Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

RhnD

RhnD
@ErhanDinc26
 Kendimizi tanıma irfanın varabileceği en yüksek merhale (Cemil Meriç)
304 syf.
9/10 puan verdi
·
253 günde okudu
Balzac
Honore de Balzac'ın 1835 yılında yayımladığı romanıdır. Kitabı çok uzun zaman önce yarım bırakmıştım, burada kitabın herhangi bir kusuru yoktur çünkü insan her zaman aynı ruh durumunda olmuyor, yakın zamanda ise kitabı tekrar okumaya karar verdim. Rahatlık diyebilirim ki okunması gereken klasikler arasında yer almayı hak ediyor. Balzac,
Goriot Baba
Goriot BabaHonore de Balzac · Can Yayınları · 201714,9bin okunma
Reklam
472 syf.
8/10 puan verdi
·
23 günde okudu
Anlaşılamayan bir kitabın anatomisi: Usta ile Margarita
Mihail Bulgakov'un 1940 yılında yayımlanan büyülü gerçekçilik anlayışında yazılmış romanı. Eseri okurken maalesef pek çok şeyi göz ardı etmişim o yüzden bitirmekte oldukça zorlandım. Yazarın ilk okuduğum kitabı
Genç Bir Doktorun Anıları
Genç Bir Doktorun Anıları
olduğu için yine aynı yalınlıkta yine aynı akıcılıkta ve anlaşılır ölçüde sosyal eleştiri olacağını düşünmüştüm fakat
Usta ile Margarita
Usta ile MargaritaMihail Bulgakov · Can Yayınları · 20127,1bin okunma
339 syf.
10/10 puan verdi
·
14 günde okudu
Bir Dahinin Kitabı: Bu Ülke
Cemil Meriç'in 1974 yılında yayımladığı deneme türündeki eseri. Kitaba değerlendirirken söyleyeceğim nedenlerden dolayı 10 puan veriyorum. Bu puan kesinlikle şişirilmiş değildir zirâ işin ehline her türlü övgüyü düzmek benim kişiliğimde olan ve herkeste olmasını temenni ettiğim bir şeydir. Öncelikle incelemeye Cemil Meriç'in kendini
Bu Ülke
Bu ÜlkeCemil Meriç · İletişim Yayınları · 201821,1bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
448 syf.
9/10 puan verdi
·
11 günde okudu
Kendimce ''Esir Şehrin İnsanları'' Tahlili
Kemal Tahir'in 1952 yılında tefrika olarak 1956 yılında ise kitap olarak yayımladığı, ''Esir Şehir'' üçlemesinin ilk kitabı. Kitap, Kemal Tahir'in okuduğum ilk eseri oldu ve kesinlikle fazlasıyla tatmin ettiğini söyleyebilirim. Bu zamana kadar Kemal Tahir'in herhangi bir romanını okumadığıma gerçekten üzüldüm
Esir Şehrin İnsanları
Esir Şehrin İnsanlarıKemal Tahir · Ketebe Yayınları · 202210,3bin okunma
240 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Nahid Sırrı Örik - Kıskanmak Üzerine
1937 yılında tefrika(gazete ve dergilerde bölüm bölüm yayımlanma) edilen 1946 yılında ise kitap olarak basılan Nahid Sırrı Örik kitabıdır. Kitabı hemen hemen 2 günde bitirdim ve bu anlamda kitabın oldukça akıcı ve insanı yormadan ilerlediğini söyleyebilirim. Kitabın adında da olduğu üzere kitabın bize verdiği temel mesaj, kıskançlık, bu
Kıskanmak
KıskanmakNahid Sırrı Örik · Everest Yayınları · 20221,368 okunma
Reklam
128 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Modern klasik olmayı başarabilmiş bir kitap, İnsanlığımı Yitirirken
Osamu Dazai'nin ölmeden bir sene evvel (1948) belki de intiharını tüm insanlığa duyurduğu eseridir. Son dönemlerde adını çokça duyduğum eseri belli ki psikolojik ve felsefik konulara pekâla değineceğini düşünerek sipariş ettim. Bu anlamda kitabın beklentilerimi kesinlikle karşıladığını söyleyebilirim zira yazarın ortaya koyduğu, intihara
İnsanlığımı Yitirirken
İnsanlığımı YitirirkenOsamu Dazai · İthaki Yayınları · 202334bin okunma
328 syf.
