Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kızlık zarı onarımı doğası gereği ataerkildir, erkeklerin namuslarını geri kazanma ihtiyacını yansıtır. Böyle bir hareket, ataerkinin, toplumun kadınları korumadaki başarısızlığını kabul etmeye yanaşmamasını yansıtıyor. Kızlık zarı onarımı, kimsenin kadının tecavüze uğradığını öğrenmemesi anlamına geliyor. Başarılı olarak gerçekleştirildiğinde, sorun ortadan kalkıyor. Tecavüzle başa çıkmak için başvurulan diğer kültürel ve toplumsal seçenekler -zorla evlendirme, mağdurun susturulması, hatta öldürülmesi- de aynı amaca hizmet ediyor. Bunların hepsi, erkeği, olay açığa çıkarsa karşılaşacağı toplumsal "utanç"tan korumaya yönelik. Dolayısıyla burada sorun, mağdurun yaşadığı sıkıntı ve acı değil, olayın duyulması halinde toplumsal tepkinin yol açacağı sıkıntı ve acıdır.
280 syf.
9/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Birbirlerini daha önce hiç tanımayan kilometrelerce uzakta farklı sosyal konuma sahip Türkiye de yaşayan Nil ve Sudi Arabistan da yaşayan Prenses Sahra’nın uçak kazası sonunda yollarının kesişmesiyle değişen dengeler, öngörülmez gelişmeler içerisinde birey ve kadın olarak Türkiye Sudi Arabistan, Amerika, Endonezya'ya kadar uzanan yaşam
Tanrı'nın Uyumadığı Gece
Tanrı'nın Uyumadığı GecePürlen Kıyat Karakuş · Hep Kitap · 2022111 okunma
Reklam
halâ da bitmiş değil bu durum!!!
Geçmişte kadınlar zorla alıkonmakta veya babaları tara­fından kocalarına satılmaktaydı. Avrupa tarihinin geç bir dönemine kadar babanın, kızının arzusunu hesaba katmadan, onu kendi isteği ve zevkine göre evlendirme gücü vardı. Kilise, evlilik seremonisi sırasında kadından biçimsel bir "evet" gerektiren görece daha iyi bir ahlaka sadıktı; ancak rızanın zorunlu olmadığına dair hiçbir gösterge yoktu. Ayrıca babanın ısrar ettiği durumda kızın itaat etmeyi reddetmesi, keşiş yemini ederek dinin koruması altına sığınmadığı sürece, neredeyse mümkün değildi. (Hıristiyanlıktan önce) evlilik sonrasında erke­ ğin karısı üzerinde yaşam ve ölüm gücü vardı. Ona kar­ şı hiçbir yasaya başvuramazdı: erkek onun için tek mahkeme ve yasaydı. Uzun bir süre erkek kadını red­dedebilirdi ancak kadının buna karşı eşdeğer bir gücü yoktu.
Kadınlar doğumdan önce başlayan ve yaşamları boyunca devam eden bir cinsiyet ayrımcılığına maruz kalmaktadır: Doğum Öncesi; cinsiyete yönelik kürtaj, hamilelik sürecinde dayağın yarattığı etkiler, zorla hamile bırakma. Bebeklik; kız bebekleri öldürme, duygusal ve fiziksel taciz. Beslenme ve tıbbi bakım hizmetlerine erişimde ayrımcılık. Çocukluk; çocukları zorla evlendirme, kadın sünneti, ensest ve cinsel taciz. Beslenme, tıbbi bakım ve eğitim hizmetlerine erişimde ayrımcılık. Çocukları fuhuşa zorlamak. Ergenlik; sevgili şiddeti, işyerinde cinsel taciz, cinsel taciz, tecavüz, fuhuşa zorlamak. Yetişkinlik; yakın partner şiddeti, evlilikte tecavüz, başlık parası, cinayet, işyerinde psikolojik ve cinsel taciz, taciz. Engelli kadınların engelliliklerini suistimal etmek. Yaşlılık; yaşlılara ve dul kadınlara yönelik suistimaller. Ekonomik nedenlerle dulları intihara ya da cinayete zorlamak. Cinsel, fiziksel, duygusal şiddet.
208 syf.
8/10 puan verdi
Hilal-i Kader
Uzun zamandır sabahlatan bir kitaba denk gelmemiştim. Aslında bu sene içerisinde ilk 6 ay kitap okumayacağım sadece dergilerle yola çıkmayı hedefliyordum. Bahadır Bey'in akıcı, sade bir dili var haliyle tadımlık gün içerisinde bitecek bir kitap olduğunu düşündüm ilk kitabı "Kerime" de olduğu gibi Son Hasat'da şaşırtmadı bir
Son Hasat
Son HasatBahadır Yenişehirlioğlu · Timaş Yayınları · 2017973 okunma
338 syf.
