Zübeyde Özcan
@zubeydeozcann
Öğrenci
İstanbul Üniversitesi/Türk Dili ve Edebiyatı
İstanbul
9 okur puanı
Ağustos 2019 tarihinde katıldı
Kadının sevgisinde, sevmediği her şeye karşı haksızlık ve körlük vardır. Kadının bilinçli sevgisinde bile, ışığın yanı sıra hep baskın ve şimşek ve gece vardır daha.
"Bu sabah tam bir idam mahkûmu gibiydim."
Ben senin önünde değil, insanlığın çektiği acıların önünde eğildim, dedi.
Okur Takip Önerileri
Sohbet, kendi kendisine demişti ki: Dünyada Allah'tan sonra her şeye değilse de çoğu şeye gücü yeten ancak paradır. Akıl ve ilim gibi şeyler maldan mülkten ayrı düşünülemez; para olmadıktan sonra aklın delilikten, bilginin ve cehaletten farkı kalmaz. Beş parasız bir adam Süveyş Kanalını açabileceğinden bahsetmeye kalksa, delirmiş diye tımarhaneye tıkarlar.
Sayfa 96 - Prlt
Tehlike denen şey insanın bulunduğu duruma göre olur, düşman keskin kılıcı adamın ellerine doğrultunca insan ellerini geri çeker fakat kılıcı yüzüne yaklaştırınca önceden korumaya çalıştığı elleriyle şimdi yüzünü kapatıp o kıyamadığı ellerini kılıca doğru tutmaya başlar.
Sayfa 39 - Prlt
Siegfried
Müellife göre bir Fransızla bir Almanı yekdiğerinden ayıran uzviyet ayrılığı değil, sadece dimağlarda müterakim hatıraların mahiyet farkıdır. Herhangi bir sebeple bu hatıralar unutulunca iki mütenâfir hüviyet yekdiğerine kabil-i irca hale gelebilir. Alman hâkimi Nietzsche de Giraudoux gibi düşünmüyor muydu? Bu filozofa göre milletleri birbirine düşman yapan yegâne kuvvet tarihtir. Geniş bir beşerî anlaşmaya vücut verebilmek için yapılacak ilk iş tarih tedrisatının el birliğiyle ortadan kaldırılmasıdır.
Sayfa 90 - Elips
Bize Göre
Daha dünkü şair üslubuna sürdüğü alacalı renklerle bir hafta içinde, soluk bir eski elbise zavallılığına düşerken, sıfatsız, teşbihsiz, istiaresiz Homeros, saf bir billur ehramı gibi, hâlâ güneşin ışıklarını güneşe aksettirip duruyor.
Sayfa 39 - Elips
Bize Göre
Dünya matbuatına göz atılınca hükmedilir ki, zamanımızda mide ve bağırsak dimağdan çok daha şerefli bir uzuv payesini bulmuştur. Hatta iri göbekli insanların etrafımızda çoğaldığına bakılırsa, birçoklarının şimdi dimağlarını kemik mahfazasından çıkarıp karınlarında taşıdıklarına hükmetmek lazım geliyor.
Sayfa 9 - Elips
İki Şehrin Hikayesi
Veba salgınının olduğu dönemlerde hastalık kimilerimize çekici gelir gizliden gizliye, bu hastalıktan ölme hevesi kaplar insanın içini. Hepimizin yüreğinde böyle şaşılacak gizli duygular yatar, tek gerekense onları uyandıracak koşulların ortaya çıkmasıdır.
Sayfa 299 - Elips
İki Şehrin Hikayesi
Genel devlet meselelerinde Monsenyör tek bir asil fikre sahipti. Her şeyi oluruna bırakmak. Monsenyör'ün diğer asil fikri ise her şeyin kendi çıkarları doğrultusunda, gücünü ve kesesindekileri arttıracak bir yönde gelişmesi gerektiğiydi. Kendi genel ve özel çıkarlarına yönelik Monsenyör'ün diğer asil fikri ise dünyanın kendileri için yaratıldığıydı. İncil'den kendisi için seçtiği pasajı düstur edinip -ki sadece bir zamirin işaret ettiği kişiyi değiştirmişti o da pek önemli değildi- "Dünya ve onun tüm zenginlikleri benimdir, yüce Monsenyör'ündür." diyordu.
Sayfa 111 - Elips
Şu anda sana güzel bir söz söyleyebilmek için on bin kitap okumuş olmayı isterdim, dedi. Gene de az gelişmiş bir cümle söylemeden içim rahat etmeyecek: "Seni tanıdığıma çok sevindim kendi çapımda."
Uyku, bağrı yanıkların yanına pek uğramaz ama gelecek olursa avutur insanı.
...gerçek sınav, fikirlerinizin baskı altında işe yarayıp yaramadığıdır.
Sayfa 179Kitabı okudu
Bu iyi sonuçları almanızdaki sebep, sadece yenilen gollerde hata sahibi olmamayı düşünen bir sağ beke değil de başkalarının yaptıkları hatalardan da kendini sorumlu hisseden güçlü ve dürüst bir sağ beke sahip olmanızdır.
Sayfa 116Kitabı okudu
Özgüven çok nazik, kırılgan bir eşyadır ve kafanıza takılan bu "niçinler" i cevaplayamazsınız. Eğer bunu yapabilirsiniz, İngiltere liglerindeki oyuncuların yüzde doksanını bir gecede daha kaliteli oyuncular haline getirebilirsiniz.
Sayfa 95Kitabı okudu
...Demek ki, insanın kader çizgisi öldükten sonra da değişmiyor. Herhalde kıyamete kadar, Kont Tolstoy, Kont Tolstoy olarak kalacak. Dostoyevski de sürgün Dostoyevski.
Sayfa 174Kitabı okudu
Belki de büyük sanat, büyük sanatın özelliği, bir şey söylemeden anlatmak. Büyük sevinçler, büyük öfkeler de böyledir. Konuşmazlar. Büyüklüklerini her kıpırtıda görürüz.
Sayfa 133Kitabı okudu
Bir memleketi taşıyla toprağıyla sevmek kolay iş. Ama böylesine belalı bir toprağı, feleğin çemberinden geçmiş, nice belalardan geçmiş bir ulusu sevmek kolay iş değildir.
Sayfa 43Kitabı okudu