9/10 puan verdi
·
10 günde okudu
Bir Başyapıt
Abdülhak Şinasi Hisar'ın 1944 yılında kaleme aldığı ikinci romanıdır. Çamlıca'daki Eniştemiz, yazarın ''Fahim Bey ve Biz''den sonra okuduğum ikinci romanı oldu. Yine oldukça beğendiğimi söyleyebilirim. Kitabın herkes için uygun olduğunu düşünmüyorum en azından Türk edebiyatında 1950'lere kadar yazılmış eserlerden
Çamlıca’daki Eniştemiz
Çamlıca’daki EniştemizAbdülhak Şinasi Hisar · Everest Yayınları · 2022276 okunma
192 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Zeytindağı
Falih Rıfkı Atay'ın 1932 yılında neşrettiği anı kitabıdır. Esere okuyucunun dikkatini çeksin diye 10 puan verdim çünkü her Türk gencinin bu kitabı okumasını kendimde vazife görüyorum. Bu, görevi bir tek ben görmüyor olacağım ki kitap hakkında bazı önemli simâların sözlerini sizlere aktarmak istiyorum. ''Bu kitabı okumak adeta bir
Zeytindağı
ZeytindağıFalih Rıfkı Atay · Pozitif Yayınları · 201110bin okunma
128 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
İstiğna mı Arzu mu
Yusuf Atılgan'ın 1973 yılında yazdığı ikinci romanıdır. Kitap oldukça kısa olmasına rağmen modernist bir roman olmasından dolayı çok da kolay okunabilen bir kitap olduğu söylenemez fakat eserin Türk edebiyatının en derin psikolojik romanlardan biri olduğunu da göz önünde bulundurursanız kesinlikle okumanızı tavsiye ederim.
Anayurt Oteli
Anayurt OteliYusuf Atılgan · Can Yayınları · 202330bin okunma
319 syf.
9/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Yine Peyami Safa ve Yine Muhteşem Bir Eser
Peyami Safa'nın tasavvufî ögelerle bezeli 1949 yılında yayımlanan romanı. Eser, Türk edebiyatının ilk modernist romanlarından biridir. Romanı biçimsel değerlendirdiğimizde Safa, romanda olayı ikinci plana atmıştır. Olayların tek amacı kahramanların ruhsal durumlarını harekete geçirmek. Yazar zamanı mefhumunu Proustvari işlemiştir. Yani
Matmazel Noraliya'nın Koltuğu
Matmazel Noraliya'nın KoltuğuPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 20177,7bin okunma
Reklam
1062 syf.
9/10 puan verdi
·
24 günde okudu
Konstantin Dimitriyeviç Levin ( Okuyanlar anlayacaktır :D )
Tolstoy'un 1877 yılında yayımlanan büyük romanı. Kitap 1000 küsür sayfadır fakat gerek tasvirlerin yerinde verilmesi gerekse kitabın her sayfasının belli bir amaca yönelik anlatıldığını anlamamdan dolayı gayet rahat okuduğumu söyleyebilirim. Romanda çok fazla olay ve değinilecek konu vardır fakat çok da uzatmadan bazı konulara değinmek
Anna Karenina
Anna KareninaLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Yayınları · 201939,4bin okunma
305 syf.
10/10 puan verdi
Gözden kaçan bir kitap Frankenstein Ya da Modern Prometheus
Mary Shelley tarafından 1818 yılında yayımlanan ölümsüz eser. Shelley'in erken yaşta (18 yaşında başlar yazmaya) bu kadar başarılı bir kitap yazması gerçekten ilginç. Romana puanım hak edilmiş bir 10. Romanın ana teması yalnızlıktır. Bunun yanında güzel-çirkin ayrımı, iyilik-kötülük doğallık - yapaylık gibi de yan unsurlar mevcuttur. Bu
Frankenstein
FrankensteinMary Shelley · Arion Yayınevi · 200914bin okunma
261 syf.
