Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
272 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Mary Shelley, Percy Bysshe Shelley ve “Frankenstein ya da Modern Prometheus’’
''İnsan zihni için, üst üste yaşanan olayların duyguları ayağa kaldırmasının ardından gelerek, ruhu hem ümitten, hem de korkudan azade kılan eylemsizlik ve kesinliğin mutlak sükûnetinden daha acı verici şey yoktur.''* William Godwin ve Mary Wollstonecraft'ın kızı ‘’Mary Wollstonecraft Godwin’’, 30 Ağustos 1792’de
Frankenstein Ya Da Modern Prometheus
Frankenstein Ya Da Modern PrometheusMary Shelley · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202013,9bin okunma
Yasamak istediğim tek hafızadan da silindim
Zavallı çocuk beni görmeyeli neredeyse bir yıl olacak. Yüzümü, konuşmamı, sesimi unuttu. Üstelik beni bu sakallarla, bu giysilerle, bu solgun yüzle kim tanıyabilir ki? Demek yaşamak istediğim tek yer olan o hafızadan da şimdiden silindim.
Reklam
-Ah! Bayım, canımı acıtıyorsunuz! Bayım! Zavallı çocuk beni görmeyeli neredeyse bir yıl olacak. Yüzümü, konuşmamı, sesimi unuttu; üstelik beni bu sakallarla, bu giysilerle ve bu solgun yüzle kim tanıyabilirdi? Nasıl olur? Demek yaşamak istediğim tek yer olan o hafızadan şimdiden silindim! Nasıl olur? Şimdiden baba değilim!
Sayfa 67
Zavallı çocuk beni görmeyeli neredeyse bir yıl olacak. Yüzümü, konuşmamı, sesimi unuttu; üstelik beni bu sakallarla, bu giysilerle ve bu solgun yüzle kim tanıyabilirdi? Nasıl olur? Demek yaşamak istediğim tek yer olan o hafızasından şimdiden silindim! Nasıl olur? Şimdiden baba değilim! Çocukların dilinde sık kullanılan, çok hoş ve masum olduğı için yetişkinlerin ağızlarına alamadığı o "Babacığım!" sözcüğünü duymamaya mahkum olmak! Yine de bu ağızdan bir kez daha, son bir kez daha bu sözcüğün döküldüğünü duymak; işte hayatımdan çalınan kırk yıl karşılığında tek istediğim bu.
~YARIM AKILLI~ Sevdiğimi sanıp evlendiğim adam, bana işkenceler edip hayatı zehir etsede sustum. Sabrettim çocuklarım için. Ama küçücük sebeplerden dövmekten usanmıyor, üstelik beni sürekli suçlu çıkarıyor, birde beni istemediğini söyleyip kovuyordu. Yedinci senede yüzümdeki morluklar, yüreğimdeki yaralar ve çektiğim çile canıma tak etti.
"Bayım! Zavallı çocuk beni görmeyeli neredeyse bir yıl olacak. Yüzümü, konuşmamı, sesimi unuttu; üstelik beni bu sakallarla, bu giysilerle ve bu solgun yüzle kim tanıyabilirdi? Nasıl olur? Demek yaşamak istediğim tek yer olan o hafızadan şimdiden silindim! Nasıl olur? Şimdiden baba değilim! Çocukların dilinde sık kullanılan, çok hoş ve masum olduğu için yetişkinlerin ağzına alamadığı o "babacığım!" sözcüğünü duymamaya mahkum olmak! Yine de bu ağızdan bir kez daha, son bir kez daha bu sözcüğün döküldüğünü duymak; işte hayatımdan çalınan kırk yıl karşılığında tek istediğim bu."
Sayfa 67 - Türkiye İşbankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Zavallı çocuk beni görmeyeli neredeyse bir yıl olacak. Yüzümü, konuşmamı, sesimi unuttu; Üstelik beni bu sakallarla, bu giyisilerle ve bu solgun yüzle kim tanıyabilirdi? Nasıl olur? Demek yaşamak istediğim tek yer olan o hafızadan şimdiden silindim.
Elinize bakan çocuklarınız, ebeveynleriniz varsa kendinizi feda etmeye hakkınız yoktur. Bu yaptığınız ailenizi ortada bırakmak demektir. Ya kızları, kız kardeşleri olanlar! Onları düşünüyor musunuz? Kendinizi öldürteceksiniz, güzel, peki ya yarın? Ekmeksiz kalan genç kızların hali haraptır. Erkek dilenir, kadın bedenini satar. Ah! Çiçekli
Sayfa 529 - 530Kitabı okudu
...Zavallı çocuk beni görmeyeli neredeyse bir yıl olacak. Yüzümü konuşmamı, sesimi unuttu; üstelik beni bu sakallarla, bu giysilerle ve bu solgun yüzle kim tanıyabilirdi? Nasıl olur? Demek yaşamak istediğim tek yer olan o hafızadan şimdiden silindim! Nasıl olur? Şimdiden baba değilim! Çocukların dilinde sık kullanılan, çok hoş ve masum olduğu için yetişkinlerin ağızlarına alamadığı o 'babacığım' sözcüğünü duyamamaya mahkûm olmak! Yine de bu ağızdan bir kez daha, son bir kez daha bu sözcüğün döküldüğünü duymak; işte hayatımdan çalınan kırk yıl karşılığında tek istediğim bu.
