Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
7 Haziran 1945’te Celal Bayar ile üç parti üyesi - o tarihte pek tanınmayan Adnan Menderes, milliyetçi tarihçi Fuat Köprülü ve Atatürk’e yaltaklanışı meclise âdeta atasözü biçimini almış olan Refik Koraltan, serbest parti politikası isteyen bir önerge verdiler. Halk Partisi’nden atılınca, 1946 Ocağında Demokrat Parti’yi kurdular. 1944 yılında
Sayfa 605Kitabı okudu
Mesnevi Âlemlerin Rabbinden inmedir. (Mevlana, Mesnevi Milli Eğitim Basım evi, 2.baskı, 1953, cilt 1, önsöz.)
Reklam
Robert Koelh (1953) yeniden iskânın mantığının, kontrol edi­lemez olduğuna inanılanların hâkim olunan bir bölgeden uzak­laştırılması ve onların yerine kontrol edilebilir bir nüfusun is­kân edilmesine dayandığını söyler. (Yeğen, 35)
Sayfa 45 - Zorunlu İskân: Kavramsal Çerçeve ve Tarihsel Arka PlanKitabı okuyor
1950 sonrası - Davranışçı Terap'nin Gelişimi
Davranışçı Terapi veya Davranış Değişim olarak anılan bu yaklaşım, Skinner (1953) tarafından yapılan edimsel koşullama çalışmalarına dayanmaktadır.
Sayfa 47 - Nobel YayıncılıkKitabı okudu
Evlilik 1951'de oldu. Furuğ'un ilk kitabı Tutsak 1952'de yayımlandı ve oğlu Kamiyar 1953'te doğdu ve 1954'te ise boşandı ve daha sonra hiçbir zaman oğlunu göremedi. Şeriat kanunlarına göre evlat babanındı ve Şapur bu yasal ve fakat insanlık dışı hakkını Furuğ'a karşı kullandı. Güya Furuğ ömür boyu evladını gözden çıkarmalıymış!
Sayfa 25
Uzun alıntılar kuşağına hoş geldiniz.
Sezgi pompalarının felsefede oynadığı merkezi rol felsefenin bir bilim olmadığını ve makul bir şekilde bilim olmaya çabalamaması gerektiğini gösterir. Ara sıra da olsa felsefenin sezgi pompaları olmaksızın kavramsal bir alanı bilimlere devredecek kadar temizleyip düzene sokmayı başardığı olur, ama bunlar genel olarak ana akım felsefi zaferler olarak nitelenmezler. Sezgi pompalarıyla çalışan felsefe hiçbir şekilde bilim değildir ama kendi meşrebince bilimin değerli -hatta yeri geldikçe vazgeçilmez- bir yoldaşıdır. Felsefedeki kalıcı işin büyük bir bölümünü yapanın iyi kötü sezgi pompaları olduğunu itiraf etmek filozofları utandırmamalıdır. Ne de olsa felsefenin ne için olduğuna ilişkin en iyi bilinen görüşlerden birini ciddi ciddi benimseyeceksek, sezgi pompası bir filozof olarak alet çantamızda bulunması gereken ideal bir gereç konumundadır. Söz konusu gereç mümkün olana yönelik bakış açımızı genişletmeye ve kötü felsefi düşünme alışkanlıklarımızı kırmaya yarar. Wittgenstein'ın dediği gibi, "felsefe zekâmızın dil vasıtasıyla efsunlanışına karşı verilen bir savaştır." (Wittgenstein, 1953, bölüm 109) Bu tip görevler açısından titiz bir iddianın düzen vericiliği, yeni bir bakış açısını şart koşmuş olan çığırından çıkmış sezgi ticaretine karşı sigorta poliçesi olmanın ötesine nadiren geçer.
Reklam
Vakfı destekli Indiana Üniversitesi bünyesinde Cinsellik Araştırmaları Enstitüsü'nü kurmasına kadar varıyor. Kinsey, 1948 yılında "Erkek Cinselliği" ve 1953 yılında "Kadın Cin- selliği üzerine yapmış olduğu araştırmaları bir rapor olarak yayınlıyor. Yayınladığı raporlar Amerikan Medyası tarafın dan oldukça büyük bir ilgi(!) ile karşılanıyor ve haftalarca gündemde tutuluyor. Çıkan sansasyon sonucu Amerikan Barolar Birliği, Amerikan Hukuk Sistemi'nde çok ciddi deği- şikliklere gitmek zorunda kalıyor. O güne kadar Amerikan ceza sisteminde "suç" olarak kabul edilen zina, çocuk erotizmi, kürtaj, evlilik öncesi cinsel ilişki, karıkocaların birbirlerini aldatması ve eşcinsellik vs. suç olmaktan çıkarılıp, normalleştiriliyor.
Göçebe, yarı göçebe kitlelere daha yoğun tesir eden tasavvufun temsilcileri olan Türkmen babaları Anadolu'da muvelleh sufilik akımının esas taşıyıcısı olmuşlardır. Ayrıca Kalenderilik ve onun bir kolu kabul edilen Haydarilik tarikatının Anadolu'da temsilcileri vardır. Mevlânâ'nın yaşadığı dönemde Ebu Bekir Niksârî isimli Kalenderî
Sayfa 72 - Kitap Yayınevi, İnsan ve Toplum Dizisi - 70, 2. Basım, Birinci Bölüm, Şam ve Anadolu Dolaylarında 7./13. Yüzyılda Tasavvuf ve Muvelleh Dervişlik, MUVELLEH KAVRAMI VE TARİKATLAR
Büyük çalkantılar ve şaşırtıcı karmaşıklıklara kaçınılmaz olarak varacağımız başlangıç noktası ya da tahrik edici olay, genelde [ filmin) açılış sahnesinde verilir.. Fritz Lang'ın The Big Heat (1953) filminin başlangıcı, en izlenesi ve sade tahrik edici olaylardan birisidir. Bir silah ateşlenir, birisi kendisini başından vurur ve bu noktadan itibaren soruşturmalar, entrikalar, yalanlar, yanlış imalar, suçlamalar ve öykünün tüm hatlarının gidişatını oluşturan intikamla bir labirent yaratılır. Yalın olarak neden'i sormayız, tüm bu karakterlerin eylemlerinin ardındaki güdüleri merak ederiz; öte yandan, tüm gerilim filmlerinde olduğu gibi, soruşturma bütün kentin yozlaşmış koşulları­na ışık tutar.
Romanın Hazırlanması ve Yayını Bozkurtlar Diriliyor romanının yazımı 15 Nisan 1949'da bitmiştir. Hacaloğlu'nun kitabında 19 Ocak 1946 ile 16 Aralık 1948 tarihleri arasında Atsız'ın sadece sekiz mektubu vardır. Bunların hiçbirinde bu romanı yazdığından bahsetmiyor. Şüphesiz daha pek çok mektup olmalıdır. Nitekim Hacaloğlu,
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.