7/10 puan verdi
Lord of the Flies
William Golding'in modern klasikler arasında yer alan alegorik kitabı. Romanın adı dahi bir alegori içerir. Tanrı ve sinek arasındaki tezata baktığımız zaman sinek, ufak ve önemsizken Tanrı; her yerin hâkimi ve her şeyin başında bulunan varlıktır. Romanın hikâyesinden kaynaklı olarak sinekler (ufaklıklar) arasında Tanrı olmaya ( elbette
Sineklerin Tanrısı
Sineklerin TanrısıWilliam Golding · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202080,5bin okunma
319 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Balzac'ın Şaheseri
Honore de Balzac'ın 1835 yılında yayımlanan romanı. Büyük bir beklentiyle okumadığım roman, beni fazlasıyla etkileyebilmiş ve dünya edebiyatındaki yerini gerçekten hak eden bir kitap olmuştur. Metin dönemine uygun şekilde (Romantik akımın etkili olduğu dönem) ağır bir aşk hikâyesi içerir. Bu aşk o kadar saftır ki günümüzde her kadın ve
Vadideki Zambak
Vadideki ZambakHonore de Balzac · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202242,5bin okunma
687 syf.
·
Puan vermedi
Benim Nazarımdan Suç ve Ceza Tahlili
Dostoyevski'nin en önemli özelliklerinden birisi gerek ana kahramanını gerekse yan kahramanlarının bir kısmını anti-kahraman yapmasıdır. Muhtemelen bu durum Dostoyevski'nin kendisini ve insanoğlunu kusurlu olarak görmesinden kaynaklıdır. Anti-kahramanlar; zayıftır, hatalar yapar, iyi de değildir; kötü de değildir onlar bizim gibidir.
Suç ve Ceza
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022159,9bin okunma
136 syf.
9/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Büyük Yazarın Büyük Romanı
Cengiz Aytmatov'un 1963 yılında yazdığı bir romanıdır. Yazar bu romanıyla SSCB'de Lenin Ödülüne layık görülmüş. Kitabı oldukça beğendim, oldukça akıcı olmakla birlikte, kitabı okurken sanki birisinin bana masal anlattığını hissettim. Bu kadar duru bir üslupla, kahramanların duygularını aktarmak oldukça zor iştir. Aytmatov bunu başarmış. Kitabın bazı kısımlarında ağlamaklı oldum. Beni duygulandıran kitaplar elbette ki oldu fakat gözlerimi dolduran kitap sayısı oldukça azdır ve Toprak Ana kitabı bunu başarmıştır. Aytmatov, romanlarının başlangıçlarında genellikle geleceğe umutla bakan, oldukça mutlu kahraman profilleri çizer fakat kahramanlarının bu toz pembe hayallerini genellikle hayatın gerçekleriyle yıkar ve bu umudun çöküşü bizleri asıl üzen noktadır. Aytmatov, romanlarında genellikle yerel bir bölgeyi anlatsa da insanların ortak duygularını o kadar güzel işler ki bu sayede eserlerini evrensel düzeye çıkarabilmiştir. O yüzdendir ki Aytmatov dünya edebiyatında her zaman yeri olan bir yazar olarak kalacaktır. Kitaptan bazı alıntılar: ''Hani, ne derler: “İnsanın canı çıkmadıkça umudu da yok olmazmış.” '' Geleceğin ne getireceğini kimse bilemez ve şimdi olanları düşünüp üzülmenin de hiçbir yararı yok.'' ''İki insan birbiriyle tam bir uyum içinde yaşarsa, konuşmadan ya da yarım sözcüklerle bile anlarlar birbirlerini.''
