bağlı iki unsurundan bahsedilir. Maddi anlamda bolluk ve onun sürekliliği; manevi anlamda da mutluluktur. Buna göre bereket hayrın bolluğu, artması ve bunun da sürekli olması, sonuçta da mutluluğun doğmasıdır. Bereketi verende sadece Allah'tır*... Kur'ân-ı Kerîm ayetleri ve Hz. Peygamber'in hadislerine bir bütün halinde bakıldığında ticari hayatta kârı, üretim ve hizmet sektöründe kazancı bereketli kılan temel faktörün dürüstlük olduğu görülür... Kazanç yolu itibariyle dürüstlük ne ise kazandıktan sonra onun bir kısmını ihtiyaç sahipleri ile paylaşabilmek de aynı şekilde nimetin kalıcılığı ve sağlayacağı mutluluk açısından berekete vesiledir... Ticari hayatta yalan söylemek, alım veya satım sırasında yemin, hile, aldatma, işin hakkını vermeme, emek istismarı, işten kaytarma, şartlarını taşıyan kazançta vergi, zekat, infak gibi görevleri ihmal, karşı tarafın ihtiyacından ya da iyi niyetinden yararlanarak oluşturulan sömürü, cimrilik şükürsüzlük vb. ahlâki zaaflar kâr ve kazancın bereketini gideren temel faktörlerdir.
Sayfa 57 - * Âsım Efendi, el- Okyanûsü-l-basît, İstanbul 1305,III,72 -73.Kitabı okudu
Şimdi yeni bir sevda mı olur,  Kimsenin kapını çalmadığı bir inziva mı;  Tutar sıfırdan başlarsın.  Yoksa bu ilişkiler, bu zaaflar  Seni yiyip bitirir,  Seni yiyip bitirir,  Dirhem dirhem azalırsın. YUSUF HAYALOĞLU
704 syf.
8/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Üç kitapta takip ettiğim karakterlerle dün vedalaştım. Sonundaki bazı ütopik bağlamaları saymazsak final tatmin ediciydi. Safa yakın iyilik, narsizimin doruklarında kötülük, bencillik, duygulanma bozukluğu, kaybolmuşluk, aşk, acı, intikam, zaaflar.... Bütün bu duyguların karışımıyla insanın ruhsal gelişimi, kişiliğini bulma yolundaki evrimi oldukça doyurucu ve yoğun bir şekilde anlatılmış. Her iyinin zaafı, her kötünün vicdanı bir parçada olsa vardır. Tutkulu aşıklar Can Manay ve Sadık, zaaf kraliçeleri Duru ve Ada, duygusuz adalet Göksel, tarafsız doğru Bilge, bencil bilge Eti ve ateşin kıvılcımları Deniz ve Özge. Aslında hepimizde bir parçası var olan karakterlerin uç noktalardaki örneklerini içimize baktığımızda görebiliriz., Sonuç olarak tüm serinin aralıksız olarak düşünerek, hüzünlenerek ve meraklanarak okunmasını tavsiye ederim.
Pi
PiAkilah Azra Kohen · Destek Yayınları · 201513,9bin okunma
Reklam
"Herhalde cinayet gibi bir suç işleyen biri, bu yaptığının meyvelerini pişmanlık gibi zaaflar göstermeden toplayacak kadar soğukkanlı olur. "
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.