Eğer tanrı varsa diye canlıya saygı duymadım; canlı var diye saygı duydum. Eğer canlı varsa. Eğer tanrı varsa diye eşitlikçi, paylaşımcı olmadım; bu doğrudur zaten diye öyle davrandım. Eğer halk varsa. Eğer tanrı varsa diye karşı çıktım haksızlığa, faşizme; ideolojik bir giysi giydiğimden değil. Şahsıma münhasırdım. Canımı sıktım bu doğruluktan.
324 syf.
6/10 puan verdi
FRIENDS TO LOV-LOSERS? Gayet güzel bir giriş yaptı kitap ilk bölümüyle.Zaten Emily Henry'nin girişlerini hep şahane bulmuşumdur. Bence bir kitap daha ilk paragraftan okumaya değer olup olmayacağını kanıtlar. Bu kitabın llk bölümü bitirdiğimde de Book Lovers gibi akılda kalıcı bir yapıt okuyacağımı düşündüm. Sonra kızımız Poppy'nin
Tatilde Tanıştığımız İnsanlar
Tatilde Tanıştığımız İnsanlarEmily Henry · Epsilon Yayınevi · 2022687 okunma
Reklam
lnsan niye evlenir, Allah'ın izni keremi ile belama helal yoldan kavuşayım, sağda solda aramayayım, vakit kaybetmeyeyim diye. lşte o, yani hanımın seni böylece insandan geçirip ihtida ettirecek, sen de onun azgınlıklarını törpüleyeceksin, bile isteye değil tabi, çeke çeke birbirinizi haddeden geçireceksiniz, iyice birbirinizin hakkından gelemezseniz zaten boşanırsınız, eş olamazsınız. Eş demek hem, hemen eşit derecede birbirinin hakkından gelmiş kadına ve erkeğe seneler içinde verilen bir sıfat ve hüner çelengidir. Allah'ın her kuluna muhterem şeytan efendiyi musallat edip onu sersem ve yorgun hale getirecek hali yok ya, kansı, kocası dururken hem de. Bırak da şeytan da nefes alsın ya da daha değerli kullarla uğraşsın, yani Azizim insan birbirine yeter dedikleri bu, fazlaya gayrıya gerek yok. Sen kimsin ki bir de şeytanı talep ediyorsun, karın kocan nene yetmiyor? Rabbim eşit miktarda da yaratmış ki, 'Hani benim belam nerede peki?' diyene, yani dünya lisanı ile , 'Aşık olmak, sevmek, yurt yuva kurmak, çoğalmak istiyorum, insan başka neye yarar ki,' diyene anında çeyizi ile beraber göndersin diye. Yani bu işler öyle pes etme meselesi falan değil, öyle ucuz şeyler değil bunlar, gerçekten değil. Sabırlı ol. Belam yen, rabbine kavuş.
Lakırdı
Bahçeli'nin, kendisine danışmanlık yapanların argümanlarını dinleyip anlamlandırabileceği kadar bunamadığını düşünmeye başladım ister istemez. Uyutmak ne demek cidden? Böyle -ne demeli bilmiyorum ki, 'kalleşçe' belki- bir söz olabilir mi? Medya kuklası mı ayol herkes? Hakiki kukla medya değil miydi? Üzerine düşünüp, gündemlerine
Şimdi size kadın edebiyatı yapacağım.Evet kadın edebiyatı.Öyle düşünürken durdum dedim ki bu okuduklarım,yazdıklarım, gördüklerim, çizdiklerim kadınca bir bakış açısı ve bundan daha doğal ne olabilir ki? Bir yaşıyoruz bin hissediyoruz biz kadınlar. Her şeyi herkese düşünüyoruz katılıyoruz hıncımıza. Kalıplara sığınmak ötelenmek ya da karşı cinsle eşitlenmek için çabalamak istemiyoruz. Böyle olunca da hemen etiketi yiyoruz beylerden"kadınlar zaten hep böyledir, şöyledir"diye. Oysa Biz en çok da anlatamadıklarımızla anlaşılmayı bekliyoruz. Evet net olamıyoruz bir şeyleri açık açık söylemektense bilmece gibi çözülmeyi istiyoruz. Bazen umarsız gözükse de 3 adım ilerisini düşünmekten yorgun düşüyoruz. Sevilmek en çok da sevilmek istiyoruz. Belki 3 şairin peşinde koştuğu Tomris olmasak da Nazım'ın pirayesi olmak istiyoruz.
Fakat ruhu, kuvvetini hiçbir zaman kaybetmedi ve onu asla yalnız bırakmadı… Yapabileceği işleri tamamlamak için ölümle yarışırcasına çalıştı. ġöyle diyordu:"Allah'ın koymuş olduğu kanunlar ve kurallar vardır. Şayet yaşarsam, sizlere bunları öğretir ve gösteririm…Eğer ölecek olursam, zaten ben de aranızda kalıp sizinle beraber olmaya çok istekli değilim...!!"Evet… Onu dünyaya ve yaşama bağlayan tek şey, gençliğinin baharında ve takvayla sahiplendiği, ihlâs ve tam bir teslimiyetle uğruna hayatını adadığı davasıydı…!!
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.