8/10 puan verdi
·
24 saatte okudu
3 kitaplık Benedetti Empire adlı Mafya Romance serisinin ilk kitabı kendileri :)) New York'u ziyaret ederken öldürülen bir İtalyan mafya babasının en büyük oğlu ile onun vurulmasını emreden üç adamdan birinin kızı arasındaki zorunlu evliliğin hikayesi ilk kitabın konusu . Ölen Roberto Benedetti, İtalyan Benedetti İmparatorluğu Çetesinin Don'u.
Cruel Prince
Cruel PrincePiper Stone · Stormy Night Publications · 20214 okunma
Reklam
Kızlık zarı onarımı doğası gereği ataerkildir, erkeklerin namuslarını geri kazanma ihtiyacını yansıtır. Böyle bir hareket, ataerkinin, toplumun kadınları korumadaki başarısızlığını kabul etmeye yanaşmamasını yansıtıyor. Kızlık zarı onarımı, kimsenin kadının tecavüze uğradığını öğrenmemesi anlamına geliyor. Başarılı olarak gerçekleştirildiğinde, sorun ortadan kalkıyor. Tecavüzle başa çıkmak için başvurulan diğer kültürel ve toplumsal seçenekler -zorla evlendirme, mağdurun susturulması, hatta öldürülmesi, de aynı amaca hizmet ediyor. Bunların hepsi, erkeği, olay açığa çıkarsa karşılaşacağı toplumsal “utanç'tan korumaya yönelik. Dolayısıyla burada sorun, mağdurun yaşadığı sıkıntı ve acı değil, olayın duyulması halinde toplumsal tepkinin yol açacağı sıkıntı ve acıdır.
Sayfa 234
Aile içi şiddet veya töre cinayeti dendiğinde, şiddete maruz kalan veya öldürülen kişinin erkek olduğunu kimse düşünmez. Veya “eşit işe eşit ücret” talebi dile getirildiğinde, eşit işe eşit ücret almayanın kadın olduğu açıktır. Cinsel/bedensel şiddeti meşrulaştırmak için erkeklerin değil, kadınların giyimi ve/veya geç saatte sokakta olduğu konu edilir. Okullaşma kampanyaları “Bütün Çocuklar Okula!” değil, “Haydi Kızlar Okula!” sloganıyla yapılır. “Erken/zorla evlendirme” dendiğinde kimsenin aklına yaşlı bir kadınla evlendirilen bir oğlan çocuğu gelmez. İşte bunlar ve bunlara benzer pek çok ayrımcılığa dayalı uygulama yüzünden, “kadının insan hakları” kavramına ihtiyaç duyuyoruz.
"Bırakınız Kur'ân'ın tamamını, günde en az kırk kez okuduğumuz Fâtiha Sûresi'ni bile hakkıyla anlamış değiliz" diye düşünen Cevdet Said'e göre, Kur'ân'ın temel ilkelerinden biri, “Dinde zorlama yoktur" âyetinde öğretilir. "İnsanı baskı ile değil, kanununu keşfederek yola getirebilirsiniz. Siyaset alanında baskı firavunlar doğurur. Ekonomi alanında baskı Kârunlar doğurur. İnanç alanında baskı Nemrutlar doğurur. Evlilik konusunda baskı aile saadetini yok eder. Allah Rasulü anne-babanın kızlarını istemediği biriyle zorla evlendirme hakkı bulunmadığını beyan buyurmuştur. | Erol Göka, Kalpten Kapı Yayınları, 1. Basım: Kasım 2020, syf: 149
Sayfa 149 - Kapı Yayınları, 1. Basım: Kasım 2020Kitabı okudu
Neden Kadının İnsan Hakları?
