Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
112 syf.
·
Puan vermedi
Özdemir Abiye Dair, Sana Dair
Anlatmakla anlatmanın imkansızlığının aşılamayacağını hissettiğinde in-san, söyleyememek ne kadar özel ve anlamlı değil mi? Zavallılık olarak nitelendirilenin gizemin koynuna kendini bırakabilmek. Kelimelerin ağırlığı kaldıramayacaklarını fark edip kaçacak delik aramaları. Bu esnada yaşanan eşsizliğin bağrından gelen tatlı telaş. Dilin tutulması, belki, belki de insanın tüm benliğiyle söz olması.. Ne yaptığını, yapacağını bilememek. Cibran buyuruyor ya hani :" düşünmenin bittiği yerde hissetmek başlar." diye. Hep kalbin beyinden çok daha akıllı olduğuna inanmışımdır. Hem de o kadar akıllıdır ki , beyin bir karar verdiğinde, bir şeylere yönlendirdiğinde kendim yaptım sanar. Oysa kalp içten içe hep dizginleri elinde tutan, kendine özel, biricik hafızaya sahip unuttum sandıklarımızı bir 'an'da çıkarıverir ortaya, hem de en beklenmedik zamanda. O lafı söyleyemeyip, iliklerinde hissettikçe , en ufacık bir ayrıntı bile dönüşüveriyor 'seni seviyorum' lara. Dokuza kadar on sularında buluşmak dileklerimle ...
Dokuza Kadar On
Dokuza Kadar OnÖzdemir Asaf · Yapı Kredi Yayınları · 202321,9bin okunma
622 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Oblomov, Oblomovka'da doğdu oblomovca yaşadı ve oblomov olarak öldü.
Dertlendim, kederlendim. Kitabın kapağını kapattığımdan beri kendi kendime söylediğim tek cümle. "Ah zavallı Oblomov!" oldu. Sonra da Oblomovluk gerçekten bir zavallılık mı diye sorguladım. Acaba bu kitapta ben hangi karakter olurum diye düşündüm. Muhtemelen bir Ştolts olmamın mümkün olmayacağına karar verdim. Herhalde en çok yine de Oblomov'a benzediğimi fark ettim. Sonra da Ştolts gibi bir dostum olmadığı için üzüldüm. Kitap beni etkiledi... Hem de çok. İlk 300 sayfasını kpss'den önce yaya yaya okumuştum ama zaten oblomov efendinin uyanıp yatağından kalkması zaten 100 sayfa sürmüştü. Ancak sınavdan sonra okumaya fırsat bulunca gerisi aktı gitti. Hem de nasıl akmak... Bir çırpıda okudum ama okuduğum süre boyunca göğsüme bir sıkıntı çöktü, düşündüm, hayıflandım, bunaldım. En nihayetinde bitti. Oblomov tembel bir karakter olsa da hep tutarlı, ne istediğini bilen biri oldu. (İstediği şey, hiçbir şey yapmamak bu arada) Olga'ya karşı çok büyük bir aşk yaşasa da bu aşk bile onu o tembellikten çıkaramadı. Ştolts ve Olga hayata bağlı insanlar olarak evlendiler, en sevdikleri dostlarını (burada her ikisi de oblomov'u bir dost olarak hep çok sevdiler. Koruyup kollamaya çalıştılar.) hayata katmaya çalıştılar ama bunda başarılı olamadılar. Oblomov, Oblomovka'da doğdu oblomovca yaşadı ve oblomov olarak öldü.
Oblomov
Oblomovİvan Gonçarov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202139,5bin okunma
Reklam
170 syf.
10/10 puan verdi
Candide adında genç bir delikanlının, Almanya’da yaşayan baron Thunder'in şatosunda yaşadıklarıyla başlar hikaye… Şatoda Dr. Pangloss adında bir düşünür öğretmenlik yapmaktadır ve bu düşünürün bir de özgün bir felsefesi vardır, o da; Dünyanın olabilcek tüm dünyalar arasında en iyisi olduğu görüşüdür. Düşünür bu görüşünü Candide’e empoze eder ve
Candide
CandideVoltaire · Alfa Yayıncılık · 20205,1bin okunma
250 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
DÜNDE KALAN YARIN “İnsanın bedenini hastalıklar ya da kazalar öldürüyordu. Peki ya duygularını? İnsanın duygularını, yalnız insan öldürüyordu ve bu ölüm, vücudun ölümü gibi bir defa değil, sürekli tekrar eden bir ölümdü. Sonu gelmeyen, her gün tekrar eden dipsiz bir azap.” “Aile kavramının olduğu her yuva kutsaldı ve o yuvayı kutsal yapan,
Dünde Kalan Yarın
Dünde Kalan YarınRamazan Olgun · Birliklte kitaplar yayınevi. · 016 okunma
432 syf.