Zavallı solgun çocuk, niçin böyle çığlık çığlığa söylüyorsun hırçın ve nobran şarkını, çatıların efendisi kediler arasında kaybolup giden şarkını? Pembe ipekten ağır perdelerini bilemediğin ilk katların pancurlarından sızamayacak ki şarkın. Yine de söylüyorsun şarkılarını inatla, tek başına yürüyen, kimseye güvenmeyen, yaşamını kazanan bir küçük erkeğin dirençli güveniyle. Senin de bir baban oldu mu? Ya da bir yaşlı kadın oldu mu, akşam meteliksiz eve döndüğün zaman, döve döve, sana açlığını unutturan. İşte çalışıyorsun kendi ekmeğin için: bütün gün sokaklarda ayakta, sırtında büyükler için yapılmış, üstünden dökülen soluk giysiler, boyundan büyük bir zayıflıkla, kamını doyurmak için, şarkı söylüyorsun canhıraş, kaldırımda oynayan öteki çocuklara çevirmeden o haylaz gözlerini.
Sayfa 99 - Broy Yayınları
Reklam
" Bayım! Zavallı çocuk beni görmeyeli neredeyse bir yıl olacak. Yüzümü, konuşmamı, sesimi unuttu; üstelik beni bu sakallarla, bu giysilerle ve bu solgun yüzle kim tanıyabilirdi? Nasıl olur? Demek yaşamak istediğim tek yer olan o hafızadan şimdiden silindim! Nasıl olur? Şimdiden baba değilim! Çocukların dilinde sık kullanılan, çok hoş ve masum olduğu için yetişkinlerin ağızlarına alamadığı o babacığım! sözcüğünü duymamaya mahkûm olmak!"
Şahsımca en vurucu yerdi.
Zavallı çocuk beni görmeyeli neredeyse bir yıl olacak. Yüzümü, konuşmamı, sesimi unuttu; üstelik beni bu sakallarla, bu giysilerle ve bu solgun yüzle kim tanıyabilirdi? Nasıl olur? "Demek yaşamak istediğim tek yer olan o hafızadan şimdiden silindim!" Nasıl olur? Şimdiden baba değilim! Çocukların dilinde sık kullanılan, çok hoş ve masum olduğu için yetişkinlerin ağzına alamadığı o babacığım! Sözcüğünü duymamaya mahkum olmak !
— Ah! Bayım, canımı acıtıyorsunuz! Bayım ! Zavallı çocuk beni görmeyeli neredeyse bir yıl olacak. Yüzümü, konuşmamı, sesimi unuttu; üstelik beni bu sakallarla, bu giysilerle ve bu solgun yüzle kim tanıyabilirdi? Nasıl olur? Demek yaşamak istediğim tek yer olan o hafızadan şimdiden silindim! Nasıl olur? Şimdiden baba değilim! Çocukların dilinde sık kullanılan, çok hoş ve masum olduğu için yetişkinlerin ağızlarına alamadığı o babacığım ! sözcüğünü duymamaya mahkum olmak!
"II. Abdülhamit'in Tahttan İndirilmesi"
Gençliğimin ilk acı ve kederli günleri babamın hal'i ile başlar. Şiddetli top sesleri sarayın duvarlarına aksedip camları sarsarken kalbimde duyduğum ızdırapla gözlerimden yaşlar boşandı. İlk sözlerim, Cenab-ı Hakk'a yalvararak, "Allah'ım babama acı, hayatını bağışla!" diye dua etmek oldu. Taht, taç, bunlar hep boş şeylerdi. Şimdi bize
Sayfa 145
Yoksullar
"Vatan için hayat vermek, büyük bir erdemdir. Ama; sen de küçük erdemleri ihmâl etme, yavrum. Bu sabah, okuldan dönüşte, dizlerinde solgun yüzlü, hastalıklı bir çocuk olan ve senden sadaka isteyen bir yoksul kadının önünden geçtin. Ona baktın ve hiç bir şey vermedin, hâlbuki cebinde paran vardı. Dinle. Sana el açan yoksulun önünden, hele çocuğu için senden birkaç kuruş isteyen bir annenin önünden ilgisizce geçmeye alışma sakın. Belki de çocuğun aç olabileceğini, o zavallı annenin ızdırabını düşün..."
91 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.