Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kampanya: Atsız Affedilmelidir! Atsız'ın hapse atılmasıyla ilgili ilk protesto bir Alman bilim adamından gelmiştir: Dr. Heinrich Georg Baum. 20 Kasım 1973'te Bon'daki Türkiye Büyükelçisi Vahit Halefoğlu'na yazdığı bir dilekçede olayı protesto ettiğini ifade ediyor, Cumhurbaşkanı'na da bir dilekçe yazdığını belirtiyor ve
Reklam
Onlar kim miydi? Kıdemli Üsteğmen Murathan Karakurt. Üsteğmen Timur Tönge Teğmen Hasan Giray Astsubay Başçavuş Zülfikar Şahin Astsubay Başçavuş Barbaros Yüce Astsubay Kıdemli Üstçavuş Süleyman Mercan Astsubay Kıdemli Üstçavuş Aybüke Akar Astsubay Kıdemli Çavuş Emek Karahan Astsubay Çavuş Alican Tokmak Onlar Barut Timiydi.
Kara yazılmış bir talihin son satırlarını okumaktaymış kader.
İnsanların akıllarından geçenlerle ağızlarından çıkanların bir olmadığını farkettiğimde tiksindim ben konuşmaktan.
Ali, yâr oldu peygamber çiçeğine. Bir Zülfikar'ı vardı, bir de gönül çiçeği Fatıma'sı. Ellerini kılıcına, kalbini karısına kilitledi. Babası, Resul'ü (s.a.v) için sevdi onu. İmanı için sevdi. Kalbi için sevdi. Fatıma'dan başkasını kendine haram belledi. Fatıma öldü, Fatıma'nın Ali'si onunla gömüldü.
Reklam
"İstememeyi öğrendiğinde acılardan arınacaksın."
Bu gezegende ve bu zaman diliminde niçin yaratıldık? Nereden geliyoruz? Nereye gidiyoruz? Oraya gidiş sebebimiz ne?
Osmanlı Adaleti
Bugün Yunanistan sınırları içerisinde kalan Mora yarıma dasında bulunan İzdin kazasında yaşayan Fatma’ya, ölen ko cası Mahmut’tan bir bahçe kalır. Fakat Zülfîkar ve Ali isimli iki kişi bu bahçenin Ramazan adlı dedelerinin kurduğu vak fa ait olduğunu iddia ederek Fatma’nın elinden almak ister ler. Olay mahkemeye intikal eder ve bahçenin vakfa ait olma dığı kararı çıkar. Buna rağmen Zülfıkar ve Ali isindi şahıslar Fatma’yı rahatsız etmeye devam ederler. Tehditlerden buna lan Fatma on yedinci asrm şartlarında, başkentten çok uzaktaki Mora yanmadası’mn küçük bir kasabasından İstanbul’daki padişaha mektup yazar ve adalet ister. Sonuç ne mi olur? Bi zim tarihlerde Genç Osman diye bildiğimiz Osmanlı Sultanı, doğrudan bu konu ile ilgili mahkemenin kararının geçerli olduğunu ilan eder. Fatma'nın rahatsız edilmemesini, eğer böyle bir durum tekrarlanırsa bu iki şahsın tutuklanarak İstanbul’a getirilmesini emreder.
“Durmayı bilmek gerekir. Durabilmek için de bilmenin sınırlarına saygı duymak gerekir..."
Sayfa 228Kitabı okudu
Reklam
Tut ki Ali'den Zülfikâr sana miras kaldı. Sende Ali kolu ve yüreği yoksa Zülfikâr neye yarar? ~Mesnevi
Zülfikar Bey: — Niyazi Bey'le doktor bilir benim nerde kalıp nereye gideceğimi! dedi. Ben gönüllüyüm. Onlar gel bizimle derlerse onlarla giderim. Git derlerse o zaman düşünürüm nereye gideceğimi...
Sayfa 224 - Cumhuriyet Kitapları, 13. Baskı: Nisan 2010Kitabı okuyor
“Zülfikar Ağabey’in başucunda imam Kuran okuyor. Ölüm döşeğinde okunabilecek kaç kitap var ki? ”
— Nasılsın bakalım Zülfikar Bey? — İyiyim doktor. — Ağrıyı duyuyor musun? — Biraz... Doktor gülümsedi: — Pek biraz değildir ama, senin biraz demen iyi...
Sayfa 220 - Cumhuriyet Kitapları, 13. Baskı: Nisan 2010Kitabı okuyor
...Nerede sona ereceği görünmeyen bir boşluğun dibine doğru hızla kaydığını duydu, bayıldı. Zülfikar Bey için savaş bitmişti.
Sayfa 219 - Cumhuriyet Kitapları, 13. Baskı: Nisan 2010Kitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.