Toprak Ana
Toprak AnaCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 202261,6bin okunma
Reklam
136 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Türk edebiyatının en dikkate değer eserlerinden birine nacizâne yorumum
Bir kitabın her sayfası mı bu kadar vecize dolu olur. Bir kitap bu kadar mı çok şey anlatmayı başarır. Roman, tam bir olay örgüsüne bağlı olmadan denemeye yakın fragmanvâri bir tarza yazılmıştır. Her bir fragmanda (bunların sayısı 22 olsa gerek) Anlatıcının ve Fahim Bey'in yakın çevresinin Fahim Bey hakkında fikirleri vardır. Fahim Bey bir ruhtur, bir kişiliktir, bir bireydir. Onun kendi tercihleri vardır, onun kendisine ait zevkleri vardır. Bu zevklerin başında hayâl kurmak vardır fakat bu hayâllerin gerçekleşip gerçekleşmemesi onun için önemli değildir. Çevresi ona deli gözüyle bakar, (hatta bir süre sonra karısı da) yanlarından geçerken alay ederler bunlar da onun umrunda değildir. Çevresi sürekli onun hakkında yorumlarda bulunur ve onun hakkında saptamalar yaparlar. Peki bir insan hakkında hariçten bakıp da doğru saptamalar yapılabilir mi? Hayır, Abdülhak Şinasi; anlatıcı üzerinden bunun mümkün olmadığı söyler ve hatta insan kendi hakkında dahi tam bir saptama yapamaz. Çünkü insan kendisini bile tam olarak idrak edemezken nasıl olur da başkası hakkında bu kadar kat'i değerlendirmelerde bulunabilir. İnsan bir muammadır ve kitapta Fahim Bey bunların arasında en muammasıdır. Not: Gonçarov'un Oblomov'unu okuyup beğenenler ya da Oblomov'u sıkıcı bulanlar için kesinlikle tavsiyemdir. Okuyunca anlarsınız.
Fahim Bey ve Biz
Fahim Bey ve BizAbdülhak Şinasi Hisar · Yapı Kredi Yayınları · 20141,857 okunma
382 syf.
9/10 puan verdi
Tanpınar'ın Son Büyük Eseri
Tanpınar'ın ölümünden kısa süre önce yazdığı son romanı. Tanpınar, edebiyat sahasına kültürü ve medeniyeti romana dahil eden yegâne yazarlarımızdandır ki bu durum ''Saatleri Ayarlama Enstitüsü''nde alegorik ve ironik olarak mevcuttur. Romana geldiğimizde Doğu-Batı sorunsalı, kahramanlar vasıtasıyla bizlere aktarılmıştır. Hayri İrdal Doğu medeniyetini temsil ederken Halit Ayarcı Batı medeniyetini temsil etmektedir. Peki Tanpınar bu temsiliyeti yaparken ideali gösteriyor mu? Hayır. Hayri İrdal'ın fazlasıyla spiritüel olması, Halit Ayarcı'nın ise maneviyattan bu denli uzak olması onları ideal kişi yapmıyor. burada Türkiye'deki insanların durumunu çok iyi analiz ettiği gözüküyor çünkü hangi kesim olursa olsun o kesimin belli sıkıntıları olduğu gayet açık durumdadır. Tanpınar, Yahya Kemal'in yolundan giden biridir. Yahya Kemal'in ''kökü mazide olan atiyim'' sözü onun için hayat felsefesi hâline gelmiştir. zamana dair görüşlerinde de Henri Bergson'un zaman felsefesinden etkilendiği de açıktır. Bergson'a göre zaman bir bütündür, insanlar zamanı saatlere, günlere, yıllara bölmüştür. Bergson zamanın insanoğlundan bağımsız bir şey olduğunu söyler. Tanpınar ise ''ne içindeyim zamanın'' adlı şiirinin ilk dörtlüğünde şunu söyler: Ne içindeyim zamanın Ne de büsbütün dışında Yekpâre geniş bir anın Parçalanmış akışında Görüldüğü üzere Bergson ile aynı doğrultuda düşünüyor Tanpınar. romanı bu bağlamda okumak kitabı daha iyi anlamlandırmamı sağlayacaktır. aksi hâlde pek bir şey ifade etmeyebilir.
Saatleri Ayarlama Enstitüsü
Saatleri Ayarlama EnstitüsüAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 202341,7bin okunma