1/10 puan verdi
·
20 günde okudu
Yıllardır Zülfü Livaneli okurum,hayalindeki olayları vurucu karakterlerle,o karakterleri içselleştiren tahlillerle anlatır.Ancak bu kitap,Zülfü Livaneli'nin başka bir yüzüyle karşılaşmama vesile oldu.Ve bu yüz,beni sarstı,yordu,üzdü.Medeniyetine,efendiliğine,ezgilerine vurulduğum adam bu kadar yalan mıymış,hatta bu kadar zavallı?Söylemek istediğini direkt söyleme mertliğini gösteremezken ülkemin insanlarını bu kadar ayrıştırmaya çalışması,sözde tahlillerinde cümle cümle nifak sokan ifadelere sığınması zavallılık değil de nedir?Ya da korkaklık...Sadece aslolanı bilen bir zihin bu kadar ince hesaplar güder çünkü.Ona ve onun gibilere inat ben herkesin adına,ırkına,görüşüne bakmadan birarada yaşayabileceğimize inanıyorum.
Konstantiniyye Oteli
Konstantiniyye OteliZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 202018,4bin okunma
552 syf.
1/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Kitabın konusu,kurgusu anlatılan duygusal aşk hikayesi gayet başarılı. Ayrıca kitap tam da Türkiye'nin zengin fakir,okumuş okumamış,dindar dine uzak,solcu sağcı gibi zıtlık,zengin kültür ve sorunlarınada değinerek bir dönem kitabı olma niteliğinde. Böyle bir temel üzerine malesef kaba hatta küfürlü üslubu ve ayrıştıcı dili sayesinde kötü bir kitap
Huzur Sokağı
Huzur SokağıŞule Yüksel Şenler · Timaş Yayınları · 202115,9bin okunma
Reklam
222 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Bir Öksüzün Hikâyesi.
Sondan başa doğru okuduğum romanları arasında en sevdiğim oldu Kuyucaklı Yusuf. Okuduğum satırların bazılarını tekrar tekrar okudum, bir yandan karakterlere üzülürken bir yandan da başka türlüsünün kaçınılmaz olduğunu bilmek beni daha da üzdü romanı okurken. Sonuçta er ya da geç ölüyoruz ve ister istemez sonunda bunu kabul ediyoruz.. Ama bu ölüm
Kuyucaklı Yusuf
Kuyucaklı YusufSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021174,9bin okunma
296 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Açlık, başarısızlık, acımasızlık ve işsizliğin yavaş yavaş ezdiği bir gencin topluma düşman kesilmesini,kafasındaki bilgilerden başka silahı olmayan bir aydının, büyük kentin içinde, kalabalığın ayakları altında kalışı, kötülüklere ve zorluklara karşı direnişindeki korkunç zavallılık getiriliyor. Roman, 1950li yıllarda yazılmış olmasına rağmen günümüz panaromasını öyle iyi çiziyor ki, okuduğunuzda geçmişin hiç de geçmemiş olduğunu hala 1950ler de kaldığımızı bir tokat gibi insanın yüzüne çarpıyor. O günden bugüne değişen tek şey kentsel yapılarımız maalesef ki. Hala, insanlar acımasız, güçlüler güçsüzleri ezmekte ve hala işsizlik kol gezmekte, aydın kişi kendine ve topluma yabancılaşmakta. Her okuduğumda içimi ürperten ve beni dünyanın gerçekleriyle karşılaştıran bir roman. Evet edebi dilden uzak ama bir o kadar da gerçeğin içinde.
Rezil Dünya
Rezil DünyaFaik Baysal · Can · 200725 okunma
55 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.