Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sana bir türlü Bataille okutturamadım. Sana bir türlü Vampirle Görüşme'nin bir gay klasiği olduğunu kanıtlayamadım. Sana istediğim gibi dokunamadım bir türlü. Sana dokunmak zordu zaten yatakta. Teninle tenim arasında body-guard'lar dururdu.
Reklam
Bedenin yorulması basitti; uyu, bitsin. Ruhun yorulması zordu; uyu, seni bitirsin.
Sayfa 391 - Ephesus YayınlarıKitabı okuyor
“Gülbahar her şeyi anladı. Babasına karşı kendisinin içinde de uzun yıllar böyle duygular vardı. Babası her insanda, her şeyi gördüğü, her şeyi bildiği duygusunu uyandırıyordu. Ve bu duygudan kurtulmak zordu. Ne kadar aklını kullanırsan kullan bu duyguya bir kere derinliğine düşmüşsen bir daha kurtulamazdın.”
Günbegün oradan oraya sürüklenerek yaşamak başlı başına zordu.
Hayat çok zordu, eskisine hiç benzemiyordu...
Reklam
"Adalet sistemi ne pahasına olursa olsun doğruyla yanlış, iyiyle kötü sağlayan olmalı. Ama bazen doğru yaptığı kadar yanlış yaptığını da düşünüyorum. Bunu öğrenmek zorunda kaldım ve kabullenmek zordu. Seni koruması gereken şeyler seni yüzüstü bırakınca ne yapabilirsin?"
Sayfa 278Kitabı okudu
Bir tür iç kanama gibi,içeriden ve akla gelebilecek en tatsız şekilde zarar verdiler bana. Bu tür yaralar uzun süre kaybolmadı ve iyileşmesi zordu.
İç Savaş sırasında tıp doktorları ancak bu kadarını yapabilirdi. Kötü sanitasyon genellikle onları alt etti ve enfeksiyonlarla mücadele etmek zordu. Ancak tıp dünyası değişiyordu. 1860'larda Fransa'da kimyager ve mikrobiyolog Louis Pasteur, çevreden gelen bakterilerin hastalığa neden olduğu şeklindeki mikrop teorisini kanıtlayarak kuduz ve şar­bon aşılarını keşfetti. 1865'te İngiliz Joseph Lister, kaval kemiğinde bileşik kırığı olan 11 yaşındaki bir çocuğun yarasındaki enfeksiyonu önlemek için karbolik asit kullandı.
Haklının sesine tahammül etmek, haksızın zırvasını dinlemekten zordu.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.