Devlet’i Kim, Nerede, Ne Zaman, Nasıl Yazdı?- 1
Devlet’i Kim, Nerede, Ne Zaman, Nasıl Yazdı? Sokrates, hiç şüphesiz, Platon’dan çok daha yaratıcı, daha erkek bir kafaydı. Kalıpları kıran, buzları eriten, herkesin alışık olduğu düşünüşten başka türlüsünü getiren herhalde Sokrates’ti. Bu filozof üstüne bildiklerimiz o zaman için az sayılmaz. Ama onları hiç bilmesek bile, Platon gibi değerli
Platon'un Mağara Benzetmesi
Şimdi, Dedim, insan denen yaratığı eğitimle aydınlanmış ve aydınlanmamış olarak düşün. Bunu şöyle bir benzetmeyle anlatayım: Yeraltında mağaramsı bir yer, içinde insanlar. Önde boydan boya ışığa açılan bir giriş... İnsanlar çocukluklarından beri ayaklarından, boyunlarından zincire vurulmuş, bu mağarada yaşıyorlar. Ne kımıldanabiliyor ne de
Platon (Eflatun) Devlet Adlı kitabın da gecen Mağara Benzetmesi sayfa 231 -237Kitabı okudu
Reklam
Kelebeğin ömrü
Gülseren Hanım, Dr. Nüvit Hanım bir hasta gönderdi, "mümkünse hemen alıverin," diye rica etti. Şimdi onu gönderiyorum. Tamam Tuna, bekliyorum. Kapı vuruluyor ve içeri üç hanım giriyor. İkisinin ağlamaktan gözleri kızarmış. Biri ise şaşkın şaşkın etrafına bakınıyor. En yaşlı olan, elime bir kâğıt uzatıyor. Nüvit Hanım'ın bana
Hz. Peygamber’in eğitim-öğretim konusunda her zaman geçerliliğini koruyabilecek evrensel nitelikteki uygulamaları: -Okumaya, yazmaya önem vermesi; -Eğitimde şiddete yer vermemesi; -Şayet öğrettiği konular pratiğe yönelik ise söylediğini önce kendisinin uygulaması veya uygulamalı bir şekilde öğretmesi; -Bir konuyu iyice hazmetmeden diğerine geçmemesi (on âyeti iyice hazmettirmeden diğer on ayete geçmediği rivayet edilmektedir); -Öğrencileri bıktırmaması, usandırmaması; -Öğrettiği kimselerin yaşını, kapasitesini, bilgi ve kültür seviyelerini dikkate alması; -Ortaya soru atarak dikkatleri toplaması ve daha sonra da cevaplaması; -Zekâ geliştirme yoluna gitmesi (bilinen bir hususu bilmece tarzında sorması gibi); -Topluma arz ettiği bir hükmü daha iyi anlaşılabilmesi için gerekli gördüğü durumlarda sebep ve gerekçesiyle birlikte anlatması; -Konuyu örneklerle ve benzetmelerle, gerekirse jest ve mimiklerini de kullanarak ve hatta şekil çizerek sunması; -Sırf tartışmak, çekişmek, inat için ve gereksiz şeyleri sormak dışında, soruya teşvik etmesi ve soruları ikna edici bir şekilde cevaplaması; -Sahabeyi alıştırmak için bazı soruları ve meselelerin çözümünü, hatta bazen kendi huzurunda bile onlara havale etmesi; bu suretle onlara değer verdiğini ortaya koyması, kişiliklerinin ve sorumluluk bilinçlerinin gelişmesine katkıda bulunarak geleceğe hazırlaması; -Sorduğu soruya doğru cevap alınca teşvik ve taltif için, takdirlerini açıkça belirtmesi; -Lüzumu halinde tekrardan kaçınmaması; -Bazen anlatacağı konunun özetini verip daha sonra açıklamaya geçmesi; -Gerekli durumlarda yazdırarak öğretmesi vb
Sonra tiyatrodayken düşündüğü bir şey yine aklına geldi. Bu oyunu Banner'ın yarattığı bir şey olarak görmüştü. Banner getirmişti onu dünyaya. Beslemiş, bayraklaştırmış, zafere ulaştırmıştı. Stoddard Tapınağı'nın yıkımını da başlatıp bitiren yine Banner'dı. New York Banner'ın 2 Kasım 1930 günkü sayısında, "Bir Küçük
Rifailikte yüzyıllar boyunca çok önemli bir yer tutan burhan ayininin, tarikatta ilk olarak ne zaman görüldüğünü tespit etmek mümkün değildir. Fuat Köprülü, ayinin Abbasi Devleti'nin Moğollar tarafından yıkılmasından sonra ortaya çıktığını savunmakta ve Moğol etkisiyle gelen Şamanist bir etkiye bağlamakta; bu görüş başka araştırmacılar
Sayfa 102 - Kitap Yayınevi, İnsan ve Toplum Dizisi - 70, 2. Basım, Birinci Bölüm, Şam ve Anadolu Dolaylarında 7./13. Yüzyılda Tasavvuf ve Muvelleh Dervişlik, MUVELLEH KAVRAMI VE TARİKATLAR, Rifâîlik, Ayin
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.