İnsan haklarının aslında kadın-erkek bütün bireyleri kapsaması gerekir. Eşit, özgür ve onurlu yaşama hakkı diyebileceğimiz ve doğarken sahip olduğumuz bu temel haklar, ömrümüz boyunca kesintisiz olarak sürer, vazgeçilemez ve hiçbir durumda değiştirilemez. Haklarımızı koruma altına alan hukuk sistemine göre herkes cinsiyet, ırk, renk, din, dil, yaş, uyruk ya da toplumsal köken, düşünce farkı, mülkiyet gibi farklara bakılmaksızın yasalar önünde eşittir. Ancak yasaların zaman zaman gerektiği gibi uygulanmadığı ve haklarımızın yeterince korunmadığı da bir gerçek. Yasalar bazen kadınlar gibi erkeklerin haklarını da korumayabilir. Ne var ki, kadınların hakları ihlal edildiğinde, bu durum çoğu zaman kadınlar sırf kadın olduğu için gerçekleşir. Örneğin aile içi şiddet veya töre cinayeti dendiğinde, şiddete maruz kalan veya öldürülen kişinin erkek olduğunu kimse düşünmez. Veya “eşit işe eşit ücret” talebi dile getirildiğinde, eşit işe eşit ücret almayanın kadın olduğu açıktır. Cinsel/bedensel şiddeti meşrulaştırmak için erkeklerin değil, kadınların giyimi ve/veya geç saatte sokakta olduğu konu edilir. Okullaşma kampanyaları “Bütün Çocuklar Okula!” değil, “Haydi Kızlar Okula!” sloganıyla yapılır. “Erken/zorla evlendirme” dendiğinde kimsenin aklına yaşlı bir kadınla evlendirilen bir oğlan çocuğu gelmez. İşte bunlar ve bunlara benzer pek çok ayrımcılığa dayalı uygulama yüzünden, “kadının insan hakları” kavramına ihtiyaç duyuyoruz.
Reklam
180 syf.
10/10 puan verdi
·
10 günde okudu
Evlilikle Ilgili Bilinmesi Gerekenler
Daha önce
Muhammed Emin Yıldırım
Muhammed Emin Yıldırım
ın 2 kitabını okumuştum.Siyer konusunda uzman biri denilebilir.Bu kitabı da harika idi.Neden çok fazla satmamış dedim hatta.Herkes okumalı kitabı.Evlilik öncesi, sonrası dönem olmasının sizin hayatınız açısından bir önemi yok okumak için bence.Daha fazla satmalı herkes öğrenmeli.Malum dönemimizde evlilikler sağlam değil, dünyalık
Evlilik Ahlakı
Evlilik AhlakıMuhammed Emin Yıldırım · Siyer Yayınları · 20194,285 okunma
(Y) EZİDİ …!
İNANÇLARI VE TARİHLERİ: Özet Ezidiler Kürttür ve anavatanları ile politik ve sosyal anlamda aynı kaderi paylaşmaktadır. Etnik veya dil yönünden değil, inanç kimliği üzerinden tanımlanan küçük bir Kürt topluluğudur. Türkiye, Suriye, Irak ve eski Soyyetler Birliği’ne dağılmış olan bu topluluk, genellikle çiftçilik ile hayvancılıkla uğraşır. Kürt
Aile içi şiddetin mahiyetini ele alan raporlarda, bu konuda güvenilir veri bulmanın zor olduğu belirtilir. Buna rağmen zorla evlendirme, eşler ve eski eşlerce uygulanan şiddet, namus cinayetleri, intihara zorlama, ensest ilişkilerle ilgili raporlara kaynaklık eden çoğu veriler, yukarıda işaret ettiğimiz KGSM tarafından 2009 yılında yaptırılan ve
336 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Zorla çocuk yaşta evlendirme, çocuk kaçırma, taciz, tecavüz, hür iradeden yoksun kılma, kısıtlama, ağır iş yükü, baskı, fiziksel & psikolojik şiddet, işkenceler, kadınların dâhi sünnet edilmesi, doğum sırasında sorun çıksa bile doktorun gelmemesi... Daha yazılacak tonlarca sorunu hepimiz biliyoruz aslında. Erkek egemenliği ve "İslamiyet" adı altında sömürülen kadınların, çocukların dünyasını okuyacaksınız. Bu tarzda okuduğum ilk kitap değildi ancak yaşayan kişinin birebir ağzından duymak, yaşanılanları okumak canımı oldukça sıktı. "Ay ben dayanamam" diyip okunmamasını asla anlamıyorum zaten. Siz bunu okumaya dayanamazken insanlar böyle yaşıyor. Gözünüzü kapatıp kulaklarınızı tıkadığınızda zannediyorsunuz ki yaşanmıyor. Bundan sonrası kitabı bitirenler ve bilgi bulamayanlar için ek bilgidir (spoiler içerir) : Zana bu kitabı 1992'de, Nadia'ya Sözüm Var kitabını ise 1996da yayınlamış. 2004'te (?) sonunda Nadia, Marcus vs. İngiltereye dönebilmişler ancak medyadan tamamen uzakta ve huzurla yaşıyorlar. Zaten kitabın sonlarında sizin bile içiniz sıkılmıştır. O karanlık dipsiz kuyuya benzer günlerini, aynı şeyleri tekrar tekrar anlatmak can acıttığı için herhangi bir röportaj vermemişler. En azından yabancı kaynaklarda bulduğum bilgiler bunlardı.
Annemi Bir Kez Daha Görebilsem
Annemi Bir Kez Daha GörebilsemZana Muhsen · Sonsuz Kitap · 20192,454 okunma
70 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.