Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Atatürk, Halep'in kuzeyinde Hatay’ı da içine alan bir sa­vunma cephesi kurmuştur. İngilizler, bu savunma hattına taarruz etmişler, fakat Atatürk, Arap asilerce desteklenmiş İngiliz ordu­sunu bozguna uğratmayı başarmıştır. Böylece 26 Ekim 1918’de I. Dünya Savaşı’nın son savaşı kazanılmıştır. Bu zafer, Atatürk’ün deyimiyle “Türk süngülerinin çizdiği sınır” olacaktır.
İngilizlerin Hindistan İstila Gücü, 15 Ekim'de yola çıkmış ve 25 Ekim 1914’de Bahreyn'e ulaşmıştır. Bu sırada Osmanlı henüz I. Dünya Savaşı'na girmiş değildir.
Reklam
1. Mevlanzade Rıfat: I. Dünya Savaşı sonrasında Türk or­dusuna ağır hakaretler eden ve bu yüzden Atatürk tarafından ağır şekilde eleştirilen Mevlanzade Rıfat, 1929 yılında Halep’te basılan ve 1933 yılında da Türkiye’de yayımlanan “Türkiye İnkılâbı’ntın İç Yüzü” adlı kitabında söze “yakın tarih yalan söylüyor!” diye başlayarak cumhuriyet tarihini alt üst etmiştir! Atatürk’e ve çağdaş cumhuriyete düşmanlıkla kaleme alınmış bu kitapta gerçekler tersine çevrilmiştir. Örneğin, Mevlanzade’ye göre Kurtuluş Savaşı’nı Atatürk değil Vahdettin başlatmıştır! Bugünkü cumhuriyet tarihi yalancılarının “ağababası” odur.
1 Dünya Savaşı'ndaki komutanlarının içinde herhalde en acemileri İttihat ve Terakki'yi yönetmeye çalışan triumviraydı(Enver, Talat, Cemal Paşalar) buna rağmen subaylar, çavuşlar ve ordu harika işler çıkardı.
“Alman ordusu 1 Eylül 1939’da Polonya’ya girdiğinde, İngiltere’de milyonlarca öğrenci, öğretmenleri ve hamile kadınlarla birlikte ülkenin büyük şehirlerini terk edip, Alman bombardıman uçaklarının gazabına uğraması daha az muhtemel olan kırsal kesimin güvenliğine doğru yola çıktığı. (…) Üç milyon çocuğu tahliye edem İngiltere savaş boyunca en fazla çocuğu tahliye eden ülke oldu.”
Sayfa 59 - Kronik KitapKitabı okudu
Denizaltı
1914-18'de savaş üzerindeki etkisi büyük olan yegane teknolojik silah, karşı tarafın askerlerini yenilgiye uğratamayan ancak sivilleri aç bırakmak için başvurulan denizaltı idi. Britanya'nın bütün ikmali denizden yapıldığı için, gemilere karşı amansız bir denizaltı savaşıyla İngiliz Adaları'nı boğmak akla uygun görünüyordu.
Sayfa 35 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Reklam
2019
Üçüncü Dünya Savaşı; ABD, Çin ve Rusya arasında olacak. Bunlardan biri veya ikisi tarafından diğerine karşı yapılacaktır. Nedeni şunlardır: 1. Enerji kaynaklarının kontrolü 2. Su kaynaklarının kontrolü. 3. Okyanuslar üzerindeki deniz ticaret yollarının kontrolü.
Sayfa 55 - Ne zaman Çıkacak, Kimler Arasında Olacak. İnkılâp Kitabevi, Sekizinci Baskı İstanbul 2022, [ISBN: 978-975-10-4021-3]Kitabı okudu
1.Dünya Savaşı deneyiminden sonra geriye dönüp baktığımızda, yorgun imgelemimizde diğer savaşlar kötü ama o ölçüde çocuksu görünürler. Oysa 16.yüzyılda uluslar, 19.yüzyılda olduğundan çok daha fazla kin ve kıskançlıkla köpürüyor, birbirlerine tehditler ve abartılı kibirlenmelerle sataşıyor, birbirlerini yok etmeye yemin ederken kana susamış kılıçlarını durduracak bir anlık tereddüt dahi yaşamıyorlardı.
1. Dünya Savaşı Öncesi Durum
1900'lü yılların başlarında, Osmanlı İmparatorluğu çıkmaza girmişti. Felaketli son açık seçik görünmeye başlamıştı. l 912 Balkan Savaşı yenilgisi ile Osmanlı Devleti, Arnavutluk, Makedonya, Batı Trakya, Selanik ve tüm Ege Adalarını kaybetmişti. 1914 yıllarına gelindiğinde, devletler arasındaki siyasal çekişmeler, çıkar çatışmaları, Avrupa'yı kuvvet denemelerinin öne geçtiği bir arenaya dönüştürmüştü. B ir yanda, İngiltere-Almanya arasında ekonomik alanda kıyasıya sürüp giden çıkar çatışması; öte yanda, Almanya-Rusya arasındaki "German-Islav" ulusçuluk kavgası, bütün şiddetiyle sürüyordu. Bu nedenlerle, Avrupa ikiye ayrılmıştı. Bir yanda, İngiltere'nin başını çektiği Rusya ve Fransa, öte yanda Almanya'nın liderliğindeki Avusturya-Macaristan ve İtalya'nın beraber olduğu iki ayrı çıkar grubu vardı. Avrupa'daki devletler, uzun süredir Osmanlı lmparatorluğu'nun topraklarını paylaşmak istiyorlardı; ama bu paylaşımda kendilerine düşen topraklar üzerinde kesin anlaşmaya varamıyorlardı. İmparatorluğun paylaşımını geciktiren, belki de sadece bu çekişmeydi.
Esaretin dili aynı..
1. Dünya Savaşı'ndan sonra Osmanlı İmparatorluğu dağılmaya başladığı sırada, Maruni Kilisesi'nin liderleri kendi topraklarının Fransız mandası olması ve kendilerini evlerinde hissedebilecekleri yeni bir devletin sınırlarını Fransa'nın çizmesi için uğraşmışlardı. Bugünkü sınırları içindeki Lübnan böyle doğmuştu.
Sayfa 45
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.