Bugün fabrika ayarlarıyla oynayan, fıtratına çelme takan modern insanın tüm dertlerine derman olacak yegane şey, ilahi kurallara riayetleri ile kullukta zirve yapan insanların ayak izlerinde saklıdır.
Sahiplenmenin zirve yaptığı bir demde
Ölüdür şair
Şuuru binlerce yıllık ab-ı hayat gibi akar kalpten kalbe
Sahiplenmenin en yüksek mevsiminde
Sana ait cümlelere başka isimler yazılır artık
Bilinçsiz yahut bilinçli bir şekilde
ve
Sesini cikaramaz benimdir diyemez şiirin esas sahibi
Benim demenin en şuh zamanında
Sahibi olduğuna aidiyetini bildiremez
Dilsiz dudaksiz yudumlamakla meşgulken olanları
biri çıkar ve haykırır
O şiir ...........'e aittir
Şimdi istese de
Kendini müdafa edemez
Çünkü
Ölüdür şair
Pınar Önalan
Merhaba arkadaşlar. Dorian Gray, Oscar Wilde okurlarının en beğendiği eserlerden biridir. Bunun bir çizgi romanı olması ve bir de epey uzun yıllardan sonra NTV tanıtımı gördüğümde, başlamak için sabırsızlanıyordum. Bir insanın yayımladığı tek romanın aynı zamanda onun en iyi eserlerinin de başında gelmesi çok önemli bir başarıdır. Bu başarının
Bir gün Resulullah(a.s.m.) mescitten hızla çıkan birini görür.O kişi'"mescit kuşu"diye bahsedilen, herkesin sevdiği sahabe Salebe'dir. Resulullah(a.s.m.) yanına çağırır ve sorar:"Salebe,nedir bu telaşın?Neden namaz biter bitmez mescidi terk edersin?
Salebe cevap verir:"Ya Resulullah!Bizim evimizdeki kıyafet sadece bu üzerimde bulunan çaputtur ve ben mescide geldiğimde eşime giyecek çaput kalmaz."
"Mescit kuşu"diye bahsedilen sahabenin yaşadığı hayat İslamiyet'te zirve bir hayattır.O konuşma esnasında da Resulullah'tan(a.s.m.) ısrarla dua ister:"Ya Resulullah!Ne var Allah'a dua et sende bana mal-mülk verse?"
Resulullah(a.s.m.):"Etme salebe!İsteme bu duayı.Bak benim de bir günüm aç,bir günüm tok geçiyor.Ama Allah'ın verdiği mala şükredebiliyorsa ve daha fazlası verilince de o malın şükrü unutabiliyorsa bu nimet değil,nikmet olur.Boşver Salebe...İsteme..."
MÖ Beş Milyon: Bilinen en eski insan benzeri maymun cinsi olan Australopithe- cus Afrika'da ortaya çıktı.
MÖ İki Milyon: Homo habilis ve dişisi ellerini kullanarak yonttukları taşlarla aletler yapıyordu ve hâlâ Afrika'dan çıkmamışlardı.
MÖ 1,5 Milyon: Meşaleyi homo erectus ve femina erecta devraldı. Gerçekten de ateşi keşfeden ilk
ahmet ümitin okuduğum ilk kitabı ve eminim ki sonda olmayacak, beni kendine o kadar hayran bıraktı ki kitabı bitirir bitirmez yazarın diğer kitaplarına bakmak istedim. türkiyede polisiye yazarlığında zirve de olan kişi olduğunu düşünmekteyim. lisanı o kadar akıcı ki içine çekiyor ve bundan zevk alıyorsunuz.
almyanda ve türkiye arasındaki tarihi ve sorunları ele alarak bize hem bilgilendiriyor hemde olay örgüsüyle birlikte cinayet çözüyoruz. açık konuşmam gerekirse olay örgüsünün içinde tarih, mitoloji olmasaydı sıkılırdım ve okumazdım ama ahmet ümit bir kitabı nasıl okutturacağını iyi biliyor.
ne kadar keyif alsamda tadımın kaçtığı yerler oldu maalesef.. türklerin arkeolojiye hiç önem vermemesi benim ciğerimi paramparça etti. dünyanın 8. harikasını kaptırmamız yetmiyormuş gibi günümüzde hala bunun üstüne durulmaması ve hala arkeolojiye önem vermemiz beni üzüyor.
kitapta öz eleştiride bulunduğum bir konu var. belki kimse okurken bunu düşünmedi ama türklerin almanyada istenmemesi bana şuan bizimde mültecileri istemediğimizi hatırlatıyor.
almanya türkiye arasındaki tarihi ustaca kaleme alınmış ve mitolojiylede bunu çok güzel süslemiştir ahmet ümit. son olarak şunu ekleyebilirim, mutlu sonlar bana bir sonmuş gibi gelmez bu yüzden kitabın bitişi beni fazlasıyla hoşnut etti.
Tamam, resmiyet bir kenara dursun, Taht Oyunları hakkında konuşalım. Bu kitap, fantastik edebiyatın zirve noktalarından biri desek abartmış olmayız. George R. R. Martin bizi Westeros diyarına sürüklüyor ve Demir Taht için kıran kırana bir mücadeleye ortak ediyor.
Starklar, Lannisterlar, Targaryenlar... Her ailenin kendi hırsları, entrikaları ve karanlık sırları var. Savaşlar, ihanetler, aşk hikayeleri... Sayfaları çevirdikçe adeta bir film izler gibi heyecanlanacaksınız.
Martin, karakterleri o kadar güzel işliyor ki, hepsini tanıyor gibi hissediyorsunuz. Kusurlarıyla, zaaflarıyla, hayalleriyle... Her biri gerçekçi ve ilgi çekici. Kötü adamlar bile!
Taht Oyunları sadece fantastik bir macera değil, aynı zamanda insan doğası ve güç üzerine de derin bir bakış açısı sunuyor. Savaşın vahşetini, entrikanın karanlığını ve sevginin gücünü sorguluyor. Okurken kendinizi bu karmaşık dünyanın içinde bulacaksınız ve belki de kendi ahlakınızı sorgulamaya başlayacaksınız.
Eğer fantastik edebiyat seviyorsanız, heyecan ve macera arıyorsanız, Taht Oyunları tam size göre bir kitap. Bir kere başladığınızda Westeros'tan kopmak kolay olmayacak, emin olun.
Taht OyunlarıGeorge R. R. Martin · Epsilon Yayınları · 20138,9bin okunma
Katrina Dağı hala yerindedir, Sina yarımadasındaki en yüksek zirve olarak yükselir, kadim günlerden beri (ikiz zirveli komşusu Musa Dağıyla birlikte) kutsal kabul edilir, tanrılar ve melekler efsaneleriyle çevrilidir.
Shakespeare’in tek başına eline aldığı son eser olarak bilinmekte. Romeo ve Juliet veya Hamlet vb. eserler kadar çok bilinmese de intikam için gayet güzel yazılmış bir tiyatro eseri. Keşke herkes intikam için bu kadar şanslı olsa. O zaman hepimizde bir ahir bir büyü olurdu haksızlığa uğradığında veya iftiraya cezayı kimseye bırakmadan kendimiz halledebilirdik. Shakespeare’i araştıranlar için bu eser zirve noktası olmuştur. İçerik olarak doğa üstü ögelere olaylara yer verilmiştir. 5 perdeden oluşmaktadır. Diğer eserlere göre biraz yavaş ve karmaşık ilerliyor ama sonrasında kavrıyorsunuz. Bana göre keyifli bir eser okuyabilirsiniz.
FırtınaWilliam Shakespeare · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20196,1bin okunma